Erişilebilirlik

Diyarbakır ve Mardin’deki yangınlarla ilgili üçüncü rapor yayınlandı: “Yangınlara yıldırım neden olmuş olabilir”


Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bu yıl 20 Haziran’da başlayan, daha sonra Mardin’in Mazıdağı ilçesine yayılan yangın 15 kişinin ölümüne ve çok sayıda hayvanın telef olmasına neden olmuştu.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bu yıl 20 Haziran’da başlayan, daha sonra Mardin’in Mazıdağı ilçesine yayılan yangın 15 kişinin ölümüne ve çok sayıda hayvanın telef olmasına neden olmuştu.

Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde 20 Haziran’da başlayan, daha sonra Mardin’in Mazıdağı ilçesine yayılan ve 15 kişinin ölümüne yol açan yangına ilişkin üçüncü bilirkişi raporunda da yangının çıkış nedeni tam olarak belirlenemedi.

Elektrik direklerinin eski olmasının yangına yol açma ihtimaline vurgu yapılan ön raporun aksine, son raporda yangının yıldırım düşmesi sonucu çıkmış olabileceği belirtildi.

Yangınlarla ilgili Çınar Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı ön raporun yetersiz bulunmasının ardından, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla hazırlanan ikinci rapora da Diyarbakır Barosu itiraz etti.

İtiraz üzerine içinde jeodezi ve fotoğraflama, ziraat, elektrik, meteoroloji mühendisleri, kimyager ve itfaiye ekipleri bulunan 9 kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturuldu. 15 Eylül’de göreve başlayan bilirkişi heyeti raporunu 12 Aralık’ta tamamlayarak savcılığa teslim etti.

29 sayfalık raporun sonuç bölümünde, Ahmet Buğdaycı’nın evinin avlusundaki DEDAŞ'a ait alçak gerilim hattının kopması sonucu oluşan kısa devrenin samanlık yangınına sebep olduğu ve yangının kontrol altına alınarak çevreye yayılmadan söndürüldüğü belirtildi.

Bu yangının diğer yangın bölgelerine sirayet etmediğine dikkat çekilen raporda, “Bu yangına sebep olan hat üzerinden alınan numune iletken üzerinde kısa devre izleri kriminal laboratuvarında tespit edildi. Mezarlık bölgesinde, (keşifli bilirkişi incelemesinde tespit edilen diğer tespitlerle birlikte) hatlarda elektrik enerjisinin bulunmadığı tespit edildiğinden, elektrik kaynaklı bir kaçak akım, kısa devre veya kıvılcımdan kaynaklanan sebeplerle yangının çıkış ihtimalinin bulunmadığı tespit edildi” denildi.

Olaydan sonra soruşturmayı yürüten savcılara ifade veren köylüler, yangından önce ışık hüzmesi gördüklerini söylemişti. Bu ifadelere dikkat çekilen raporda ışık hüzmelerinin veya kıvılcımların, enerji bulunmayan hatlarda meydana gelemeyeceği belirtildi.

“Yangınlara yıldırım neden olmuş olabilir”

Bilirkişi heyeti, köylülerin ışık hüzmesi gördüklerini söylemesini üzerine Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Yıldırım Tespit ve Takip Sistemi kayıtlarını da inceledi. Raporda yer alan bilgilere göre, olay bölgesi merkez alınarak 50 kilometre yarıçaplı alanda, olay saatlerinde yıldırım aktiveleri meydana geldi. Bilirkişi heyeti yangına bu yıldırımların neden olabileceğini vurgulayarak, şu görüşlere yer verdi:

“Cumulonimbus (CB) bulutunun diğer bir özelliği ise bulut içerisinde su taneciklerinin düşey olarak hareket etmesinden dolayı elektriksel aktive ihtiva ettiğini, bu nedenle CB bulutları beraberinde şimşek ve yıldırım olaylarının oluşmasına neden olabildiği, bu da statik yüklü olan ve yukarı aşağı hareket halinde bulutların statik elektrik birikimi oluşumu için elverişli olduğundan elektrik dağıtım hattında elektrik olmamasına rağmen, atmosferik olay olarak buluttan yere veya yerden buluta hattın metal aksamına özellikle direğin bulunduğu yerde atmosferik deşarj sebebiyle bir patlama sesi (çok kuvvetli olmayan statik elektrik deşarjı nedeniyle meydana gelecek statik yüklenme, gözle görülebilecek veya görülemeyecek) hat ve/veya direk üzerinden toprağa akan bir elektrostatik akımın, kuru otları tutuşturmuş olabileceği kanaatine varılmıştır.”

Raporda ayrıca yangına faili ve kaynağı belirlenemeyen “şüpheli bir yangının” da neden olmuş olabileceği belirtildi.

Ön rapora muhalefet

Raporda yangınların elektrik tellerinden kaynaklandığına ilişkin ön raporun aksi yönünde bir görüşe yer verildi.

Bilirkişi heyetinin ön rapordaki tespite katılmadığı vurgulanarak, “Yangının, sigortalı ayırıcı direğinde sigorta takılı olması gereken yere, sarılan iletken telin aşırı ısınarak, korlaşarak kopması ve yerdeki otları tutuşturması nedeniyle meydana geldiği ve şiddetli rüzgarın etkisi ile geniş bir alana yayıldığı kanaatine, elektrik hattında elektrik olmaması sebebiyle heyetimiz katılmıyor” denildi.

Bilirkişi heyeti ayrıca yangının elektrikten kaynaklandığının tespitini yapmanın mümkün olmadığı, elektrikten kaynaklandığına dair somut bir bulguya da rastlanılmadığını rapora ekledi.

Ne olmuştu?

Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde başlayan, ardından Mardin’in Mazıdağı ilçene kadar yayılan yangınlarda 15 kişi hayatını kaybetmiş, 78 kişi yaralanmıştı. Can kaybının yanında yangının başladığı Köksalan köyünde 1007 hayvanın telef olduğu açıklanmıştı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nın hazırladığı rapora göre ise 924 küçükbaş hayvanın öldüğü vurgulanmıştı. Yangının yarattığı tahribat rapora şöyle yansımıştı:

“Köksalan Mahallesi’ne ait 302 keçi, 622 koyun öldü; 1627 dekar ekili alan, 10 dekar fıstık fidanı, 2 traktör, 19 sulama tesisi, 4 elektrik trafosu, 2 mibzer, 35 güneş paneli, 1 çapa makinesi, 1 pülverizatör, 2 gübre tankı, 10 nar ağacı, 1 gübre dağıtıcı, 140 ton saman zarar gördü. Yine Bağacık Mahallesi’ne ait 2 sulama tesisi ve 15 dekar badem fidanı, Yazçiçeği Mahallesi’ne ait 42 takım sulama sistemi yandı.”

Olaydan sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma üç savcı tarafından yürütülüyor. Bilirkişi heyetinin hazırladığı ilk raporu yetersiz bulan savcılık yeni bir inceleme istemişti. Yedi kişilik bilirkişi heyetinin hazırladığı ikinci raporda yangına elektrik direklerinin neden olmadığı belirtilmişti.

Yangına daha önce yakılan anızların yol açmış olabileceğine vurgu yapan ikinci bilirkişi heyeti, Diyarbakır Barosu tarafından Bilirkişilik Kurulu Başkanlığı’na şikâyet edildi.

Forum

XS
SM
MD
LG