ABD Ankara Maslahatgüzarı Philip Kosnett, ABD Bağımsızlık Günü anması dolayısıyla elçilik konutundaki resepsiyonda gazetecilere açıklamalarda bulundu. ABD ve Türkiye’nin ilişkileri yeniden inşa etmeyi istediğini vurgulayan Kosnett, sıkı çalışmayı gerektiren konular olmakla birlikte ilişkilerde gelecek için olumlu düşünceler olduğunu söyledi. Kosnett, “En tepeden; Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden inşasının önemli bir öncelik olduğu konusunda çok güçlü sinyaller var” diye konuştu.
Kosnett, Türkiye’nin, ABD’den YPG’deki silahları toplamasını istediği konusundaki bir soru üzerine şunları dile getirdi: “İki ülke hükümeti, Menbiç'teki güvenlik ve yönetimin yerel halka teslim edildiğine, yerel halkın kendi güvenlik ve gelecekleri için söz hakkı olduğuna emin olmak için geçiş sürecinde askeri ve diplomatik kanallardan çok yakın çalışıyor. Türk ve ABD ordusunun oradaki güvenlik düzenlemeleri için çok yakın çalıştığını görüyoruz. Bunun detaylarını paylaşmamın çabalarımıza bir faydası olmayacaktır ancak şunu söyleyebilirim, YPG durumu anladı ve bu yeni düzenlemelere dönük iş birliği yapacağını taahhüt ettiğini de açıkladı. Hep birlikte ne olacağını göreceğiz. İki ülkenin askerlerinin Kuzey Suriye'de konuşlanmasının sebebi, kendi vatandaşlarını ve tüm Suriye vatandaşlarını terörün tüm tezahüründen korumak.”
Kosnett, ABD’nin İncirlik Üssü’ndeki varlığına ilişkin soruya karşılık ise, İncirlik’te ABD ve NATO varlığını sürdürmesini her iki ülke için de önemli gördüklerini ifade etti.
Kosnett, ayrıca ABD’nin yeni Türkiye Büyükelçisi’nin kim olacağına ilişkin bir soru üzerine “Birçok isim, birçok söylenti oldu. Ancak Beyaz Saray açıklamadıkça resmi bir şey yok. Başkan Trump'ın Türkiye'ye yüksek profilli bir büyükelçi atamak istediğine eminim” ifadelerini kullandı.
Rahip Brunson’un durumu
Kosnett, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Kongresi üyeleri arasında Ankara'daki görüşmede 18 Temmuz’da duruşması olan ABD uyruklu rahip Andrew Craig Brunson'ın durumuna ilişkin neler görüşüldüğüne ilişkin bir soru üzerine de şunları açıkladı: “Detay veremem, ancak şunu söyleyebilirim ki bu konuda Kongre’de Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında bir birlik var. Aynı birlik, Kongre ve yönetim arasında da var. Türkiye ve ABD ilişkilerinin ilerletilmesi için sadece Rahip Brunson’ın değil, OHAL kapsamında adil olmayan bir şekilde tutuklanmış diğer ABD vatandaşlarının ve ABD misyonlarındaki yerel personel Türk vatandaşlarının durumunu da çözüme kavuşturmaya ihtiyacımız var.”
Müsteşar Yalçın: "ABD ile ilişkiler dış politikada kilit taş olmaya devam edecek”
Bu arada Kosnett’in gazetecilerle sohbeti öncesinde resmi törende de konuşmalar yapıldı. Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ümit Yalçın, yaptığı konuşmada, “İki ülke arasındaki potansiyeli bölgesel ve küresel düzeyde hayata geçirme arzusundayız. 24 Haziran seçimleriyle birlikte yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. ABD ile uzun vadeli hedef ve çıkarlara dayanan ilişkiler, bu dönemde de dış politika vizyonumuzun kilit taşlarından biri olmaya devam edecektir” mesajını verdi.
Yalçın, son dönemde Türkiye’deki ve bölgesel gelişmeler nedeniyle ABD ile fikir ayrılıkları yaşandığını da söyleyerek, “Terör ve insani kriz başta olmak üzere bölgemiz ve ötesinde yaşanan kaygı verici gelişmeler ve karşı karşıya kaldığımız tehditler karşılıklı çıkar temelinde birbirimizin güvenlik kaygılarını ciddiye almamızın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Münbiç konusunda vardığımız mutabakat, son dönemde yoğun bir şekilde sürdürülen görüşmelerin ilk somut neticesi olmuştur. Önümüzdeki dönemde yapılacak olan çalışma grubu toplantılarının iki ülke arasında uzun zamandır hassasiyet yaratan konulara önemli bir çözüm aracı olmaya devam edeceğine inanıyorum. Biz Türkiye olarak ABD ile kimi zaman omuz omuza dünyanın pek çok bölgesinde barış ve güvenlik uğruna mücadele ettik ve önemli kazanımlar elde ettik. Bu anlayış ve dayanışma ruhunun halklarımız ve dost ülke halklarının bekası ve iyiliği için devam edeceğinden eminiz” dedi.
Maslahatgüzar Kosnett’in ise tören konuşmasında, Türkiye ve ABD için demokrasi vurgusunda bulunduğu görüldü. Kosnett, her iki ülke tarihinde de kurucu liderler tarafından demokrasinin hedeflendiğini kaydederek, “George Washington, 'demokratik devletler karar vermeden önce mutlaka konunun her yönünü değerlendirmelidir. Bu onların hükümetini yavaşlatır ama sonuçta doğru karar alınmış olur' demişti. Son olarak, ölümsüz Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini onurlandıralım: 'Yurtta sulh, cihanda sulh'” ifadelerini kullandı.
