Terörle mücadelede Amerikalı yetkililer herkesin yardımına ihtiyaç duyduklarını söylüyor. Toplumla ilişkilerin gergin olduğunu bilen polisin halka mesajı “Bize güvenin.”
Maryland eyaletindeki Frederick kasabasının şerifi Chuck Jenkins, “Temelde güvenlik güçlerine güvenmek gerek. Bizim işimiz bu. Halka tavsiyem bu güveni kaybetmemeleri. Biz halkı korumak, onlara hizmet etmek için çalışıyoruz ve bunu yalnızca onların da yardımlarıyla yapabiliriz,” diyor.
Devletin şiddete dönüşen aşırı görüşlerle mücadelesinin hedefinde çok farklı eğilimler var. Ancak Müslüman Amerikalılar kendilerine bu konuda ayrımcılık yapıldığını düşünüyor.
Dar-ül Hicret İslam Merkezi İmamı Johari Abdül Malik de bu görüşü savunanlardan: “Bence bu çalışmalardaki sorun, polisin özellikle Müslümanlar üzerinde yoğunlaşması. Aslında ellerindeki veriler sorunun daha derin olduğunu gösteriyor.”
9 siyah Amerikalı’nın öldürüldüğü Charleston’daki kilise saldırısı göz önünde bulundurulduğunda polis, kendilerine yönelik eleştirileri anladığını ancak her türlü aşırı unsura karşı olduğunu söylüyor: “Biz her aileyi, yaşları ne olursa olsun çocuklarının sosyal medyada, cep telefonlarıyla, kısa mesajlarıyla ne yaptığını izlemeye davet ediyoruz. Böylece yanlış gruplarla ilişkileri olup olmadığını görebilirler. Bu yalnızca Müslüman gruplarla ilgili değil. Amerikalı gruplar da ciddi kaygıya yol açıyor.”
Polisin halka mesajları meyvesini vermeye başlamış. Western Illinois Üniversitesi öğretim üyesi Dean Alexander, “Toplumun desteği sayesinde, Müslüman toplumunun, kendi aralarındaki radikal kişileri polise bildirerek Amerika’daki birçok saldırıyı engellediğini gördük.”
10 yılı aşkın bir süredir devam eden karşılıklı kuşkudan sonra, bu tür işbirliği çalışmaları sayesinde, yetkililer ve polise şüpheyle yaklaşan farklı gruplar arasındaki ilişkilerin düzelmesi mümkün görünüyor.
