Erişilebilirlik

Eylem Tok ve Timur Cihantimur’un Türkiye’ye iade davası sürecinde karar aşamasına gelindi


Timur Cihantimur ve kendisini ABD’ye kaçıran annesi Eylem Tok'un Türkiye'ye iade davası duruşmaları, Boston’daki John Joseph Moekley Mahkemesi’nde yapıldı.
Timur Cihantimur ve kendisini ABD’ye kaçıran annesi Eylem Tok'un Türkiye'ye iade davası duruşmaları, Boston’daki John Joseph Moekley Mahkemesi’nde yapıldı.

İstanbul’da 1 Mart gecesi ehliyetsiz kullandığı araçla Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybetmesine ve dört kişinin yaralanmasına yol açan Timur Cihantimur ile kendisini ABD’ye kaçıran annesi Eylem Tok’un Türkiye’ye iadesiyle ilgili dava sürecinin sonuna gelindi. Boston'da yapılan duruşmaların hakimi Donald Cabell’ın, iade davasının iki sanığıyla ilgili kararını kısa bir süre içinde yazılı olarak açıklaması bekleniyor.

İade davasının sanıklarından Tok, son karar duruşmasının yapıldığı 9 Ekim tarihinde, Cihantimur ise 15 Ekim’de son kez hakim karşısına çıkmıştı. Hakim Cabell, hem Tok hem de oğlu Cihantimur’un avukatları ve savcıya birer hafta ek süre tanıyarak son iddia ve savunmalarını yazılı olarak iletmelerini istemişti.


Tok’un iade davasıyla ilgili son iddia makamı ve savunmanın dilekçeleri 16 Ekim’de, Cihantimur’un iade davasıyla ilgili son iddia ve savunma dilekçeleri ise önceki gün yazılı olarak dava dosyasına eklendi.

İade davasıyla ilgili avukatların savunmalarında hem Tok’un hem de Cihantimur’un anlaşmanın şartlarına göre iade edilemeyeceği öne sürüldü. Savcılık, her ikisinin de anlaşma şartlarına göre Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini kaydetti.


“Resmi bir suçlama ve kovuşturma söz konusu değil: Eylem Tok anlaşmaya göre iade edilemez”

Tok’un avukatı yaptığı son savunmasında, Türkiye ile ABD arasında 1979 yılında imzalanan “suçluların iadesi anlaşmasına” göre müvekkillerinin iade edilemeyeceğini öne sürdü.

Avukat Martin G. Weinberg, ikili anlaşmanın yazılı şartlarına göre, Tok’un Türkiye’ye iadesinin henüz belirlenmemiş bir kovuşturma için talep edilemeyeceğini, ABD ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki “Suçluların İadesi ve Cezai İşlerde Karşılıklı Yardım Anlaşması”nın 1’inci maddesine göre iade talebinin kovuşturulan veya bir suçla itham edilen bir kişiyle ilgili olmasını gerektirdiğini savundu.

Avukat Weingberg, “Resmi bir suçlama ya da bir kovuşturma sözkonusu değil. Eylem Tok anlaşmaya göre iade edilemez. Türkiye, tamamen soruşturma ihtiyacına dayalı bir iade talebinde bulunmuştur, Türkiye’nin talebi antlaşmanın şartlarına göre yerine getirilemez. Tok’un Türkiye’ye iade edilmesiyle ilgili talebi mahkeme reddetmelidir” ifadesini kullandı.

“Eylem Tok’un iadesi anlaşma şartlarına göre uygun”

Başsavcı Yardımcısı Kristen Kearney ise, Tok’un Türkiye’ye iadesiyle ilgili avukatların tezlerine katılmadığını, anlaşmanın özüne bakıldığında sanığın iade edilmesi gerektiğini kaydetti.

Kearney, Tok’un avukatlarının Türkiye'de resmi bir şekilde suçlanmadığı için antlaşmanın 1’inci ve 7’nci maddelerinin yerine getirilmediğini savunduğunu belirterek, “Birinci madde, bir suçtan dolayı kovuşturulan veya bir suçla itham edilen kişilerin iadesini öngörmektedir’’ dedi.

Başsavcı Yardımcısı Kearney, anlaşmada yer alan 7’nci maddede, bir iade talebinde bulunması gereken unsurların yazılı olarak yer aldığını belirterek, “Antlaşmanın içeriği, Tok’un avukatlarının tezini boşa çıkartmaktadır. Madde 1, resmi suçlamaların yapılmadığı durumlar da dahil, birçok farklı cezai durumda bir kaçağın iadesine izin vermektedir. Birinci madde, iadesi mümkün bir suçtan dolayı kovuşturulan veya bir suçla itham edilen bir kaçağın teslim edilmesini gerektirmektedir. Burada Türkiye, Tok'u iadesi talep edilen suçlardan dolayı yargılama niyetinde olduğunu göstermiştir ve bu nedenle iadesi yapılmalıdır. Eylem Tok, suç delillerini gizleme, değiştirme ve yok etme suçunu işlemiştir. Anlaşma, Eylem Tok'un hukuki durumunun Türk adli makamlarınca değerlendirilmesi ve işlediği suçlardan dolayı hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için iadesini gerekli kılmaktadır” ifadesini kullandı.

“Timur Cihantimur için yapılan iade talebinde resmi bir suçlama yok”

Cihantimur’un avukatı Victoria Kelleher, mahkemeye önceki gün sunduğu son savunma dilekçesinde, iki ülke arasında yapılan anlaşmaya göre suçlu iadesinin olası ya da henüz belirlenmemiş bir kovuşturma için talep edilemeyeceğini savundu.

Avukat Kelleher, Türkiye ile ABD arasındaki anlaşma şartlarının, bir suçtan dolayı kovuşturulan veya suçlanan kişilerin iadesine izin vermediğini belirtti.

Kelleher şöyle devam etti: “Ancak bu davada resmi bir suçlama ve kovuşturma sözkonusu değildir. Türkiye’nin yaptığı yazılı başvuruda, Timur Cihantimur tarafından işlendiği iddia edilen ‘Taksirle Öldürme ve Taksirle Yaralama’ suçu için bir soruşturma yürütüldüğü belirtilerek, ABD’de bulunan kişinin hakkındaki soruşturmanın sonuçlandırılabilmesi için Türkiye'ye iade edilmesi talep edilmektedir. Türkiye, suçlama yapılıp yapılmayacağını değerlendirmek amacıyla onu sorgulamaya tabi tutmayı ve ifadesini almayı planlamaktadır. Timur Cihantimur, suçlanmamıştır ve şu anda kovuşturulmamaktadır. Bunun yerine, bir soruşturma ile bağlantılı olarak aranmaktadır. Türkiye’nin iade talebi, anlaşma şartlarına göre tutarsız ve kabul edilemezdir. Türkiye, resmi bir suçlamada bulunmamıştır. İade talebi reddedilmelidir” dedi.

Başsavcı Yardımcısı Kearney ise, savunma avukatlarının Cihantimur resmi olarak suçlanmadığı için anlaşma şartlarının yerine getirilmediği iddiasını “tutarsızlık” olarak değerlendirdi.

Kearney, Cihantimur’un anlaşma kapsamında Türkiye’ye iadesi için şartların yerine getirildiğini kaydederek, “İade için sunulan evraklar arasında, ‘Tutuklama Emri’ başlığını taşıyan belgede iadesi talep edilen Cihantimur’un ele geçirilmesinden sonra ne olacağı ifade edilmiştir. Cihantimur, ‘Taksirle Öldürme ve Yaralamaya Neden Olma’ suçu işlediği için ikili anlaşma kapsamında Türkiye'ye iade edilebilir’’ dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG