Hakkâri Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış gözaltına alındı. İçişleri Bakanlığı, Vali Ali Çelik’in Akış’ın yerine kayyum atandığını açıkladı.
Açıklamada Akış’ın hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan soruşturma yürütüldüğü ve bu soruşturma kapsamında göz altına alındığı belirtildi.
DEM Parti’nin dün Diyarbakır’da tasarruf tedbirleriyle ilgili genelgeye karşı düzenlediği basın açıklamasına katılan Mehmet Sıddık Akış,
Hakkari’ye dönerken gece Van'da gözaltına alındı. Önce Van Emniyet Müdürlüğü’ne götürüler Akış, bu sabah işlemler için Hakkâri’ye getirildi.
Akış’ın gözaltına alındığı saatlerde Hakkâri Belediyesi binasına polis baskın yaptı. Birim sorumluları belediyeye çağrıldı; polis arama yaparken belediyenin bulunduğu cadde ve etrafındaki sokaklar trafiğe kapatıldı.
Hakkari Belediyesine kayyum atanmasının ardından, olası protesto gösterilerini engellemek amacıyla Diyarbakır'da da tüm eylem ve etkinlikler dört gün yasaklandı.
DEM Parti'den tepki
DEM Parti X hesabından açıklama yaparak, Akış’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Olayı “darbe” olarak değerlendiren DEM Parti şu görüşleri paylaştı:
“Her seferinde halk iradesine yenilen iktidar, yine en iyi bildiği yol olan irade gaspına, darbeciliğe başvurdu. Bu sabah Hakkâri Belediye Eş Başkanımız Mehmet Sıddık Akış Van'da gözaltına alındı, belediyemiz polis zoruyla gasp edildi. Bu kayyımcı anlayışı reddediyoruz. Halkımız bu kayyımcı anlayışı tanımadığını 31 Mart'ta demokratik yollarla gösterdi. Bu darbeci ve kayyımcı zihniyet sadece Hakkâri’ye değil bütün Türkiye halkının iradesine yönelik bir tehdittir. Halkımız demokratik tepkilerini en üst düzeyde gösterecektir. Demokrasiden yana herkesi de bu darbeye açık tavır almaya çağırıyoruz.”
"Kürt düşmanı anlayışı reddediyoruz"
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise Akış’ın gözaltına alınmasını “karanlık ve kirli bir hukuksuzluk” olarak değerlendirdi. Tüm kesimleri tepki göstermeye çağıran Bakırhan, “Halk iradesini hiçe sayan AKP-MHP, emrindeki yargı ve polis eliyle halkın meşru ve demokratik temsilcilerine karşı gözaltı hukuksuzluğuna başvurdu. Hakkâri Belediye Eş Başkanımızın gözaltına alınması karanlık ve kirli bir hukuksuzluktur. Bu darbeci, kayyumcı ve yeminli Kürt düşmanı anlayışı reddediyoruz. İrademizi asla kimseye yedirmeyiz. Yeter artık diyoruz. Türkiye’nin demokratik geleceğine halel getirecek hukuksuz uygulamalardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Halkımız başta olmak üzere tüm demokratik, devrimci, barış yanlısı çevreleri bu irade gaspına karşı Hakkâri halkının yanında olmaya ve demokratik tepkisini göstermeye çağırıyoruz” dedi.
Hakkari’de eylem ve etkinlik yasağı
Öte yandan olası eylemlere karşı Hakkâri Valiliği 10 gün eylem ve etkinlik yasağı kararı aldı.
Valilik yasak kararını “Hakkâri ili coğrafi sınırları içerisinde 03.06.2024 saat 08:00'den itibaren geçerli 12.06.2024 tarihi de dahil saat 23:59'a kadar 10 gün süre ile, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenecek gösteri yürüyüşü, açık hava toplantıları ve kapalı yer toplantıları, basın açıklaması, oturma eylemi ve anket yapılması, çadır ve stant kurulması/açılması, imza kampanyası düzenlenmesi, bildiri, broşür ve el ilanı dağıtılması ve her türlü protesto eylemi şeklindeki faaliyetler 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili maddeleri doğrultusunda yasaklanmıştır” açıklamasıyla duyurdu.
İçişleri Bakanlığı Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alınıp, yerine Van Valisi Ali Çelik’ın kayyum atandığını şu açıklama ile duyurdu:
“1. PKK/KCK yapılanmasında üst düzey görev aldığı, örgüt adına sözde sorgulamalar yapıp sözde vergi topladığı, yasadışı yürüyüş, terörist cenazesi gibi eylemleri organize ederek eylemlere katılım sağlamak amacıyla halka ve esnafa baskı yaptığı, kepenk kapatmaya karşı çıkan esnafı PKK terör örgütü adına tehdit ettiği,
“2. PKK bölücü terör örgütünün mahalle komisyonlarında da yer aldığı ve aynı zamanda sorumlusu olduğu, kırsalla irtibatını sürdürdüğü, küçük yaştaki çocukları ideolojik söylemlerle kandırarak örgüte katılımını sağladığı, Hakkâri merkezinde yardım ve yataklık faaliyetlerini sürdürdüğü, örgütün kırsal alanından merkeze eylem amaçlı gelen teröristleri evinde barındırdığı,
“3. PKK terör örgütünün kırsal alanındaki kamplarına giderek orada üst düzey örgüt mensuplarıyla görüştüğü, Hakkâri merkezinde örgüt karşıtı olan vatandaşları sözde vergi adı altında haraca bağladığı ve örgütten aldığı talimatlarla vatandaşları tehdit ettiği ve
“Bu kapsamda Mehmet Sıddık AKIŞ hakkında;
“1. Silahlı terör örgütünü yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından Hakkâri 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2014/173 esas sayılı dava dosyası bulunduğu ve yargılamanın devam ettiği,
“2. Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan hakkında Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan ve halen devam eden soruşturma olduğu ve bu soruşturma kapsamında göz altına alındığı,
“Belirtilen bu nedenlerle;
Mehmet Sıddık AKIŞ'ın Anayasa'nın 127'inci maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 47'inci maddesi gereğince geçici bir tedbir olarak İçişleri Bakanlığı'nca görevden uzaklaştırılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanunun 45 ve 46'ıncı maddeleri uyarınca Hakkâri Valisi Ali Çelik, Hakkâri Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir.”
Grup Başkanvekili Kılıç Koçyiğit: “Hükümet yenilginin intikamını alıyor”
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu’nun olağanüstü toplantısının ardından bir açıklama yapan Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, hükümetin seçim yenilgisinin intikamını aldığını savundu.
Olağanüstü hal hukukunun uyguladığını vurgulayan Kılıç Koçyiğit, normalleşme ve yeni Anayasa çalışmalarının Kürtleri kapsamadığını söyledi.
Kılıç Koçyiğit, Hakkâri Belediyesi’ne kayyum atanmasının muhalefete kurulmuş bir tuzak olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“31 Mart seçimlerinden çıkan en önemli sonuçlarından birisi Kürt halkının darbeci, gaspçı, talancı kayyumları süpürüp tarihin çöp sepetine gönderdi. Kayyum kararıyla iktidar 31 Mart seçimlerindeki yenilginin intikamını belediyelerimizden almaya başladı. Belediyeleri gasp etme girişimlerinin sözlü duyurusunu yapmaya başlamışlardı. Kazanılmış belediyelerimizde asılsız iddialarla, ısmarlama talimatlar ve siyasi hazımsızlık sonucu gasp girişimleri, demokrasinin temel ilkelerine ve halkın iradesine açık bir saldırıdır. Şu anda uygulanan OHAL hukukudur. KHK ile getirdikleri irade gasplar, siyasi darbeler bugün hâlâ Kürtlere karşı kürt halkının iradesini sindirme yıldırma politikası olarak kullanılıyor. Yani Kürdün OHAL’i hiç bitmiyor. Bu ülkede biz ne kadar demokratik siyasette ısrar ediyorsak, iktidar da o kadar bu ısrarımızdan bizi vazgeçirmeye çalışıyor. Normalleşme ve yumuşama safsataları günlerdir almış başını gidiyor. Bu mudur normalleşme? Bu mudur demokratik anayasa için attığınız ilk adım? AKP-MHP iktidarının normalleşme iddiası çökmüştür. Yeni anayasa iddiaları kayyumun enkazının altında kalmıştır yeni anayasanın ve normalleşmenin Kürtlerin kapsamadığı bir kez daha açığa çıkmıştır.”
Nöbet eylemi kararı
Kılıç Koçyiğit, MYK’da aldıkları kararları da açıklayarak, DEM Partili belediyelerin önünde nöbet eylemi başlatacaklarını duyurdu. Kılıç Koçyiğit, tüm demokrasi güçlerinin tepki göstermeye çağırarak, “Sadece Hakkari’nin değil sadece DEM Parti'nin değil, bu anlattıklarımız tüm ülkenin hikayesidir seçimlerde oy kullanmış tüm yurttaşlar kendi oylarına nasıl saygı duyulmasını istiyorlarsa Hakkari için de aynı duyarlılığı göstermeleri gerekiyor. Bu karar Türkiye demokrasisine ve muhalefete kurulmuş büyük bir kumpastır. Muhalefeti bölmeye, demokrasi mücadelesini bölmeye sekteye uğratmaya çalışan büyük bir tuzaktır. O nedenle tüm demokrasi görüşlerini bu tuzağı boşa çıkarmaya, yan yana durmaya ve hukuksuzluk bu gasp girişimine karşı da hep beraber mücadele etmeye davet ettiğimizi ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
Soruşturma hakkında gizlilik kararı verildiğini belirten Kılıç Koçyiğit, Akış’a 24 saat avukat görüş yasağı da getirildiğini söyledi.
CHP lideri Özel'den tepki: "Kayyum görevlendirmesi geri çekilmelidir"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Hakkari Belediyesi'ne kayyum atanmasına tepki gösterdi.
Özel, X sosyal medya hesabından, "Hakkari Belediyesi'ne sabah saatlerinde bir operasyon yapılarak, Belediye Başkanının gözaltına alınmasını ve 10 yıl önce başlamış ve halen süren bir davası gerekçe gösterilerek kayyum atanmış olmasını reddediyoruz. Yaşananlar, henüz 2 ay önce tecelli etmiş Hakkari halkının iradesini yok saymaktır. Kayyum görevlendirmesi geri çekilmelidir. Demokrasinin ve halk iradesinin yanında, kayyım anlayışının karşısındayız!" diye yazdı.
Kararı Gaziantep’te protesto edildi
DEM Partili Hakkari Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alınması sonrası Vali Ali Çelik’in yerine kayyum atanması kararı Türkiye’nin bir çok yerinde olduğu gibi Gaziantep’te de protesto edildi.
DEM Parti Gaziantep İl Başkanlığı’nın yanısıra birçok siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu üyelerinin katılımıyla Balıklı Parkı’nda gerçekleşen protesto sonrası basın açıklaması yapıldı.
Grup adına basın açıklamasını yapan Antep Emek ve Demokrasi Platformu Üyesi Bahri Oğuz, kayyum kararını demokrasiye darbe hamlesi olarak nitelendirdi. Oğuz basın açıklamasının devamında, “Tam bir demokratik sistemin inşası için yerel demokrasinin güvence altında olması barışı sağlamanın en önemli koşuludur. Hakkari Belediyesi’ne kayyum atama kararının hemen ardından Hakkari ve Diyarbakır’da valilik kararıyla her türlü eylem ve etkinlik yasağı kararı alınmıştır’’ ifadelerini kullandı.
“Kayyuma hayır, irademe dokunma”
Protestocular, “Kayyuma hayır, irademe dokunma”, “İrademiz onurumuzdur”, “Hak, hukuk, adalet” şeklinde Kürtçe ve Türkçe slogan attı.
Eylem sonrası VOA Türkçe ’ye konuşan Antep Emek ve Demokrasi Platformu Üyesi Avukat Bülent Duran, kayyum kararını halkın iradesine el koymak olarak değerlendirdiklerini söyledi.
Duran, “Kayyum siyasetinin asıl nedeni aslında halkın iradesine el koymaktır. Bu durumun ilk pratiği Van seçimlerinin iptali ile gündeme geldi. O dönemki toplumsal tepkilerden dolayı geri adım atıldı ama şu an tekrar 2016 ve sonrasında yaşadığımız gibi seçilen iradelere el konuluyor. Bu AKP iktidarının halkın iradesini tanımamakla ilgili, hukuku tanımamakla ilgili, evrensel anlamda da yerel belediyecilik mevzuatını tanımamakla ilgili bir durum olarak açıklanabilir. Bugün demokrasiden, insan haklarından, temel özgürlüklerden bahseden her iradenin ortak tavrını ortaya koyması gerekiyor” dedi.
Forum