Amerikan anayasasının 14’üncü maddesine göre, Amerikan topraklarında doğan herkes gelince vatandaş olur. Bu da yabancı ülkelerden birçok anne adayının “doğum turizmi” için Amerika’ya gelmesine neden oluyor. Bu kadınlar çocuklarını Amerika’da doğurmayı tercih ediyor. Konu başkanlık kampanyasının da gündeminde. Bazıları Amerika’nın bu maddeyi değiştirmesi gerektiğini düşünüyor.
Ekim başında Tayvanlı bir kadın Los Angeles’a giderken uçakta doğum yaptı. Uçak Amerikan hava sahasında olduğu için bebek de Amerikan vatandaşlığına hak kazandı. Ancak anne sınır dışı edilerek Tayvan’a geri gönderildi.
Kadın, hamileliği hakkında yalan söyleyerek çocuğunu Amerika’da doğurmakla suçlanıyor.
Ancak o, Amerika’da doğum yapabilmek için bu konuda yalan söyleyen tek kişi değil.
Mart ayında federal polis, California’nın güneyinde doğum turizmi yaptığı düşünülen 20 farklı seyahat şirketine baskın düzenledi. Bu kurumlar hamile kadınların seyahatlerini planlıyor, onlara kalacak yer buluyordu.
Hamileler oteli olanak bilinen yerlerde genelde Çin’den gelen kadınlar kalıyor ve kişi başına 15 binle 50 bin dolar arası ücret ödüyor.
Davayı soruşturan yetkililer farklı suçlar işlendiğini düşünse de bu kadınların doğan çocukları yine de Amerikan vatandaşı olma hakkı kazanacak.
Avukat James Ho bu kuralın istisnaları olduğunu söylüyor. Örneğin yabancı diplomatların çocukları vatandaş olamıyor. Ancak yabancı turistlerin çocukları bu hakkı kazanıyor.
Ancak hukuk profesörü John Eastman, yasanın yanlış yorumlandığını düşünüyor.
Eastman’a göre yasadaki kilit sözcük Amerikan hukukuna “tabi” olmakla ilgili: “Günümüz için düşünürsek eğer burada yasadışı olarak bulunuyorsanız, 14’üncü maddenin sağladığı otomatik vatandaşlık hakkına sahip değilsiniz.”
Eastman, geçici ziyaretçi olan yabancı kadınlar ya da çocuklarının Amerika’yla herhangi bir bağı olmadığını düşünüyor.
Bazı başkan aday adayları bu hakkı iptal etmek istiyor. Donald Trump ve Ted Cruz bu konuda kararlı görünüyor.
Ancak bunu yapmak çok uzun sürecek bir anayasal değişiklik gerektiriyor. Bu karmaşık süreçle ilgili bir girişimin de çok yakın bir gelecekte yapılması beklenmiyor.
