Erişilebilirlik

AB Mutabakatın Devamından Yana


Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir yıldır devrede olan mutabakat özellikle Ege Denizi'nden mülteci geçişlerini engelleme konusunda etkili sonuçlar doğurdu.
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir yıldır devrede olan mutabakat özellikle Ege Denizi'nden mülteci geçişlerini engelleme konusunda etkili sonuçlar doğurdu.

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında geçen yıl 18 Mart’ta imzalanan göçmen krizi odaklı mutabakatın geleceği yine tartışmaların odağında. Türkiye, mutabakatı sona erdirme mesajı verirken Avrupa Birliği anlaşmaya bağlılık mesajı veriyor

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında bir yıl önce devreye sokulan mülteci krizi odaklı 18 Mart mutabakatı yine tartışmaların odağına yerleşti. Tarafların onay vermesinden bu yana belli zamanlarda, özellikle Ankara-Brüksel hattında gerginlik yaşandığında, gündemin ilk sırasına yükselen mutabakatın geleceği geçmiş dönemlere oranla çok daha şüpheli. Bunda Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan krizin ilişkilerin genelinde gerginlik dozunu yükseltmesinin etkisi büyük.

Şu ana kadar 18 Mart konusunda tartışmalar yükseldiğinde Avrupa Birliği kanadı Türkiye’ye oranla daha sakin bir tavır sergiledi. Bu kez de gelenek bozulmadı ve Ankara, anlaşmanın geleceğine yönelik soru işaretlerini artıran açıklamalar yaparken Avrupa Birliği kanadı, mutabakatın devamından yana olduğu yönünde mesajları öne çıkardı.

Dün Ankara’dan iki önemli açıklama geldi. Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’nin göçmen anlaşmasıyla ilgili her şeyi yaptığını Avrupa Birliği’nin ise hiçbir sözünü yerine getirmediğini belirterek, "Türkiye istediği zaman, istediği şekilde göçmen anlaşmasını gözden geçirebilir. Gözden geçirilmesinin zamanı geldiğine inanıyorum. Bu anlaşmanın sürdürülmesi için bir sebep olduğunu düşünmüyorum,” dedi.

Çelik’in bu açıklamasından sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu de benzer içerikli bir açıklama yaptı. Bir televizyon programında konuşan Çavuşoğlu şunları söyledi: “Geri Kabul Anlaşması zaten tamamen iptal edildi, şu an uygulamıyoruz zaten. Bunlar bizi vize konusunda oyaladılar, oyaladılar. Geri Kabul Anlaşması’nı uygulamıyoruz, 18 Mart göç anlaşmasını da bundan sonra uygulamayacağız. Yani değerlendiriyoruz. Eğer bu şartlar yerine gelmezse bir an evvel, onu da uygulamayacağız."

Avrupa Birliği Komisyonu ise bu açıklamalara rağmen mevcut çizgisini hala koruyor. Türkiye’den 18 Mart mutabakatının sürmesi için bir neden görülmediği doğrultusunda açıklamalar gelse de Brüksel, anlaşmanın devamından yana. Avrupa Birliği Komisyonu’ndan dün yapılan açıklamada, “Avrupa Birliği-Türkiye anlaşmasının uygulanmasına bağlıyız. Bu bir karşılıklı güven ve verim sözleşmesi. Her iki tarafın da taahhütlerine uymasını umuyoruz,” denildi.

Türkiye’den gelen mesajların daha da sertleşmesi üzerine konu bugün bir kez daha Avrupa Birliği Komisyonu’nun gündemine getirildi. Cevap ise yine değişmedi.

Avrupa Birliği Komisyonu Sözcüsü Margaritis Schinas, mutabakatın öneminin altını çizerek, “Avrupa Birliği-Türkiye mutabakatına bağlılığımız sürüyor. Bu angajmanda, her iki taraftan ortak güven, uygulama ve taahhütlere bağlılığı bekleriz. Bu, tüm tarafların ve Suriyeli sığınmacıların eşit şekilde faydasına” dedi.

Tarafların mutabakata yönelik tavrının çok farklı olmasının temelinde belgenin uygulanmasına ilişkin sorunlar yer alıyor. Bir dönem Ege Denizi’nde 10 bin seviyesine tırmanan günlük geçişler mutabakat sayesinde günlük ortalama 43 seviyesine düştü. Aynı olumlu tablonun mutabakatın tüm unsurları için geçerli olduğu yorumunu yapmak ise oldukça zor. Aradan geçen bir yılda mutabakat daha çok Avrupa Birliği lehine işledi. Türkiye’nin beklentilerinin önemli bir bölümü ise karşılanmadı.

XS
SM
MD
LG