Erişilebilirlik

ABD’de Gizli Belgelerin Saklanması 40 Yıldır Sorunlu


ABD'de gizli devlet belgelerinin doğru şekilde saklanması yerine, olmaması gerektiği yerlerde bulunması, sadece eski Başkan Donald Trump ve Başkan Joe Biden'a özgü bir durum değil.

Amerikan tarihinde en az üç başkan, bir başkan yardımcısı, bir dışişleri bakanı ve bir de adalet bakanının, gizli belgeleri gerektiği gibi saklamadıkları ortaya çıkmıştı.

Gizli belgelerin kimlerin elinde bulunduğuna ilişkin mesele, dün eski Başkan Yardımcısı Mike Pence'in de görevden ayrıldıktan sonra bu tür materyallere sahip olduğunun ortaya çıkmasıyla daha karmaşık bir hal aldı.

Avukatına ve yardımcılarına göre Biden gibi Pence de, kendi talep ettiği bir arama sırasında bulunan belgeleri yetkililere teslim etti.

Gizli belgelerin doğru şekilde saklanması, Washington'un rutin süreçlerinden biriyken Biden ve Pence'in evlerinde bu tür belgelerin bulunması, meseleye siyasi bir boyut kazandırdı ve rahatsızlık verici bir gerçeği su yüzüne çıkardı.

Ülkenin sırlarının saklanmasıyla ilgili uygulamalar, üst düzey yetkililer tarafından gelişigüzel şekilde, plansızca uygulanıyor ve neredeyse tamamen kişilerin iyi niyetine kalıyor.

Gizli belge meselesi, 1977 ile 1981 yılları arasında tek dönem başkanlık yapan Demokrat Partili Jimmy Carter dönemine kadar uzanıyor ve başkanlardan kabine üyelerine ve farklı hükümet dairelerinde görevli personele, çok sayıda kişiyi kapsıyor.

Eski Başkan Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago malikanesinde gizli devlet belgelerini kasten bulundurduğunun ortaya çıkması, meseleyi daha da derinleştirmiş ve ABD Federal Soruşturma Dairesi'nin (FBI) geçen yıl binlerce sayfa gizli materyale el koymasıyla sonuçlanmıştı.

Konuya ilişkin bilgi sahibi olan ancak gizli belgelerin hassasiyeti nedeniyle adının açıklanmaması şartıyla konuşan bir kişi, hükümetin her kademesindeki eski yetkililerin gizli belgeler bulundurduğunu fark ettiğini ve yılda en az birkaç kez bunları yetkililere teslim ettiğini söylüyor.

Kurallar gözardı edilebiliyor

Gizli belgelerin saklanmasından sorumlu olan, hem şu anda görev başındaki hem de eski yetkililer, bu tür belgelerin nasıl değerlendirilmesi ve depolanmasına ilişkin açık uygulamalar bulunmasına rağmen bazen bu uygulamaların hükümetin en üst seviyesinde bile göz ardı edildiğini kaydediyor.

Üst düzey yetkililerin bilgilendirilmesinden sorumlu olan ulusal güvenlik yetkilileri, bakanlar ve askeri danışmanlar ve yetkililerin kendileri, kolaylık, menfaat ya da bazen ihmalkarlık nedeniyle kuralları esnetebiliyor.

Bu durum, verilerin kurallara uygun şekilde saklanmamasının işten çıkartılma, erişim yetki düzeyinin iptali ya da hatta kovuşturma açılması gibi sonuçlarla karşılaşılabilecek istihbarat camiasında izlenen katı kurallarla taban tabana zıtlık oluşturuyor.

Demokrat Partili Virginia Senatörü Tim Kaine, ”Yetkililer, yanlarındaki belgelerle evlerinden ofislerine gidip geliyor ve bunları okuyor. Gece okuyup sonra geri getiriyorlar” dedi.

Kaine, üst düzey yetkililerle ABD senatörleri arasındaki uygulama farkına dikkat çekiyor. Senatörlerin gizli belgeleri Kongre binasındaki yüksek güvenlikli odalarda saklaması gerekiyor.

Senatör Kaine, ”Bu durumun nasıl yaşandığını anlayabiliyorum. Ancak yine de her durum farklı. Hepsi de ciddi. Kaç tane belge var? Bunlar ne kadar ciddi? Bu belgeler nasıl elinize geçti? Belgelere kimlerin erişimi vardı? (Soruşturma yürüten) yetkililere yardımcı oluyor musunuz? Bu soruları Pence, Başkan Biden ve Başkan Trump'ın yanıtlaması gerekiyor” şeklinde konuşuyor.

Yargı erkindeyse Gizli Belge Prosedürleri Yasası adlı ayrı bir yasa, cezai tahkikat ve hukuki davalarda yargıçların önüne gelen belgelerin nasıl saklanacağına ilişkin uygulamaları düzenliyor.

Bir başka yasa, gizlilik içinde faaliyet gösteren özel mahkemeye gelen yabancı istihbarat soruşturmalarına ilişkin belgelerin nasıl saklanacağını belirliyor. Her iki yasa da gizli verilerin açığa çıkmasını engellemeyi amaçlıyor.

Eski Başkan Donald Trump, Başkanlık Kayıtları Yasası'nı açıkça gözardı eder şekilde, gizli belgelerin kendi kişisel malı olduğunu iddia etmiş ve Trump'ın bu belgeleri kasten elinde tuttuğu ortaya çıkmıştı. Ancak Trump, gizli verileri sahiplenen ilk başkan değil.

1981’de Carter’ın evinde de gizli belgeler bulunmuştu

Gizli belgelerin doğru şekilde saklanmamasıyla ilgili bilgi sahibi olan aynı kaynak, Demokrat Partili eski Başkan Jimmy Carter'ın da Georgia eyaletinin Plains kasabasındaki evinde en az bir kez gizli belgeler bulmuş ve bunları, ABD hükümet kurumlarına ait belgelerin saklandığı Ulusal Arşivler'e teslim etmişti. Kaynak, bu belgelerin ne zaman bulunduğuna ilişkin ayrıntı vermedi.

Carter Merkezi'nden bir yetkili, 1981 yılında başkanlık görevinden ayrılan Jimmy Carter'ın evinde gizli belge olduğunu fark etmesiyle ilgili soruları yanıtsız bıraktı.

Başkanlık Kayıtları Yasası, Carter tarafından 1978 yılında imzalanmış; ancak kendi yönetiminin kayıtları için uygulanmamış ve halefi Cumhuriyetçi Partili Ronald Reagan göreve geldiğinde yürürlüğe girmişti.

Reagan'dan önce başkanlık kayıtları, başkanların kişisel mülkü olarak değerlendiriliyordu. Carter, memleketi Georgia eyaletinde kurduğu başkanlık kütüphanesinde depolanmak üzere hazırlanması için federal arşivcileri Beyaz Saray'a davet ederek yardımcı olmalarını istemişti.

Ulusal Arşivler, Associated Press haber ajansının, eski yetkililerin gizli belgeleri teslim etme tarihlerini içeren bir liste sunmaları talebini ise yanıtsız bıraktı.

Öte yandan eski üst düzey yetkililer, gizli belgeleri her zaman usulüne uygun şekilde sakladıkları konusunda ısrar ediyor. Eski Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin bir sözcüsü, Cheney'nin görevden ayrılırken gizli belgeleri beraberinde götürmediğini, o zamandan bu yana da Cheney'nin elinde hiçbir gizli belgenin ortaya çıkmadığını söyledi.

Eski Başkan George W. Bush'un sözcüsü Freddy Ford da Associated Press'e yaptığı açıklamada, ”(Bush'un) Beyaz Saray'dan ayrılmasıyla birlikte gizli ya da gizli olmayan tüm başkanlık kayıtları, Ulusal Arşiv ve Kayıtlar Dairesi'ne (NARA) teslim edilmiştir” dedi.

Eski Başkan Barack Obama'nın bir sözcüsü ise konuya ilişkin yorumda bulunmadı, ancak Ulusal Arşivler'den 2022 yılında yapılan bir açıklamaya dikkat çekti ve Obama görevden ayrıldıktan sonra NARA'nın Obama'nın tüm kayıtlarının kontrolunu eline aldığını söyledi.

Sözcü, ”Obama yönetimine ait başkanlık kayıtlarının bulunduğu herhangi bir kutunun kayıp olduğuna ilişkin bilgi olmadığını” söyledi.

Eski Başkan Bill Clinton'ın ofisinden yapılan açıklamada da ”Başkan Clinton'ın tüm gizli materyalleri, Başkanlık Kayıtları Yasası uyarınca NARA'ya teslim edilmiştir” denildi.

Beyaz Saray’da yönetimin son günlerinde kaos yaşanıyor

Her başkanın görev süresini tamamlamak üzere olduğu Beyaz Saray'daki son günleri, kaos ortamında geçer. Danışmanlar ve yardımcılar, başkanlık yılları boyunca biriken belgeleri tasnif eder, hangi belgelerin tutulacağı, hangilerininse Ulusal Arşivler'e teslim edileceğini belirler.

Yetkililer, farklı ekiplerin farklı daireleri elden geçirmekten sorumlu olduğunu ve standartları tutarlı şekilde uygulamanın zor olabileceğini vurguluyor.

Eski Başkan Yardımcısı Mike Pence'in gizli belgeleri, Pence'in ABD başkan yardımcılarının konutu olan Donanma Rasathanesi'ndeki resmi ikametinde kutularda bulundu.

Donanma Rasathanesi'ndeki eşyaları hükümet avukatları yerine askeri yardımcılar kutuluyor.

Pence'in adının açıklanmasını istemeyen bir yardımcısına göre bir başka gizli belge de Pence'in Beyaz Saray'daki ofisinin bir çekmecesinden geldi. Bu kişi, mühürlenen kutuların o zamandan beri açıldığını sanmadıklarını söyledi.

Görev başındaki hükümet yetkililerinin gizli belgeleri beraberlerinde taşıdıklarına ilişkin suçlamalar da bulunuyor. Başkan George W. Bush döneminin Adalet Bakanı Alberto Gonzales, 2000'li yılların sonunda, Ulusal Güvenlik Dairesi'nin (NSA) terörist gözetim programı ve terör suçlamasıyla gözaltında bulunanların sorgulanması programına ilişkin hassas belgeleri evine götürmüştü.

Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton hakkındaysa şahsi elektronik posta sunucusunu gizli verileri iletmede kullandığı gerekçesiyle soruşturma açılmıştı.

Cezai yaptırım nadir

Ancak yetkililerin bu hataları nedeniyle cezai yaptırıma tabi tutulmaları, nadiren görülen bir durum.

Bunun en büyük nedeni, federal yasanın gizli belgelerin izinsiz bir mekanda saklanmasını yasaklamasına rağmen bunun, sadece kişinin ”kasten” hareket etmesiyle, cezalandırılabilecek bir suç haline gelmesi.

Ortaya çıkarılan gizli belgeler genellikle, ulusal haber haline gelmeden Ulusal Arşivler'e teslim ediliyor. Bir başkanın görev dönemi sonunda yaşanan karmaşık süreç nedeniyle gizli kayıtların doğru şekilde saklanmamasına ilişkin tek bir neden olmuyor. Arşivlerle görevden ayrılan hükümet arasında bir iyi niyet anlaşması da bulunuyor.

Richard Nixon Başkanlık Kütüphanesi ve Müzesi'nin ilk direktörü Tim Naftali, ”Ulusal Arşivler, tüm hükümetlerle dürüstlük ilkesi sistemi çerçevesinde işbirliği yapar. Başkan ve başkan yardımcısıyla çalışırlar ve tüm eski başkan ve başkan yardımcılarıyla ortaklıkları vardır” diyor.

Gizli belgelerin saklanmasına ilişkin kuralları değiştirme yetkisi, büyük çoğunlukla başkanlara ait. Şu anda hakkında bir soruşturma yürütülen Biden'ın bu prosedürleri değiştirmesi ya da değerlendirmeye açması beklenmiyor.

Bunun nedeni, böyle bir kararın, Biden'ın kendi durumunu iyileştirmek için attığı siyasi bir adım olarak algılanacak olması.

STÜDYO VOA

ABD’den Batı Şeria’da vurulan Ayşenur Ezgi Eygi için taziye açıklaması – 6 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG