Amerikalı istihbarat yetkilileri, sürekli kullandığı provokatif ve ortamı kızıştırmaya yönelik üslübuna rağmen Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un aslında herhangi bir akli sorunu olmadığını söylüyorlar.
Amerika Ulusal İstihbarat Kurumu CIA’in Kore Misyonu Merkezi’nde direktör yardımcısı Yong Suk Lee “Kim Jong Un son derece aklı başında bir aktör” değerlendirmesini yaptı. Lee, dün CIA’in sponsor olduğu bir konferansta yaptığı konuşmada “Tüm bu esip gürleyen tavır ve üslubun ardında aslında Kim, Amerika ve Güney Kore’yle karşı karşıya gelmek istemiyor” dedi.
Lee’ye göre Kim Jong Un da diğer tüm otokrat liderler gibi uzun yıllar iktidarda kalmak ve ardından “huzur içerisinde” yatağında ölmek istiyor.
İstihbarat örgütü yöneticilerinin bu değerlendirmesi Başkan Donald Trump’ın kullandığı dil ve yaklaşıma ters bir izlenim yaratıyor,
Bu konuda art arda yayınladığı Twitter mesajlarında Başkan Donald Trump Kuzey Kore liderini “küçük roket adam” diye nitelemiş ve kendisinin tam anlamıyla “kaçık” biri olduğunu söylemişti.
Lee ve diğer CIA yetkilileri, Kuzey Kore liderinin dünya siyaset sahnesinde bu şekilde davranmasının bir amacı olduğu kanısındalar.
Yetkililere göre Pyongyang’ın amacı, kendisini nükleer bir güç olarak kabul ettirmek ve nihayetinde Amerika’yı Kore yarımadasından çıkmaya zorlayacak bir anlaşmaya varmak.
İstihbarat yetkilileri, Kuzey Kore arka arkaya yaptığı nükleer ve füze denemelerini,kendisine bölgedeki hedeflerine ulaşabilmek için bir manevra alanı yaratma çabası olarak görüyor.
“Kim Jong Un bizi kendi oyun alanının dışında tutmak istiyor” diyen Lee’ye göre 9 Ekim’e kadar Kuzey Kore yeni bir deneme veya provokatif bir eylem daha yapabilir. Zira 9 Ekim hem Kuzey Kore’de iktidardaki komünist partinin kuruluş yıldönümü hem de Amerika’da Columbus Günü tatiline denk geliyor.
Ancak bugün görevde olan ya da görevden ayrılmış olan konuyla ilgili tüm yetkililer Pyongyang’ın bir noktada bu denemelerde bir yanlış hesaplama yapması riskinden endişe ediyorlar.
Amerika ve Kuzey Kore arasında 6’lı grup halinde yapılan görüşmelerde görev almış Amerikalı eski temsilci Joseph DeTrani, Pyongyang’ın özellikle Beyaz Saray masaya oturmayı reddederken riskli bir oyun oynadığı yorumunu yapıyor ve istihbaratı kastederek “İntihara eğilimli değiller” diyor.
DeTrani, “Bir çatışmanın ortasına düşebilirdik. Twitter üzerinden Amerika Başkanı’nın yorumlarını sansürsüz duyuyorlar ve bunun önemli bir etkisi olmalı” değerlendirmesini yapıyor.
Öte yandan Çin’in bu noktadaki rolü hakkında da çok sayıda soru işareti var.
CIA Direktör Yardımcısı Michael Collins de “Çin de bu noktada sınırında oluşması muhtemel bir istikrarsız durum nedeniyle kaygı duyuyor ve aynı esnada Amerika’yla sağlam bir ilişki tesis etmeye çabalıyor” diyor.
Collins’e göre Çin’in Kim Jong Un’un kafasındaki hesapları etkileyecek şekilde yapabileceği daha fazla şey olabilir.
Yetkililer bu noktada Amerika’nın Çin’le ortak çalışma girişiminlerinin Pekin’in küresel stratejileri nedeniyle sekteye uğradığını söylüyorlar. Yapılan yorumlara göre, neticede her ne kadar bunu açıktan açığa dillendirmese de Çin Amerika’dan rahatsızlık duyuyor ve Washington’un bölgedeki etkisini sınırlamak istiyor.
Pekin’in Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un üzerinde çok da fazla bir etkisi olmadığını gösteren işaretler de var.
CIA Kuzey Kore Misyonu Merkezi yöneticisi Lee bu aşamada Kim Jog Un hakkında “Çin’in kendisini dışlamasından da Amerika’nın saldırısından da korkmuyor” yorumunda bulunuyor.
