AK Parti’nin imza attığı sokak hayvanlarıyla ilgili kanun teklifinde, kamuoyunda “uyutma”, “itlaf” ve “öldürme” üzerine yaşanan tartışmaların ardından “ötenazi” kavramıyla sahiplenilmeyen hayvanların öldürülmesi yoluna gidilmesi öngörülüyor.
TBMM Başkanlığı’na bugün “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olarak Türkiye’de başıboş sokak hayvanları sorunuyla ve özellikle köpekler ile ilgili yasal düzenleme sunuldu.
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, 17 maddelik teklifle ilgili asli sorumlu olarak yerel yönetimleri işaret ederek, "Kuduz riski taşıyan, sahiplendirilmesi mümkün olmayan ve tedavi edilemeyen hayvanlara ötanazi uygulanması imkanı tanıyoruz" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekilleri Özlem Zengin ile Bahadır Yenişehirlioğlu ve milletvekilleri eşliğinde Güler, detaylı gerekçe metniyle birlikte sokak hayvanlarıyla ilgili yasa teklifi hakkında bilgi verdi.
Yenişehirlioğlu’nun sokak hayvanlarıyla ilgili her kesimden görüşler aldığını ve bu görüşleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a rapor olarak sunduğunu anımsatan Güler, “Biliyoruz ki barınaklar bir yaşam kalitesi olarak, yine hayvanlardan hayvana geçecek hastalıklar, yine hayvandan insana geçecek hastalıkların da mevcudiyetini biliyoruz. Yine özellik itibariyle kuduz riski taşıyan saldırganlaşmış herhangi bir şekilde rehabilite edilme imkanı olmayan özelliği itibariyle anatomik yapısı bozulmuş, gerekirse mevcut bulunduğu ırksal özelliği itibarıyla sahiplendirme imkanı olmayan köpeklerin hukuki ve sağlık kavramı yönüyle belirlenmiş bir kavramı kullanıyoruz. Ötenazi kavramını bu sahipsiz köpeklerin ötenazi yoluyla da mevcut bakım evlerinin, yaşam kalitesinin, barınma imkanlarının niteliğinin artırılması, orada da sağlıklı hayvanlarımızın daha iyi imkanlarda bakılması için bu hayvanları ötenazi yoluyla da hayatlarına son verme noktasına bir imkan tanıyoruz” açıklamasında bulundu.
AK Parti’nin hazırladığı söz konusu yasal düzenleme taslağında; sokak hayvanlarının uyutularak öldürülme işlemi için “1 aylık süre içinde sahiplenilmemesi” şartı vardı.
Öldürme işlemi ve sorumluluğu belediyelerde, başkanlara ceza da verilebilecek
Teklifte “itlaf” veya “uyutma” gibi hayvanlarla ilgili öldürme işlemiyle ilgili kavramlar kullanılmadı. Bu ifadeler yerine “ötnazi” kavramının kullanımı dikkat çekti.
Teklifte, “Bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötanazi yapılır. Sahipsiz hayvan popülasyonunun; kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana ya da hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötanazi yapılabilir” denildi.
Sahiplendiği hayvanı sokağa bırakanlara 60 bin TL ceza uygulanacak
Yerel yönetimlere, ilgili sorumluluk için 2028 yılına kadar geçiş süreci tanıyacaklarını söyleyen Güler’in açıkladığı yasa teklifine göre sahiplendiği köpeği doğrudan sokağa bırakan insanlara da hayvan başına 60 bin TL idari para cezası getirilecek.
Güler, “Kanun’un açık emrine rağmen ihmal eden, gereğini yapmayan, bundan dolayı bu sorunun büyümesine, sahipsiz köpek popülasyonunun artmasına sebebiyet veren belediye başkanları, meclis üyeleri ve idari görevlilere 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörüyoruz. Sahiplendiği köpeği sokağa bırakan insanlarımız da var. Bunu da yaptırıma tabi kılıyoruz. Sahiplendiği köpeği bırakanlara da hayvan başına 60 bin TL idari para cezası öngörüyoruz” açıklaması yaptı.
Güler, neden teklifte “ötanazi” kavramının kullanıldığıyla ilgili ise, “Herhangi bir sebepten dolayı hayvanı öldürmenin cezası 1 yıldan 4 yıla kadar. Ötanazi kelimesinin kullanılmasının sebebi hayvanımıza eziyet etmeden ilaç vasıtasıyla hayatına son vermek gerekiyor” gerekçesini sundu.
Teklifte barınaklarda ötanazi işlemi için yetkilendirilmiş personel olması da öngörüldü.
Güler’in açıkladığı yasa teklifine göre kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını 31 Aralık 2025’e kadar dijital kimliklendirme yöntemiyle kayıt altına aldırmak zorunda olacak.
Bir ilçedeki hayvanları toplayarak, başka ilçenin sınırlarına atanlara ise hayvan başına 50 bin TL idari para cezasını verilecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bünyesinde, yerel yönetimlere ait bakımevlerindeki hayvanlarla ilgili veri sistemi olacak. Başta yerel yönetimler olmak üzere diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik veya Bakanlıkça uygun görülen miktarlarda mali destek sağlanacak.
Teklif gerekçesi: “Toplum sağlığı, kamu düzeni ve diğer hayvanlar tehlikede”
AK Parti’nin sunduğu teklif gerekçesinde, neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ise; “Sahipsiz hayvanlar, özellikle başıboş köpekler; son yıllarda popülasyonun kontrol altına alınamaması nedeniyle giderek büyüyen bir sorun haline gelmiştir. Sayıları her geçen gün artan ve sokaklarda sürüler halinde yaşamaya başlayan başıboş köpekler, en temel insan hakkı olan yaşam hakkını dahi tehdit eder bir boyuta ulaştığı gibi çevre temizliği, toplum sağlığı, kamu düzeni ve güvenliği ile diğer hayvanların yaşamını ve varlığını da tehlikeye atmaktadır” şeklinde açıklandı.
Gerekçede, “Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verileri itibariyle 2019-2023 yılları arasında hayvana çarpma şeklinde 3 bin 534 trafik kazası ve buna bağlı olarak 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma meydana gelmiştir” bilgisi paylaşıldı.
Kuduz riskine ilişkin Sağlık Bakanlığı’nın verileri yanı sıra gerekçede, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kısırlaştırma ve sahiplendirmeye ilişkin rakamları da aktarıldı.
Forum