CHP’nin bir sonraki seçimde cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere 23 Mart'ta düzenleyeceği ön seçimin tek adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ön seçim için kampanyasını başlattı.
İmamoğlu CHP Genel Merkezi’nde “Gel, Seç, Tarihe Geç” başlığıyla düzenlenen ön seçim etkinliğinde "Kurtuluş yok tek başına, haydi hep birlikte görev başına" sloganıyla yola çıktı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve parti yönetimi, bugün Ankara'ya il, ilçe ve belediye başkanlarını davet ederek ön seçim süreci sürecini başlattı.
Özel, İmamoğlu'nun ön seçim kampanyasını başlatmasına bizzat destek verdi. Ancak daha önce ön seçime katılmayacağını açıklayan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın bulunmaması nedeniyle CHP'nin diğer 12 büyükşehir belediye başkanı da kampanya toplantısında yer almadı.
CHP'nin parti üyelerinin katılımıyla 23 Mart'ta 81 ilde düzenlenecek ön seçim için tek aday İmamoğlu oldu. Ön seçim adaylığı için "en az 20 milletvekili imzası" toplama şartını, 116 vekil imzasıyla sadece İmamoğlu sağladı. Bu süreçte ön seçimde yarışmak istediğini açıklayan eski İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek imza toplayamadı. CHP'nin TBMM Grubu'ndaki 133 milletvekilinden 17'si İmamoğlu'nun adaylığına imza vermedi.
İmamoğlu: “Onlara güle güle demeyi dört gözle bekliyorum”
CHP’nin fiilen Cumhurbaşkanı adayı konumundaki Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milletin takdiriyle geldiğimiz koltuklarda sonsuza dek oturmayacağız, bir gün kara toprağa döneceğiz” sözlerine yanıt verdi. İmamoğlu ise, “O sandık milletin önüne er ya da geç gelecek. Tarihin en büyük hezimetini yaşayacaklar. Onlara güle güle demeyi dört gözle bekliyorum” dedi.
İmamoğlu, “parlamenter sisteme dönüş” vurgusu yapmadığı için sıkça eleştiriliyordu. Ancak bugün bu hedefini net bir şekilde ortaya koydu:
“Türkiye’deki bütün yönetiminin sorumluluğu tek bir kişinin, Cumhurbaşkanı’nın sırtına yüklendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkeyi yönetemedi. Cumhurbaşkanı adına, sorumsuzca yetki kullanan bürokratik bir oligarşi oluşturuldu. Türkiye, seçilmişlerin değil; atanmışların yönettiği bir ülke oldu. İster hayat pahalılığına, ister demokrasimizin standardına, adalet sistemimizin bakın ister nüfusun azalmasına, kontrolden çıkmış gıda fiyatlarına bakın, ister ev kiralarına bakınız. Çünkü Türkiye, iyi yönetilmiyor. Bu iktidar, demokrasiyle, adaletle ilişkisini koparmış durumda. Hepsinden önemlisi bu iktidar, asgari ücretliyle, kiracıyla, emekliyle ilişkisini koparmış durumda. Bu iktidar, Türkiye’nin ezici çoğunluğunun ne ekonomik ne de demokratik sıkıntılarını anlayacak durumda değil. Bu ülkede yargıçlar ve savcılar, siyasilerden daha fazla konuşuluyorsa, çok büyük sorun var demektir. Türkiye, milleti temsil etmeyen inanlar tarafından yönetilen bir ülke olamaz. Türkiye, milleti temsil eden Meclis’in güçsüz ve sözünü kıymeti olmayan bir ülke olamaz. Türkiye, seçilmişlerin yönettiği bir ülke olmak zorundadır. Türkiye’yi bir an önce parlamenter demokrasiye kavuşturmak zorundayız. Türkiye’yi millet iradesinin, iktidara, devlete ve Meclis’e sahici bir şekilde yansıdığı bir ülke yapmak zorundayız. Türkiye’yi yönetmek için denge ve denetimin yerleştiği demokrasiden hukuk devletinden başka bir yol bulunmamaktadır. Türkiye’nin kaderi, mahkeme salonlarında değil; Millet Meclisi’nde, millet iradesinin tecelli ettiği yerlerde çizilmek zorundadır.”
Özel’den Erdoğan’a yanıt: “Bizi korkutamazsın”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan’ın teğmenlerin ihracıyla ilgili kendisine yönelik “Başkomutan olarak sesleniyorum; ayaklarını denk al, yoksa biz denk getiririz. Ordumun komuta kademesine laf atma hakkın yok, haddini bil” sözlerine yanıt verdi.
Özel, “Oturduğunuz koltuk, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğudur. Değerlidir. Ne kadar değerini bildiğiniz, o koltuğu ne kadar hak ettiğiniz, o koltuğu ne hallere getirdiğiniz ortadadır. Ama bir diğer koltuk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin genel başkanlığı koltuğudur, onun koltuğudur. Tanktan, toptan değil; hakkında verilen idam fermanından korkmadan tek başına yola çıkan, bir memleketi kurtaran, bu cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin genel başkanını da, bir tane üyesini de korkutamazsın. Hodri meydan” dedi.
Mansur Yavaş’tan adaylık mesajı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP’deki ön seçim sürecine katılmadı. Bunun yerine İYİ Parti yönetimiyle Siyaset Araştırmaları Merkezi’nin (SİYASAM) tanıtım toplantısına katıldı.
İYİ Parti Lideri Müsavat Dervişoğlu, Yavaş ile kısa süreli baş başa görüşmeleri ardından tanıtım toplantısı salonunda birlikte protokolde yer almaları noktasında, VOA Türkçe’nin “Burası alternatif adaylık toplantısı olarak yorumlandı. Ne dersiniz?” sorusu üzerine, “Birincisi, bir isim Ankara’nın büyükşehir belediye başkanı ise, bir siyasi parti genel başkanı elbette onunla yan yana oturur. İkincisi, Sayın Mansur Yavaş ile geçmişe dayalı da özel bir hukukumuz var, o noktadan dikkate alınıp değerlendirilmesi lazım” dedi. Yavaş ise, “Herkes konuştuğu yerde, biz de konuştuğumuz yerdeyiz. Buradan aynı bir mana çıkarıp dostluğumuzu bozmayın” yanıtını verdi.
Yavaş, İmamoğlu’nun kampanyasıyla başlatmasıyla ilgili soru üzerine “Ön seçim hayırlı olsun dedim ve süreci izliyoruz. Masadaki diğer seçenekler her zaman gündemdedir” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’de “belediyecilik” toplantısı
İmamoğlu’nun CHP Genel Merkezi’ndeki kampanya toplantısında 13 büyükşehir belediye başkanı salonda yer almadı. Mansur Yavaş dışındaki 12 başkan, toplantıyı 4. katta ekrandan izledi. Yavaş, SİYASAM toplantısından ayrılarak CHP’deki “Sosyal Demokrat Belediyecilik Eşgüdüm Konseyi” (SODEMBEK) toplantısına katıldı. Böylece Özgür Özel’in başkanlığında 14 büyükşehir belediye başkanıyla yapılan toplantıda İmamoğlu ve Yavaş biraraya geldi.
“Kurtuluş yok tek başına” sloganıyla destek istiyor
Kampanya tanıtımı öncesinde İmamoğlu’nun hedeflerini özetleyen bir broşür dağıtıldı. “Kurtuluş yok, tek başına, haydi hep birlikte görev başına” başlıklı broşürde, İmamoğlu, "Neden adayım?" bölümde “Bizim tek derdimiz, tek hayalimiz var. Bir avuç insanın yerle bir ettiği devlet yapısını, hukuk sistemini, demokrasiyi, ekonomiyi, eğitimi, sağlığı yeniden inşa etmek” ifadesini kullandı.
İmamoğlu, "Kaybedecek bir dakikamız bile yok” vurgusu yapılan broşürde “ekonomiyi ağır bir krize, halkı derin bir yoksulluğa, adaletsizliğe, güvencesizliğe mahkum eden, kurumları ve kuralları hiçe sayan, devleti bir kişinin iradesine tabi hale getiren bozuk düzeni değiştireceklerini” belirtti.
“Her şeyden önce makama değil, mücadeleye odaklanmayı gerektiriyor” diyen İmamoğlu, “Bu mücadelenin iki farklı beceri ve tecrübeyi gerektiren iki farklı boyutu var: Seçim kazanabilmek ve ülkeyi iyi yönetebilmek. Ben bu mücadelenin her iki boyutunda da çok hazır ve tecrübeli olduğuma inandığım için adayım. Enerjimi, cesaret ve kararlılığımı kanıtladığıma inandığım için adayım" mesajını verdi.
Forum