Erişilebilirlik

ABD’de geçmişte yaygın olan iyot eksikliği geri mi geliyor?


İyotlu tuz ilk olarak 1924 yılında piyasaya sürüldü.
İyotlu tuz ilk olarak 1924 yılında piyasaya sürüldü.

100 yıl önce iyot eksikliği ABD'nin büyük bölümünde çocukları etkiliyordu. Bazı gıda üreticilerinin sofra tuzuna, ekmeğe ve diğer bazı gıda ürünlerine iyot eklemeye başlamasının ardından, 20. yüzyılın en büyük halk sağlığı başarılarından biri gerçekleştirildi ve bu beslenme eksikliği büyük ölçüde giderildi. Ancak bugün, beslenme ve gıda üretimindeki değişiklikler nedeniyle insanların daha az iyot almasıyla bu beslenme eksikliği ile tekrar karşılaşılıyor.

Çoğu insan hala yeterli miktarda iyot alıyor olsa da hamile kadınlarda ve diğer kişilerde düşük iyot seviyeleri giderek daha çok görülmeye başlandı. Hamilelerdeki iyot eksikliği, bunun yeni doğan bebekler üzerinde de etkili olabileceği yönündeki endişeleri arttırıyor. Ayrıca çocuklarda iyot eksikliğinin şu anda çok az da olsa giderek arttığı bildiriliyor.

İyot nedir?

İyot, deniz suyunda ve çoğunlukla kıyı bölgelerinde olmak üzere bazı topraklarda bulunan element. Bir Fransız kimyager, iyotu, 1811 yılında deniz yosunu külüyle yaptığı bir deneyde mor bir buhar oluştuğunu görerek tesadüfen keşfetti. İyot adı, mor rengi anlamına gelen Yunanca bir kelimeden geliyor.

19. yüzyılın ilerleyen dönemlerinde bilim insanları, insanların metabolizmalarını düzenlemek ve sağlıklı kalmak için belirli miktarlarda iyota ihtiyaç duyduklarını ve iyotun çocuklarda beyin fonksiyonlarının gelişiminde çok önemli olduğunu anlamaya başladı.

Yetersiz iyotun bir belirtisi, guatr olarak bilinen boyundaki şişlik. Boyundaki tiroid bezi, kalp atış hızını ve diğer vücut fonksiyonlarını düzenleyen hormonları üretmek için iyot kullanıyor. Yeterli iyot olmadığında tiroid bezi, iyot eksikliğini telafi etmek için aşırı çalışmaya başladığı için büyüyor.

Guatr, 20. yüzyılın başlarında ABD'nin bazı iç kesimlerinde, özellikle de Appalachia Sıradağları ve Büyük Göller'den kuzeybatıya kadar uzanan ve “guatr kuşağı” olarak bilinen bölgelerde çocuklar arasında çok yaygındı. Olağandışı derecede kısa boylu olan bu çocukların bazıları sağırlık ve zihinsel gelişim geriliği yaşıyordu. Bu çocuklar, geçmişte kretinizm olarak adlandırılan, doğuştan tiroid hormonu eksikliğinin yol açtığı başka belirtiler de gösteriyordu.

Tuza iyot katılması

İnsanlara deniz yosunu ve deniz ürünleri yedirerek sorunu çözemeyeceklerini anlayan halk sağlığı uzmanları, iyotun sofra tuzuna karıştırılabileceğini keşfetti. İyotlu tuz ilk olarak 1924 yılında piyasaya sürüldü. 1950'lere gelindiğinde ABD'deki hanelerin yüzde 70'inden fazlası iyotlu sofra tuzu kullanıyordu. Ekmek ve diğer bazı gıdalar da iyotla zenginleştirildi ve iyot eksikliği nadir görülür hale geldi.

Ancak zaman içinde beslenme alışkanlıkları değişti. İşlenmiş gıdalar artık Amerika'da piyasada olan besinlerin büyük bölümünü oluşturuyor. Hazır gıdalar, çok fazla tuz içermelerine rağmen bu gıdalarda kullanılan tuz iyotlu değil. ABD'de önde gelen ekmek üreticileri artık ürünlerine iyot eklemiyor.

Yiyeceklerine tuz ekenler içinse artık koşer tuzu, Himalaya kaya tuzu ya da iyotsuz diğer ürünleri kullanmak moda.

Boston Tıp Merkezi'nden Dr. Elizabeth Pearce, “İnsanlar tuzda neden iyot olduğunu unuttular” diyor. Dr. Pearce, iyot eksikliği hastalıklarını ortadan kaldırmayı amaçlayan sivil toplum kuruluşu Küresel İyot Ağı'nın (Iodine Global Network) liderlerinden biri.

Pearce, bir araştırmaya katılan Amerikalılar’ın iyot seviyelerinde 1970'ler ile 1990'lar arasında yüzde 50 oranında düşüş olduğunu hatırlattı.

Ne kadar miktarda iyot almak yeterli?

Uzmanlar, iyot tüketiminin genel olarak düşmesine rağmen, çoğu Amerikalı'nın beslenme yoluyla hala yeterli miktarda iyot aldığını söylüyor. Ancak doktorlar, iyot eksikliğine karşı en savunmasız durumda olan kadınlar ve çocuklar için durumun böyle olmadığından endişe ediyor.

Amerikan Pediatri Akademisi ve diğer tıp toplulukları, tüm hamile ve emziren kadınların her gün 150 mikrogram iyot almasını öneriyor. Bu da yarım ya da dörtte üç çay kaşığı iyotlu sofra tuzuna denk geliyor.

ABD'li araştırmacılar son 15 yılda hamile kadınlarda hafif iyot eksikliğinin arttığını bildiriyor. Michigan State Üniversitesi'nin Lansing kentinde yaklaşık 460 hamile kadın üzerinde yaptığı bir çalışmada, bu kadınların yaklaşık dörtte birinin yeterince iyot almadığı tespit edildi.

Çalışmanın başyazarı Jean Kerver, doğum öncesi vitaminlerin çoğunun iyot içermediğini belirtti. Bu nedenle doktorlar hamile ya da emziren kadınların iyot içeren multivitaminler almalarını öneriyor.

Pearce, bazı çalışmaların, hafif iyot eksikliğinin bile çocuklarda düşük IQ ve konuşma gecikmesi ile ilişkilendirdiğini, ancak sorunların tam olarak hangi seviyelerde başladığı konusunda tartışmalar olduğunu söyledi.

Uzmanlar, iyot eksikliğinin son yıllarda ABD nüfusu üzerinde gerçekte nasıl bir etkisi olduğunu belirlemek için yeterli araştırma yapılmadığını kaydediyor.

Brown Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Monica Serrano-Gonzalez, kendisi ve meslektaşlarının kliniklerinde çocuklarda yeni iyot eksikliği vakaları gördüklerini söyledi ve “Özellikle kısıtlı diyet uygulayan hastalarda bu durumun artıyor olabileceğinden endişe ediyoruz” dedi.

Türkiye'de iyot yetersizliğini önlemek için hangi önlemler alınıyor?

T.C. Sağlık Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan bilgilere göre önlenebilir zekâ geriliğinin en önde gelen nedenlerinden biri olan iyot yetersizliği, kişiyi anne karnından başlayarak tüm yaşamı boyunca olumsuz etkileyen bir hastalıklar bütünü.

Bakanlığa göre iyot yetersizliği en çok doğurganlık çağdaki kadınlarla hamile kadınları, bebekleri ve çocukları etkiliyor.

İyot yetersizliği bebek ve çocuklarda büyüme ve gelişme geriliği, zeka düzeyinin akranlarına göre en az 13,5 puan daha düşük olması, öğrenme yeteneği ve okul başarısında azalma, gebelerde düşük ve ölü doğum riskinde artma ve her yaşta guatr hastalığı gibi olumsuzluklara yol açıyor.

Sağlık Bakanlığı, 1994 yılında Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ile UNICEF işbirliğinde “İyot Yetersizliği Hastalıklarının Önlenmesi ve Tuzun İyotlanması Programı” başlatmıştı. Program kapsamında tuzun iyotlanmasının yasal zorunluluğuna ilişkin çalışmalara başlanmıştı.

Yasal zorunluluklar nedir?

9 Temmuz 1998 tarihli Türk Gıda Kodeksi Yemeklik Tuz Tebliği ile Türkiye'de sofra tuzlarının iyotlanması zorunlu oldu. Tebliğ ile birlikte, sofra tuzlarına 50-70 mg/kg potasyum iyodür ya da 25-40 mg/kg potasyum iyodat katılması zorunluluğu getirildi.

Türkiye'de 1952 ve 1968 yıllarında Gıda Maddeleri Tüzüğü'nde yapılan düzenlemelerle iyotlu tuz üretimine başlanmış, ancak uygulama zorunlu tutulmamıştı. Bu nedenle o yıllardaki mevcut yasa, sofra tuzunun tamamının iyotlanması için yeterli değildi.

Bakanlık, sofra tuzunu (sodyum klorür), doğrudan son tüketiciye sunulan, ince öğütülmüş, iyotla zenginleştirilmiş, rafine edilmiş veya edilmemiş işlenmiş tuz olarak tanımlıyor.

Sağlık Bakanlığı ayrıca iyotlu tuzun etkisini kaybetmemesi için güneşten ve nemden korunması ve yemeklere en son ilave edilmesi gerektiğini kaydediyor.

Forum

XS
SM
MD
LG