Euro borç krizi yüzünden, birçok Avrupa ülkesi iflasın eşiğinden döndü...
Savaş ve yoksulluktan kaçan milyonlarca göçmen Avrupa’ya akın etti...
Ayrıca 2016’da, İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı aldı. Brexit adıyla anılan bu karar, Amerika Başkanı Donald Trump tarafından da övüldü...
Avrupa Birliği, son 10 yılda birçok kriz atlattı. Birlik liderleri, 2017’de Avrupa’nın yeniden yükselmeye başladığını savunuyor.
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Eylül ayındaki yıllık konuşmasında bu konuyu “Avrupa, rüzgarı yeniden arkasına aldı. Şu anda önümüzde bir fırsat penceresi açıldı ama bu pencere sonsuza dek açık kalmayacak” diyerek vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa’nın kurtarıcısı olarak görülüyor. AB yanlısı Macron, Mayıs’taki seçimlerde, AB karşıtı Ulusal Cephe Başkanı Marine Le Pen’i yenilgiye uğrattı.
Taraftarları Macron’un, Avrupa’daki güçlü sağcı ve popülist dalgayı durdurmasından memnun. Ancak uzmanlar, bu gücün kolay kolay ortadan kalkmayacağını konusunda uyarıyor.
Öteyandan, Cumhurbaşkanı Macron, İngiltere’nin AB’ye geri dönmesini umduğunu açıkça söyledi.
Brexit’in domino etkisi yaratma olasılığı, AB liderlerini kaygılandırmış olsa da, diğer üyeler benzer adımlar atmadı.
Ancak uzman Leopold Traugott, “Bir tarafta, mülteci krizi devam diyor, insanlar hala geliyor ve bu soruna uzun vadeli bir çözüm henüz üretilemedi çünkü üye ülkeler bu konuda anlaşmaya yanaşmıyor. Diğer taraftan da Euro bölgesinde, birliği ayakta tutacak sağlam bir çerçeve mevcut değil” diyerek Avrupa'nın rehavete kapılmaması gerektiğini söylüyor.
Euro bölgesinin büyüdüğü, mülteci sayısının azaldığı ve AB yanlısı liderlerin iktidarda olduğu Avrupa, 2018’e, bir yıl öncesine göre kendinden çok daha emin bir şekilde giriyor.
Ancak, Almanya’nın yeni bir hükümet kurma çabalarından, Brexit tehdidine ve Katalonya’nın İspanya’dan bağımsızlık talebine kadar birçok sorun 2018’i AB için zorlu bir yıla dönüştürebilir.