MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önce Abdullah Öcalan’a PKK’yı tek taraflı olarak tasfiye etmesi, bir hafta sonra ise TBMM’de konuşma yapması çağrısı Türkiye siyasetini hareketlendirdi.
Bu açıklamalardan hemen sonra Diyarbakır’a giden CHP lideri Özgür Özel de olumlu ama temkinli mesajlar verdi. Peki bu gelişmeler Diyarbakır’da nasıl yankılandı?
VOA Türkçe’ye konuşan sivil toplum kuruluşları temsilcileri de gelişmelerden umutlu ama temkini de elden bırakmıyor.
Bahçeli’nin, yasama yılı başlarken TBMM’de DEM Partililer'le tokalaşması ve ardından yaptığı açıklamalar, yıllar sonra bir kez daha Kürt sorununa çözüm arayışlarını gündeme getirdi.
Türkiye’nin soruna çözüm aradığı 2010’lu yıllardan sonra ilk kez bu kadar dikkat çeken açıklamalar yapıldı. Bahçeli’nin açıklamalarının hem ana muhalefet partisi CHP’de hem de Kürtler arasında nasıl yankı bulacağı merak ediliyordu.
CHP lideri Özgür Özel, Bahçeli’nin son çağrısından hemen sonra, daha önce programlanan bir gezi kapsamında Diyarbakır’a geldi.
Özel’in gündeminde kadınlar, ekonomi gibi konular olsa da ilk sırayı Kürt sorunuyla ilgili gelişmeler aldı. Amedspor ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni de ziyaret eden Özel, sokaklarda gezerken en çok Kürt sorunuyla ilgili sorularla karşılaştı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin 2015’te öldürüldüğü yere karanfil bırakan Özel, burada yaptığı açıklamada AK Parti ve MHP’nin Kürt sorununa bakışını eleştirdi.
Bahçeli ve Erdoğan’ın Kürt sorunu olmadığını söylediğini savunan Özel, “Bugün maalesef Erdoğan'da, Bahçeli’de ‘Kürt sorunu yoktur’ diyorlar. Oysaki Diyarbakır'a gelince görüyorsunuz ki Kürt sorunu vardır. Kürtler’in en başta demokratik katılım sorunu vardır. Özgürlüklerle ilgili, hak ihlalleriyle ilgili sorunlar var. Bir de elbette en yakıcı şekilde hissettikleri yoksulluk sorunu var. Hepsinin çözümü toplumsal barıştan, Türkiye'nin 86 milyon olarak kucaklaşmasından ve ileriye doğru bir hamle yapmasından geçiyor. Birbiriyle uğraşmasından değil” dedi.
Özel, sabah kadın STK temsilcileriyle katıldığı toplantıda ise “CHP, barışa giden, annelerin gözünün yaşını durdurmaya, gözyaşı dökmesini durdurmaya yönelik olan, şehit gelmesine, çatışmalar olmasına ve Türkiye’nin gelişimine engel olan bu sürecin tamamlanması, bitmesi, ortadan kalkması için, terörün durması, terör örgütünün ortadan kalkması için, Türkiye’nin 86 milyon birden barış içinde kucaklaşabilmesi için atılacak her adımı önemsiyor ve engel olmayacak. Kimin sözü varsa da kıymetlidir, söylesin” açıklamasını yapmıştı.
Özel’in bölgenin diğer illerini de kapsayan gezi programı, Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş.’ye (TUSAŞ) düzenlenen saldırı nedeniyle iptal edildi.
Peki bu gelişmeler Diyarbakır’da nasıl yankılandı? Ticaret Odası’nda Özel’le bir araya gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, gelişmeleri VOA Türkçe’ye değerlendirdi.
Reha Ruhavioğlu: “Barışın bir rekabet unsuruna dönüşmüş olması çok kıymetli”
Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğlu, Bahçeli’nin açıklamalarının önemli olduğuna vurgu yaparak, açıklamaların MHP lideri tarafından yapılmasının milliyetçi tepkinin önünü alacağını savundu. Olası bir sürecin, MHP'nin de dahil olması halinde, daha sağlıklı ilerleyebileceğini söyleyen Ruhavioğlu, olası bir sürecin bir öncekinin kaldığı yerden devamı gibi olacağını belirtti.
Toplumun son gelişmeler karşısında şaşkın olduğunu savunan Ruhavioğlu, “Gelişmeler hızlı olmasına rağmen toplumun iyimserliği o paralelde ilerlemiyor. Daha kaygılı, daha temkinli; ‘ne oluyor’ havası var. Fakat her şeyden önemlisi Kürt meselesinin Ankara'da barış eksenli bir rekabet unsuru olması. Yani çatışma eksenli, ‘kim daha fazla Kürt tarafıyla mücadele edebilir’ eksenli bir yarış da olabilir, bir rekabet de olabilir. Barışın bir rekabet unsuruna dönüşmüş olması çok kıymetli” dedi.
CHP’nin tutumuna da vurgu yapan Ruhavioğlu, “CHP'nin önceki döneme kıyasla bugün daha açıktan, daha güçlü bir şekilde bu süreci destekliyor olması da önemli” yorumunu yaptı. Ruhavioğlu, Öcalan’ın Meclis’te konuşma yapması önerisine ise şu yorumu yaptı:
“Ben mümkün olduğunca Meclis’in ve toplumun sürecin içine dahil olmasının, onu daha bir çözüm süreci hüviyetine büründüreceğini düşünüyorum. Sadece elitler arasında yürüyen süreçler de elbette ki süreçtir. Bugün Türkiye'nin koşulları bize bu işin Meclis’te yürütülmesini neredeyse dayatıyor. Bu da, oradaki partilerin süreçten haberler olması, süreci bilmesi anlamına geliyor. Dolayısıyla iki kişinin dudakları arasında sınırlı bir süreç olmaması gerekir. Ama o olacağını da düşünmüyorum."
DSMMMO Başkanı Bozhan: “Umut etmek istiyorum ama olumsuz deneyimlerimiz de var”
Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (DSMMMO) Başkanı Şiyar Bozhan ise son gelişmeleri milat olarak değerlendirdi. Bozhan, gelişmelerin umut verici olduğunu ifade ederken, şu uyarıyı da yaptı:
"Açılım dönemi yaşadık. AK Parti döneminde Kürt meselesine dair radikal belirlemeler yapıldı. Fakat bir süre sonra gerildi. Bu da bu meseleyi gölgeleyen bir durum. Biz aktörler de, bu işin ilgilileri de sorumluları da, olumlu olumsuz değerlendirmelerle daha çok uzun vadeli, hem toplumun ihtiyaçlarına yönelik, barışa yönelik hem sorumluluk almamız lazım. Umut etmek istiyorum ama olumsuz deneyimlerimiz de var. Bunların da hafızamızın bir yerinde ağırlığını koruması gerekiyor diye düşünüyorum."
DTSO Başkanı Kaya: “Açıklamaların altının doldurulması gerekiyor”
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya da, Bahçeli ve Özel’in açıklamalarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Kaya açıklamaların altının doldurulması gerektiğini dile getirerek, “Elinde silah olan örgütün bir şekilde dağdan indirilmesini sağlayacak yöntemler, burada da en önemli aktörlerden bir tanesi Abdullah Öcalan olduğu için [Devlet Bahçeli] onu ifade ediyor. Özgür Özel'in açıklamasında da aslında, Kürt sorununu yaratan nedenlerin ortadan kaldırılması ile ilgili kapsamlı bir değerlendirme var. Yani Kürtler’in bu devlete ait, bu devletin sahibi olduklarıyla ilgili bir açıklama. Kürtler eğer bu devlete sahip insanlarsa bu açıklamaların altının doldurulması gerekiyor. Niye kendilerini bu devlete ait hissetmiyorlar? Onu ortadan kaldırmak gerekiyor” diye konuştu.
Açıklamaların, sivil toplumun talepleriyle örtüştüğünün altını çizen Kaya, “Ama bunların doğru oturtulması gerekiyor. Yani şiddetin sonlanması, Suriye'deki sürecin ne şekilde, nereye evrileceği, bunu Türkiye çözmek zorunda. Bana göre bu açıklamaların altında en büyük nedenlerden biri de bu. Bu süreci Türkiye kendisi yönetmezse, en çok zararı bu toprakta yaşayan insanlar görecektir.
Onun için böyle hamleler, yani 100 yıldır uğraştığı bir sorunun çözümünde bu tür hamleler önemli” şeklinde konuştu.
Kaya, sözlerini CHP’nin tutumunun umut verici olduğunu dile getirerek tamamladı.
Mahsun Çiya Korkmaz: “Yorum yapmak için erken”
Bu görüşlerin yanında yorum yapmak için erken olduğunu düşünenler de var.
Öcalan'ın yeğeni aracılığıyla mesaj göndermesinden önce VOA Türkçe'ye konuşan İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Mahsun Çiya Korkmaz’a göre Bahçeli’nin açıklamalarının muhatabı olan Öcalan’ın da konuşmasını beklemek gerektiğini savundu. Korkmaz, şunları söyledi:
“Henüz çözüm süreciyle ilgili bir şey söylemek çok doğru olmaz. Sadece tek taraflı bir açıklama yapıldığını görüyoruz. Diğer taraftan çağrının muhatabı Sayın Öcalan'ın konuşması henüz daha ortada yok. Onun için bir şey söylemek için erken ama elbette hepimizin isteği, hepimizin yıllardır verdiğimiz mücadele toplumsal uzlaşı ve toplumsal barışın gelmesine yöneliktir.”
Abdullah Öcalan'ın yeğeni, DEM Partili Ömer Öcalan bugün X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, “23 Ekim tarihinde İmralı Ada Hapishanesi’de Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirdim. Bu ziyaret aile görüşmesi kapsamında gerçekleşti. Sayın Öcalan görüşmede genel siyasi gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak kamuoyuna şu mesajın iletilmesini istedi: 'Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim.'" diye yazdı.
PKK’dan Bahçeli’nin çağrılarına yanıt
Bu arada PKK’nın silahlı kanadının yöneticilerinden Murat Karayılan, örgütün yayın organı Fırat Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, Bahçeli’nin çağrılarını değerlendirdi.
Karayılan Öcalan’la diyalog kurulmasının soruna köklü çözüm getirebileceğini savunarak, “Bazı yeni adımları atacaklarsa Kürt tarafı buna ‘yok’ demez ama asla yaş tahtaya da basmaz. Herkesin bunu bilmesi gerekiyor. Önder Apo’nun özgürlüğünü eksen almayan çözüm arayışları bizim için yok hükmündedir. Eskinin tekrarı değil, eğer yeni yöntemlerle sürece yaklaşılacaksa bu halkadan yaklaşılmalıdır. Mandela yasası çerçevesinde Önder Apo’ya yaklaşılarak diyalogların geliştirilmesi, beraberinde sorunun köklü çözümünü de getirebilir” dedi.
Karayılan, Kürt tarafının bütün bileşenlerinin oynayabileceği roller olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Rejimin yaptığı, birini öbürüyle çatıştırmak gibi basit bir taktiktir. Bundan uzak durularak, Kürt tarafının bileşenlerinin her birinin oynayabileceği rol de göz önünde bulundurulup yaklaşılırsa, sorun olmayacağı açıktır. Kaldı ki, geçmişte Türk devleti Kürt sorununun çözümünde Önder Apo’yu ve PKK’yi muhatap olarak kabul etmiştir. Yine yasal demokratik siyasete rol biçmiştir. Şimdi ondan geri adım atılamaz ve bunun tartışma konusu yapılması iyi niyet olamaz.”
Forum