ABD Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby Türkiye’nin Suriye sınırı konusunda geçerli güvenlik kaygılarına sahip olduğunu söyledi.
VOA Türkçe Beyaz Saray Muhabiri Begüm Dönmez Ersöz’e konuşan Kirby, ABD'nin IŞİD'e karşı Suriye Demokratik Güçleri ile işbirliği yaptığını belirterek, ''iki tarafın endişelerinin örtüştüğü ya da çatıştığı yerlerde çözüm için Türkler'le görüşme kabiliyetimiz var'' dedi.
Beyaz Saray Suriye’de 14 Ağustos 2012’de kaçırılan gazeteci Austin Tice’ın bulunması konusunda Türkiye ile irtibatta olduklarını açıkladı.
Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby bu görüşmelerin ayrıntısına girmedi; ‘’Elbette bu konuda Türkler'le görüştük. Bu bir sürpriz olmamalı. Başkan’ın Pazar günü söylediği gibi, onu ailesiyle birlikte evinde görmek istiyoruz ve bu sonuca ulaşabilmek için bölgedeki angajmanımızı sürdüreceğiz’’ dedi.
John Kirby ile yapılan söyleşi açıklık ve kısalık amacıyla düzenlenmiştir.
VOA: Suriye’de İsrail’in son hamlelerini sorarak başlayacağım. ABD İsrail’in Suriye’de Golan Tepeleri'nin doğusunda içeri girmesine ve bu bölgedeki noktaları vurmasına destek veriyor mu ya da bu adımlarla ilgili önceden bilgilendirildi mi?
JOHN KIRBY: İsrail’in operasyonları konusunda İsrailliler konuşsun. Ben onların ne yaptıkları hakkında spekülasyon yapmayacağım. Şunu söyleyebilirim ki, kesinlikle kendilerini savunma hakları var. Suriye’de gelişmeler yaşandıkça o sınır boyunca tehditler gördüklerini ve bazı adımlar attıklarını anlıyoruz. Ayrıca bu operasyonların geçici olduğunu ve kalıcı olmadığını söylediler. Kimyasal silahlar ve Suriye’deki olası stoklar ve bunların kullanımı konusunda İsrailliler’in kaygısını biz de paylaşıyoruz. Şu anda Suriye içinde her şey çok belirsiz, bu yüzden İsrailliler'le ne yaptıkları konusunda sürekli iletişim halindeyiz ve sürecek.
VOA: ABD Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) ve lideri Muhammed el-Colani’nin ideolojik olarak bir dönüşüm geçirdiğine inanıyor mu? Bu grubu ve liderini değerlendirirken Biden yönetimi hangi kriterlere bakacak?
JOHN KIRBY: İlk soruyu cevaplamam gerekirse, bunu söylemek için henüz erken. Colani, kapsayıcı olma, azınlıklara ya da diğer gruplara zulmetmeme konusunda doğru şeyleri söylüyor. Ancak iyi bir yönetim kurmaya çalışmaya yönelik olarak gerçekten ne yaptıklarını bekleyip görmek zorundayız. HTŞ hala terör örgütü olarak sınıflandırılıyor. Bu sürecin Suriye liderliğinde olması gerektiğini söylemek istiyorum. Bu süreçten nasıl bir yönetim çıkarsa çıksın, bunun Suriye halkının beklentilerini karşılamasını istiyoruz ve halkın kendi geleceği üzerinde bir söz hakkı ve oy hakkı olması gerektiğini düşünüyoruz. Sürecin Suriye liderliğinde olmasını istiyoruz ve ABD böyle bir süreci desteklemeye devam edecek.
VOA: ABD Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) Suriye’de desteklemeye devam edeceğini belirtiyor. CENTCOM komutanı bugün Suriye’de SDG’yi ziyaret etti. Türkiye’de Suriye’nin kuzeyinde bağımsız bir Kürt devleti kurulması olasılığı konusunda endişeler var. ABD Türkiye’nin bu endişelerini nasıl giderecek?
JOHN KIRBY: Türkiye’nin o sınır boyunca güvenlik konusunda geçerli bir kaygısı da var. Türkiye içindeki insanların güvenliği ve emniyeti konusunda meşru endişeleri var. Şu anda Suriye son gelişmeler sebebiyle yeniden ön planda ancak biz son dört yıl boyunca Türkler'le sınır konusundaki endişeleriyle ilgili sürekli görüşmelerde bulunduk. Doğrusunu söylemek gerekirse, onlara IŞİD’e karşı Suriye Demokratik Güçleri ile işbirliği yaparak ne yapmaya çalıştığımızı ve kendi kaygılarımızı da paylaştık. Yani bu iki düzeydeki endişelerin örtüştüğü ya da belki de çatıştığı yerlerde, bu durumu çözmek için Türkler'le görüşme kabiliyetimiz var ve bu kabiliyeti de uyguladık. Bunu yapmaya devam edeceğiz.
VOA: ABD gazeteci Austin Tice’ın nerede olduğunu öğrenmek için Türkiye ile görüşmeler yaptığını açıkladı. Bu görüşmeler hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? ABD Türkiye’nin HTŞ ya da diğer gruplarla olan gayriresmi iletişim kanallarını kullanıyor mu?
JOHN KIRBY: Görüşmelerin detaylarına girmeyeceğim. Austin’ın nerede olduğu ve hangi durumda olabileceğine ilişkin daha fazla bilgiye ulaşmaya çalışıyoruz. Elbette bu konuda Türkler'le görüştük… Ancak aynı zamanda bölgede diğer muhataplarımızla da görüşmeler yaptık. Bu görüşmeler hala devam ediyor. Başkan’ın Pazar günü söylediği gibi, onu ailesiyle birlikte evinde görmek istiyoruz ve bu sonuca ulaşabilmek için bölgedeki angajmanımızı sürdüreceğiz.
VOA: ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelesini ve bu kapsamda Suriye Demokratik Güçleri ile ortaklığının altını çizdiniz. Başkan seçilen Donald Trump, Suriye’nin ABD’nin sorunu olmadığını söyleyerek buradan uzak durulması gerektiği görüşünü dile getirdi. Sizce bu Amerika’nın bölgedeki çıkarları için ne tür bir tehlike oluşturabilir?
JOHN KIRBY: Sayın Trump göreve başladığında planlarını kendisi açıklar. Ancak biz bu konuda iki şeyin Amerika’nın ulusal güvenliğinin çıkarına olduğuna inanıyoruz. Birincisi, Suriye’de halkın beklentilerini karşılayan ve Suriye liderliğinde gerçekleşen bir yönetim sürecine doğru barışçı geçişin yaşanması. İkinci ulusal güvenlik çıkarı da, IŞİD’in 2014’te sahip olduğu kabiliyeti yeniden kazanmamasının ve Suriye’de şu anki belirsizlik ortamından yararlanmamasının sağlanması. Bu yüzden IŞİD hedeflerine yönelik saldırılarımıza devam ediyor, SDG ile ortaklığımızı sürdürüyoruz.
VOA: Suriye, İran ve Şii Hilal’i ya da Direniş Ekseni için önemli bir alanda. Bunun önemli ölçüde kırıldığı yaygın şekilde gözlemleniyor. İran’ın Ortadoğu’daki emellerinin sona erdiğini düşünüyor musunuz?
JOHN KIRBY: Bence bu soruyu ancak İran’ın dini lideri cevaplayabilir. İran bölgeye baktığında durumun değiştiğini ve direniş eksenlerinin birçok yerde kırıldığını görüyor. Aynı zamanda, askeri kabiliyet açısından da örneğin hava savunmasında zayıfladılar. Dünya bugün İran için daha farklı. Bunda ABD’nin hem Hamas hem de Lübnan’da Hizbullah’ın peşinden giden İsrail’e sağlamaya devam ettiği desteğin önemli rolü var. İran’ın saldırılarına karşı kendilerini savunmaları için İsrail’e yardımcı olabilme kapasitemiz de buna katkı sağladı. Bununla birlikte, bugün dünyaya baktığımızda, İran’ın bölgedeki hegemonik hırslarından vazgeçtiğini gördüğümüzü söyleyemem. Bu vizyon ve emelleri uygulama konusunda eskisi gibi kabiliyetli değiller ancak bu gibi emellerinden vazgeçtiklerini gösterecek bir şey görmedim.
Forum