WASHINGTON —
Senatör Bob Menendez’in ardından Senato Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını komisyonun kıdemli Demokrat üyelerinden Senatör Ben Cardin devraldı. Senatör Cardin insan hakları ve demokrasi konularına eğilen bir isim olarak biliniyor. Maryland Senatörü, insan hakları, yolsuzlukla mücadele ve iyi yönetişime odaklı bir dış politikayı ilerletmeye kararlı olduğunu belirtti.
Senatör Cardin Senato Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını devraldıktan sonra yaptığı yazılı açıklamada, “Demokrasi ve özgürlük tüm dünyada sınanıyor” dedi.
Demokrat senatör, “Etkili diplomasi ve uluslararası kalkınmanın yanısıra güçlü bir savunmaya dayanan Amerika’nın ulusal güvenliği Kongre’de Amerikan halkı adına Beyaz Saray’la birlikte çalışarak sorumlu bir liderlik gösterilmesini gerektiren zorluklarla karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
Ben Cardin aynı zamanda Helsinki Komisyonu olarak da bilinen Avrupa’da Güvenlik ve İşbirliği Komisyonu’nun da eşbaşkanı. Senatör Cardin 2015 yılından bu yana, 57 üyesi bulunan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Parlamenterler Asamblesi’nin Anti-Semitizm, Irkçılık ve Hoşgörüsüzlük özel temsilcisi olarak görev yapıyor. Ben Cardin ABD Yahudi Soykırımı Anma Konseyi’nin de üyelerinden.
2015’te de komisyon başkanlığını Menendez’den devralmıştı
Demokrat Parti Konferansı kuralları uyarınca, liderlik ya da başkan pozisyonunda olan bir Kongre üyesinin, hakkında suçlama getirilmesi halinde bu görevinden istifa etmesi gerekiyor.
Kongre üyesinin suçsuz bulunması, aklanması ya da daha hafif bir suçlama getirilmesi halinde göreve iade mümkün olabiliyor.
Senatör Cardin, Menendez 2015 yılında da benzer suçlamalar ve soruşturmayla karşı karşıya kaldığı dönemde de Senato Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını devralmıştı.
Bob Menendez 2018 yılında aklandığında yeniden komisyon başkanlığı görevine dönmüştü.
Önümüzdeki hafta 80 yaşına girecek olan Senatör Ben Cardin, geçtiğimiz Mayıs ayında görev süresi 2025’te dolduğunda emekli olacağını açıklamıştı.
“Amerika dış politika konularında tek sesle konuştuğumuzda daha güçlü”
Demokrat Partili senatör, “Amerika’nın dış politika konularında tek bir sesle konuştuğumuzda daha güçlü olduğunu uzun süredir söylüyorum. Bu sesin ortaya konulması, Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun sürece aktif ve partiler üstü katılımını gerektiriyor” diyerek komisyonun Cumhuriyetçi kıdemli üyesi Jim Risch ile birlikte çalışma sözü verdi.
Jim Risch de yaptığı yazılı açıklamada, “Dostum Ben Cardin’le birlikte daha yakın çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum. Komisyon ulusal güvenlik önceliklerimizin gözetilmesini sağlamak üzere önemli çalışmalarını yapmaya devam edecek” dedi.
Cumhuriyetçi senatör bu öncelikleri, “Çin’e karşı koyma, Rusya’nın saldırganlığıyla mücadele ve İran’ın bölgedeki kötü niyetli nüfuzuna karşı koyma ve dünya genelinde insan hakları ihlallerinde bulunanların hesap vermesini sağlama” şeklinde sıraladı.
İnsan hakları, demokrasi ve yolsuzlukla mücadeleye odaklanan bir isim
Menendez’den daha az şahin bir isim olarak bilinen Senatör Cardin kariyeri boyunca insan haklarına odaklandı. Cardin, Rusya’da yolsuzluğu ifşa eden ve daha sonra cezaevinde hayatını kaybeden avukatın adını taşıyan Magnitsky Yasası’nı kaleme alan isim.
2012’de Kongre tarafından kabul edilen yasa ABD hükümetinin insan hakları ihlallerinde bulunan hükümet ve kişilere yaptırım uygulamasına hukuki zemin hazırlıyor.
Senatör Cardin’in göreve gelmesinin Mısır’a karşı politikada değişikliğe işaret edebileceği belirtiliyor. Menendez, konum ve nüfuzunu Mısır hükümetine yarar sağlayacak şekilde kullanmakla suçlanmıştı.
Cardin’in Biden yönetiminin Mısır’a 235 milyon dolarlık askeri yardım sağlanması kararını eleştirdiği biliniyor.
Senatör Cardin bu konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Dünyaya insan haklarına saygının ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarının temel bir boyutu olduğunu göstermek istiyorsak, hükümetlerin hesap vermesini sağlamak için daha fazla şey yapmalıyız” dedi.
Kongre’de öncelik İsveç’in NATO üyeliği olmaya devam ediyor
Bob Menendez’in ardından Senatör Cardin’in Senato Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığı görevine gelmesi, Türkiye ve ABD Kongresi arasındaki ilişkilerde yeni bir başlangıç yapılabileceği yönündeki ihtimalleri gündeme getirdi.
VOA Türkçe’ye konuşan uzmanların genel değerlendirmesi, Menendez’in ardından Türkiye’nin F-16 talebi konusunda daha hızlı ilerlenme sağlanabileceği yönünde olmuş ancak onlar da İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması gerektiğine dikkat çekmişti.
Kongre üyeleri açısından da İsveç’in NATO üyeliği birinci öncelik olmaya devam ediyor.
ABD Kongresi’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Michael McCaul, Çarşamba günü Politico’ya yaptığı kısa açıklamada, F-16 konusunda onayın gelme ihtimalinin daha yüksek olduğunu söylemekle birlikte, İsveç’in NATO üyeliği konusunda Türkiye’den adım beklediklerinin işaretini verdi.
Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Jim Risch de, İsveç’in NATO üyeliği konusunda Türkiye’den adım gelmeden F-16 talebi konusunda bir hareketlilik olmayacağını söyleyen önemli isimlerden.
Senatör Ben Cardin’in ofisinden VOA Türkçe’nin kendi başkanlığı döneminde Türkiye’nin F-16 talebi konusunda nasıl bir tutum benimseyeceğine ilişkin açıklama ve yorum taleplerineyse henüz bir yanıt gelmedi.
Forum