Avrupa Parlamentosu seçimlerinde partisinin uğradığı ağır yenilginin ardından Ulusal Meclis’i fesheden ve ülkeyi erken seçime götüren Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, seçimlerden 3 gün sonra düzenlediği basın toplantısında kararının gerekçelerini açıkladı.
Macron, Elysee Sarayı’ndan çıkarak, hemen yakınlarındaki Pavillon Cambon Capucines salonunda, hükümet üyelerinin ve çok sayıda gazetecinin katılımıyla bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda, 18 gün sonra ilk turu yapılacak (30 Haziran – 7 Temmuz) erken genel seçimler için partisinin izleyeceği politikaların çerçevesini çizen Macron, seçim yenilgisinin ardından Meclis’i feshetme kararının gerekçelerini açıkladı.
Konuşmasına, merkez sağın aşırı sağı destekleme kararını eleştirerek başlayan Macron, “Meclis’in feshi bazı şeylerin açıklığa kavuşmasını sağladı. Pazar akşamından beri maskeler düşüyor. Değerler savaşı gün yüzüne çıkıyor. Bu aynı zamanda kendi kasasını zenginleştirmeyi seçenler ile Fransa'yı zenginleştirmeyi isteyenler arasında bir doğruluk testidir” dedi.
Fransız lider, “muhalefetin sonbaharda gensoru önergesi için oy kullanma isteklerini birkaç kez ifade etmeleri üzerine” artık mevcut parlamenter denklemin savunulamaz hale geldiğini de belirterek, “bu yapıda hükümetin harekete geçmesini engelleyen ve Fransa için tehlikeli hale gelen bir tıkanma” oluşması üzerine Meclis’i feshetme kararı aldığını söyledi.
Seçmenlerin güvenlik, göç ve satın alma gücü konularındaki endişelerini vurgulayan Macron, “Bu gözardı edemeyeceğimiz siyasi bir gerçek. Bütün bu mesajlara kayıtsız veya sağır kalamayız ve demokratik bir yanıt vermeliyiz” dedi. Macron, kararını şu ifadelerle açıkladı:
“Seçim sonuçlarına yanıt, tek başına hükümet değişikliği ya da koalisyon olamazdı. Meclis’te son günlerde yaşananlar, meselenin netleşmesine olanak sağlayacak bir Meclis feshini dayattı. Ülkemizin bir takım zorluklarla yüzleşmesi ve aşırılıkların önünü kesmesi gereken bir dönemdeyiz. Bu karar, ulusumuzun demokrasiye, cumhuriyet ruhuna, milli sağduyumuza duyulan güvenin bir gereği. Dolayısıyla, egemen halka dönüş, bana göre, bu koşullar bağlamında tek cumhuriyetçi karardır. Halka dönmenin hiçbir zaman anlaşılmaz olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu kararın tüm sorumluluğunu üstleniyorum.”
“Merkez sağ şeytanla işbirliği yaptı”
Konuşmasında her iki uçta da “doğal olmayan ittifakları” kınayan Macron, Sosyalistler’in radikal sol Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi; merkez sağ Cumhuriyetçiler’in (LR) de aşırı sağ Ulusal Bütünleşme (RN) ile ittifaka gitmesini eleştirdi.
Macron, Cumhuriyetçiler’in lideri Eric Ciotti’nin “şeytanla (aşırı sağ) işbirliği yaptığını” söyledi. Her iki kamptan ılımlı milletvekillerine seslenen Macron, “bu ittifaklardan rahatsız olanları” kendi partisine katılmaya çağırdı.
Fransa’da “elitlerin umutsuz” olduğunu savunan ve kendisinin “halka güvendiğini” kaydeden Macron, “Yenilgi psikolojisi içinde değilim. Halkın bütün olanları değerlendirip, doğru karar vereceğine inanıyorum. Onlara güveniyorum. Şimdi uyanma zamanı” diye konuştu.
Sağcı reformlarla seçim kampanyası
Macron, seçim kampanyasını da başlattığı toplantıda, güvenlik, göç, cumhuriyet değerleri, eğitim ve yargı gibi daha çok “sağcı vurgulara” sahip reformları 5 büyük başlık altında toplayarak kampanyasının ana çerçevesini çizdi. Macron, kendisinin kampanyaya katılmayacağını, seçim kampanyasının Başbakan Gabriel Attal tarafından yürütüleceğini de ekledi.
Emmanuel Macron, parlamento seçimlerindeki yenilginin ardından olası bir istifa fikrini reddetti.
Sandıktan çıkacak sonucun, nasıl bir hükümeti görev başına getireceğini belirleyeceğini de kaydeden Macron, partisi sandıkta yenilirse istifa etmeyeceğini, 2027 yılına kadar görevde kalmaya devam edeceğini söyledi.
Emmanuel Macron, bir soru üzerine, “2027'de iktidarın anahtarını aşırı sağa vermek istemiyorum. Fransızlar’ın taleplerini karşılamak için harekete geçebilecek bir hükümet istiyorum. Değişim şimdi” dedi.
“Kaos ve din savaşı stratejisini oynuyor”
Macron’un konuşmasının ardından değerlendirme yapan muhalefet liderleri, Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshetme gerekçeleri ve sağ ve sol partilerin kendi arasında ittifakına yönelik analizlerini eleştirdi.
Emmanuel Macron'un isim vererek eleştirdiği radikal sol parti lideri Jean-Luc Melenchon, X hesabından verdiği yanıtta, Cumhurbaşkanı’nın “tam bir kaos stratejisi izlediğini” belirtti. Melenchon, “Macron, seçimi vahşileştirmek için kaos ve din savaşı stratejisini oynuyor. Macron, kendisiyle aynı fikirde olmayanlara yönelik söz, hakaret ve aşağılama seli içinde boğuluyor. Fransızlar zaten yeteri kadar ‘artık bıktıklarını’ söyledi. Bunu gösterecekler” dedi.
Sağcı lider isyana karşı parti binasını kilitledi
Bu arada, Cumhurbaşkanı Macron konuşmasını yaparken, aşırı sağ ile ittifak kurmak isteyen Cumhuriyetçiler’in lideri Eric Ciotti, parti binasına gelerek kendisinin ihracını görüşmek isteyen parti yöneticilerini engellemek için, binanın kapısını kilitledi.
Ciotti, konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Aldığım tehditler ve dün yaşanan karışıklıklar sonrasında bu kararı aldım. Personelin güvenliğini garanti etmeliyim. Bugün parti genel merkezinde hiçbir toplantı planlanmamıştır” dedi.
Kapının kapanmasına öfkelenen parti yöneticilerinden Aurelien Pradie, “Onu General de Gaulle'ün ofisinden çıkaracağız” diyerek tepkisini gösterdi. Diğer yöneticiler de “Jordan Bardella’yı çağırın da açtırsın kapıyı” diyerek, Ciotti’nin aşırı sağcı liderle ittifaka gitmesine gönderme yaptı.
Öğleden sonra toplanan Cumhuriyetçiler’in karar organı Siyasi Büro, oy birliğiyle Ciotti’yi partiden ihraç etme kararı aldı.
Forum