Amerika’da Kasım ayındaki Kongre seçimlerinde Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kazanan Demokrat Parti Temsilciler Meclisi başkanını belirleyecek. Beklenti daha önce de Temsilciler Meclisi’nin ilk kadın başkanı olan deneyimli siyasetçi Nancy Pelosi’nin ikinci kez bu göreve seçileceği yönünde.
Nancy Pelosi kazanırsa Temsilciler Meclisi başkanlığı koltuğuna ikinci kez oturan ilk kadın siyasetçi olacak. Nancy Pelosi seçimi kazanması halinde göreve yeni Kongre’nin yemin edeceği Ocak ayında başlayacak, Temsilciler Meclisi Başkanlığı koltuğunu Cumhuriyetçi Paul Ryan’dan devralacak.
2015 yılından bu yana Temsilciler Meclisi Başkanı olan Paul Ryan bu dönemin sonunda Kongre’den emekliye ayrılıyor. Ancak Ryan emekli olmasa bile Temsilciler Meclisi Başkanı olarak göreve devam edemeyecekti. Temsilciler Meclisi Başkanı tüm üyeler tarafından seçiliyor, çoğunluğu elinde bulunduran parti başkanlığa kendi üyesini seçiyor. Demokratlar Kasım ayındaki Kongre seçimlerinde Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu sağlamıştı.
Seçim süreci
Geleneklere göre Temsilciler Meclisi Başkanı çoğunluğu elinde bulunduran partinin üst düzey liderlerinden seçiliyor ancak bu sürece ilişkin bazı resmi kurallar uygulanıyor.
Teknik olarak herkes, hatta Temsilciler Meclisi üyesi olmayan biri bile Temsilciler Meclisi başkanı seçilebilir. Ancak bugüne kadar böyle bir durum yaşanmadı. Temsilciler Meclisi başkanı kendi seçim bölgesinin temsilcisi olarak seçmenin sorunlarını çözme çabalarını devam ettiriyor. Temsilciler Meclisi Başkanı bu idari görevin gereklerini yerine getirirken, bir yandan da Temsilciler Meclisi’nde yasa tasarılarında oy kullanmayı da sürdürüyor.
Temsilciler Meclisi Başkanlığı seçimleri her 2 yılda bir yeni Kongre yemin edip göreve başladığında yapılıyor. Temsilciler Meclisi Başkanı görevdeyken ölürse, görevden alınırsa ya da ayrılırsa yeni bir başkan seçiliyor. Eski Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehner 2015 yılında Cumhuriyetçi Parti üyelerinin baskısıyla istifa ettiğinde, yeni bir başkan belirleme süreci başlamış ve göreve Paul Ryan seçilmişti.
Kapsamlı yetkiler
Amerika’da Temsilciler Meclisi Başkanlığı pozisyonu 1789’da Anayasa uyarınca oluşturuldu. Zaman içerisinde Temsilciler Meclisi başkanı Amerika’nın kurucuları tarafından belirlenen prosedürel sorumlulukların ötesine geçerek önemli siyasi sorumluluklar üstlendi.
Temsilciler Meclisi Başkanı ABD Başkanı yokken Başkan Yardımcısından sonra göreve vekaleten gelecek ikinci, Senato’ya da başkanlık edecek ilk isim. Başkan ya da Başkan yardımcısı ölür ya da görevini icra edemeyecek duruma gelirse, Temsilciler Meclisi başkanı ABD Başkanlığı görevini vekaleten yerine getiriyor. Böyle bir durum Amerikan siyasetinde henüz yaşanmadı.
Günümüzde Temsilciler Meclisi başkanı gücünü farklı şekillerde kullanabiliyor. Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elinde bulunduran siyasi partinin yasama gündemini belirlemede, partisinin halk nezdinde yüzü olma, yasa tasarısı görüşmelerini yönetme gibi süreçlerde önemli bir görevi bulunuyor.
Anayasa uyarınca bütün hükümet harcamaları ve vergi yasaları önce Temsilciler Meclisi’ne gelmek zorunda. Bu da Temsilciler Meclisi Başkanı’na ve komisyonların başkanlarına Senato ve Beyaz Saray’la yasa tasarıları müzakere edilirken önemli bir güç sağlıyor.
Yıllar içerisinde iktidar Temsilciler Meclisi başkanı ve Temsilciler Meclisi komisyon başkanları arasında el değiştirdi. 1990’ların ortalarında eski Başkan Bill Clinton döneminde Cumhuriyetçiler 40 yıl sonra Temsilciler Meclisi’nde ilk kez çoğunluğu elde edince, Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich gücünü pekiştirmiş, siyasi bir güç olarak rolünü de güçlendirmişti.
Zorlu bir görev ve süreç
Bu kapsamlı siyasi güç beraberinde önemli sorunları da getirebilir. Temsilciler Meclisi Başkanı’nın kendi partisi içinde çoğu zaman birbiriyle çatışan talepleri yönetmek ve yasaları geçirmek için de yeterli oyu toplamak zorunda.
Şu anki Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan’ın dönemine, Cumhuriyetçi Parti içindeki muhafazakar ve güçlü bir blok olan Temsilciler Meclisi Özgürlük parti grubu dahil olmak üzere kendi parti gruplarını yönetmenin zorlukları damga vurmuştu.
Ryan bir yandan Başkan Donald Trump’ın değişken liderlik tarzını idare etmeye çalışırken diğer yandan da yasa tasarılarını onaylatmanın yollarını bulmak durumunda kaldı. Sık sık Trump’ın tartışma yaratan açıklamaları ya da tweetlerine cevap vermesi talepleriyle karşı karşıya kaldı.
Temsilciler Meclisi Başkanlığı seçimleri genellikle parti toplantılarında kararlaştırılıyor ve üzerinde mutabık kalınan isim Ocak ayında Temsilciler Meclisi’nde oylanıyor. Gelenek gereği Temsilciler Meclisi başkan adayı seçilmek için tüm üyelerin mutlak çoğunluğundan oy almak zorunda. Temsilciler Meclisi’nde en son 1923’te tartışmalı bir seçim yaşanmıştı.
Nancy Pelosi, Demokratların artık liderlikte yeni bir bakış açısına ihtiyaç duyduğunu dile getiren daha genç ve yeni seçilmiş üyelerin itirazlarıyla karşı karşıya. Geçtiğimiz hafta 16 Demokrat Partili temsilci imzaladıkları mektupla Temsilciler Meclisi başkanlığı görevine Pelosi’nin gelmesine karşı olacaklarını ifade etti. New Jersey’den Mikie Sherill ve Virginia’dan Abigail Spanberger gibi bazı Demokrat Partili üyeler de Pelosi karşıtı bir imzalı mektup sunma tehdidinde bulundular.
Temsilciler Meclisi’ne ilk kez 1987 yılında seçilen 78 yaşındaki Nancy Pelosi’nin başkanlık koltuğuna yeniden oturması için Demokrat Parti içinde en fazla 15 fire verilebilir. Çarşamba günü parti grup toplantısında Demokratların gerekli çoğunluğunu sağlamayazsa, yarış Temsilciler Meclisi’ne taşınacak. Nancy Pelosi bu zamanı parti içinde kendisine tepkili olan isimlerle müzakere etmek için ya da çok olası görünmese de Cumhuriyetçi Parti’den oy alabilmek için kullanabilir.
Şimdiye kadar Demokrat Parti grubu içinde Pelosi’ye meydan okuyacak kimse çıkmadı. Ohio temsilcisi Marcia L. Fudge’ın aday olma olasılığı belirmiş ancak Fudge da oy verme hakkı dahil olmak üzere kendisinin yasa önceliklerine destek vermesi karşılığında Pelosi’ye oy vereceğini açıklamıştı.