AB’nin en büyük ülkeleri Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, Polonya ve AB üyesi olmayan İngiltere, ABD’nin Ukrayna’ya mali yardımları azaltması durumunda, Avrupa’nın Kiev'e mali ve askeri yardımları üstlenmeye hazır olduğunu açıkladı.
Rusya'nın Ukrayna işgalinin bininci gününde Avrupa Birliği Savunma Bakanları Brüksel’de toplanırken, Avrupa Birliği’ne üye 5 büyük ülkenin dışişleri bakanları da Polonya’da toplanarak Ukrayna’ya askeri yardımı görüştü.
Toplantıya, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte de katıldı. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, video konferans yoluyla Avrupa Parlamentosu’na seslendi.
Beş büyük AB ülkesinin dışişleri bakanlarının Varşova'da yaptığı toplantının gündeminde Ukrayna, Amerikan seçimleri sonrasında transatlantik ilişkilerin geleceği ve Avrupa savunması vardı.
Avrupa diplomasisinin gelecekteki başkanı Estonyalı Kaja Kallas'ın ve İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares ile İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy'nin video konferans yoluyla katıldığı toplantı, AB dışişleri bakanları toplantısının ertesi günü gerçekleşti.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski’nin ev sahipliğinde, Salı günü Varşova'da bir araya gelen Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, “Avrupa ülkelerinin Kiev'e mali ve askeri yardımı üstlenmeye hazır olduğunu” söyledi.
Biden yönetimi, görev süresinin bitmesine iki ay kala, Ukrayna’ya Amerikan yapımı uzun menzilli silahların Rusya içindeki hedeflerin vurulması için kullanılmasına onay vermişti.
ABD’de 5 Kasım’da yapılan seçimleri kazanan ve 20 Ocak’ta görevi devralacak olan Donald Trump ise, Ukrayna savaşını 24 saat içinde sonlandırma vaadinde bulunmuştu.
“AB savunmasını güçlendirmek zorundayız”
AB savunmasını güçlendirmek zorunda olduklarını söyleyen Sikorski, “Avrupa Birliği'nin önde gelen ülkelerinin, ABD'nin taahhüdünde olası bir azalma bağlamında Ukrayna'ya askeri ve mali destek yükünü üstlenmeye hazır olduğunu memnuniyetle belirtmek isterim” dedi.
Haziran ayında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Avrupa Birliği'nin savunmasını güçlendirmek için önümüzdeki on yılda 500 milyar avro (535 milyar dolar) yatırım yapması gerektiğini söylemişti.
Sikorski, AB’nin en büyük beş ülkesinin bu miktarın, pandemi döneminde olduğu gibi, Avrupa çapında bir borçlanma sistemi ile (Eurobond) sağlanabileceğini savunduğunu dile getirdi.
İtalya Dışişleri Bakanı Tajani, “Bugün bir strateji geliştirdik. Avrupa savunmasını desteklemek, Eurobond'lara sahip olmak stratejisidir. İlerlememiz lazım” diye konuştu.
Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot da, “Güvenliğimiz için; endüstriyel temelin ve teknolojinin geliştirilmesi için Avrupa Birliği'nin mali ve ekonomik kapasitesi de dahil olmak üzere, elimizdeki tüm araçların seferber edilmesi gerekiyor” dedi. Fransa ve İtalya gibi ülkeler bu öneriyi desteklerken, Almanya ve Hollanda gibi bir grup ülke ise karşı çıkıyor.
“Avrupa’yı kurtarmanın zamanı geldi”
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Rusya emperyal hedeflerini takip ettiği sürece Avrupa'nın silahlanmaya devam etmesi gerekiyor. Avrupa'yı kurtarmanın zamanı geldi” diye konuştu.
Baerbock, NATO’nun rolüne de vurgu yaparak, örgütün “ortak savunmanın omurgası” olduğunu söyledi.
Tajani ve Baerbock, bir yandan “ABD ile birlikte çalışma” ihtiyacında ısrar ederken, diğer yandan da “NATO'nun Avrupa ayağını güçlendirmek” gerektiğinde ısrar etti.
Borrell: “Ukrayna’nın kaderi AB’nin kaderini de belirleyecek”
Görevi sona eren AB Savunma ve Dışişleri Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin 1000'inci gününde “Ukrayna'nın kaderi Avrupa Birliği'nin kaderini de belirleyecek” dedi.
Brüksel'de AB savunma bakanları toplantısı sonrasında konuşan Borrell, Ukrayna'nın Rusya içindeki askeri hedefleri vurmak üzere Amerikan ATACMS füzeleri ateşlemesinin ardından, Rusya’nın nükleer doktrininde değişiklik yaparak kullandığı söylemin “sorumsuz bir tutum” olduğunu söyledi.
Borrell, “Bu, onların nükleer gerilimi tırmandırmakla tehdit ettikleri ilk sefer değil, tamamen sorumsuz bir davranış” diye konuştu.
Josep Borrell, dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilen gelirin ikinci diliminin de 2025 baharında Ukrayna’ya silah satın almak üzere kullanılacağını belirtti.
“Rus birlikleri yakın gelecekte Avrupa birlikleriyle çatışmayacak”
Josep Borrell, AB’nin Ukrayna’ya Mart ayı sonunda teslim etmeyi taahhüt ettiği “bir milyon top mermisi hedefine gecikmeli de olsa” ulaştığını söyledi.
Borrell, 2024 sonu için de yeni hedef belirleyerek, “Bunu sürdüreceğiz çünkü Rusya, Kuzey Kore ve İran'dan büyük miktarda mühimmat ve füze teslimatı almaya devam ediyor” diye konuştu.
Borrell, basın toplantısında, “Ukrayna'da üç yıl süren savaştan sonra, Rusya'nın AB topraklarını doğrudan tehdit etme olasılığına hazır mı?” sorusuna, “Biz bu savaşta savaşan taraf değiliz. Bu savaşa katılmıyoruz. Sadece Ukrayna'yı askeri potansiyelle destekliyoruz. Ukrayna'da Avrupa birlikleri yok ve Rus birlikleri yakın gelecekte Avrupa birlikleriyle çatışmayacak” yanıtını verdi.
AB savunma harcamalarında yüzde 31’le rekor artış
Avrupa Savunma Ajansı'na (EDA) göre, Avrupa Birliği üye ülkeleri 2024 yılında savunmaya toplam 326 milyar Euro harcayacak.
Bu rekor rakam, AB’nin gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) yüzde 1,9'unu temsil ediyor.
Avrupa Savunma Ajansı (EDA), Brüksel'de yapılan Savunma Bakanları toplantısında, 27 üye ülke bakanıyla paylaştığı raporda, AB’nin savunma harcamalarının, Rusya'nın Ukrayna savaşı öncesindeki 2021 yılına kıyasla, bu yıl yüzde 31 arttı” tespitinde bulundu.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, AB ülkelerinin GSYİH'nın yüzde 2'si oranında harcamaya ulaşmasını, “bir bütün olarak NATO'nun Avrupa yakasında elde ettiğimiz mükemmel bir sonuçtur ama bu yeterli değil” diye değerlendirdi.
Kuzey Kore’nin Rusya’nın Ukrayna savaşına destek amacıyla Rusya’ya binlerce asker göndermesine atıfta bulunan Rutte bu durumun Ukrayna’da savaşın tırmandığını vurguladı.
NATO Genel Sekreteri, “Genel olarak dört ülke Rusya, İran, Çin ve Kuzey Kore birlikte çalışıyor. Çin, yaptırımları atlatarak ve çift kullanımlı mallar sağlayarak Rusya'ya yardım ederken, Kuzey Kore de Rusya'ya asker ve büyük miktarda silah sevkiyatı yaparak yardım ediyor. İran ve Rusya bunun bedelini ödüyor. Dolayısıyla küresel bir etki var. Bu durum, Avrupa-Atlantik bölgesinin ve aynı zamanda Hint-Pasifik bölgesinin giderek daha fazla bağlantılı olması gerektiği anlamına geliyor, çünkü şu anda olup bitenler aynı zamanda Japonya, Güney Kore ve ABD için de bir tehdit teşkil ediyor” diye konuştu.
Forum