ABD’nin özel harekat kuvvetlerinin kırılma noktasına geldiği endişelerine Kongre üyeleri de katılmaya başladı.
Savunma Bakanlığı yetkilileri, bu endişeyi aylar önce dile getirmişti. Geçen mayıs ayında yetkililer Kongre üyelerine, özel harekat kuvvetlerine fazla bel bağlamanın, ülkenin en seçkin birliklerinin kapasitesini yıprattığı uyarısı yapmıştı.
Mayıs’tan bu yana da endişeleri arttıran iki olay yaşandı. Birincisi ABD donanması özel kuvvetlerinin iki mensubunun Mali’de bir yeşil bereli ABD askerinin ölümüne karıştığı iddialarıyla ilgili soruşturma. İkincisi de Ekim ayında Nijer’deki pusuda 4 özel harekat askerinin düştüğü pusu sonucu ölmesi.
Washington’da bir konferansta konuşan Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komisyonu’nun Cumhuriyetçi Başkanı Mac Thornberry, özel harekat kuvvetlerinin gereğinden fazla kullanılmasından endişe ettiğini söyleyen isimlerden biri oldu.
Tercihe bağlı kuvvetler
ABD Özel Harekat Komutanlığı’nın verilerine göre şu anda aktif hizmette olan, yedek ve sivil 70 bin kişi görev yapıyor. Kongre verilerine göre 8 bin asker şu anda 80’den fazla ülkede konuşlanmış durumda.
Bunların bir bölümü Irak’ta ve Suriye’de IŞİD’le mücadele gibi yüksek riskli görevler üstleniyor. Bir bölümü de Afgan kuvvetlerine, Taleban ve IŞİD’le mücadelede destek veriyor.
Afrika’da terör örgütlerinin etkisinin kesilmesi bir yana, Avrupa’da ve Güneydoğu Asya’daki müttefiklere destek verme çabaları da, özel harekat kuvvetlerine ihtiyacı arttıran etkenlerden.
Senato Silahlı Hizmetler Komisyonu’nun Demokrat üyesi Jack Reed de, harekat temposunun inanılmaz yüksek olduğunu, askerlerin peş peşe hizmete çağrıldığı eleştirisini yapıyor.
Harekat sıklığı
Bazı siyasetçiler, özel harekatçıların peş peşe görevlendirmede iyi performans gösterseler bile, evlerine döndüklerinde fiziksel ve psikolojik sıkıntılar yaşadıklarına dikkat çekiyor.
Cumhuriyetçi Senatör Joni Ernst, Irak’ta görev yapmış bir eski muharip. Ernst, bu en kararlı ve güçlü askerlerin, bir adım öne çıkıp doktora gitmek ya da psikolojik yardım almaktan bahsetmelerinin zor olduğuna dikkat çekiyor. Ernst, “Bu kadar yüksek tempoda harekata katılan askerler için daha fazla destek sağlamalıyız” diyor.
ABD Donanması özel kuvvetlerinin bazı birimlerine psikologlar atandı bile. Diğer birimlerde de görevlendirmeler sonrası askerlerin davranış değişiklikleri yakından izleniyor.
Ancak Kongre üyelerinin bir kısmı var olan programların da yeterli olmadığı endişesini taşıyor.
Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi Başkanı Mac Thornberry bu endişeyi, “Ordumuz için satın alınacak şeyler için çok fazla zaman ve enerji tükettik. Ancak yıllar içinde en değerli varlıklarımıza yatırım yapmayı unuttuk sanırım. İnsanlarımıza” sözleriyle dile getiriyor.
Komitenin Cumhuriyetçi üyelerinden Adam Smith ise bu kuvvetlerin daha kaç göreve yollanabileceğini, kaç defa daha bu işi yapabileceklerinin bilinmediğine dikkat çekiyor.
Ancak ABD’nin dış politika yaklaşımında diplomasinin rolü azaldıkça ve küresel tehlike bölgeleri genişledikçe, Washington’un özel harekat kuvvetlerine talebi artacağa benziyor.