MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2023’te Meclis’in açılışında genel kurulda DEM Parti sıralarına giderek tokalaşmasıyla başlayan yeni süreç, bugün önemli bir aşamaya geldi.
27 Ekim Perşembe sabahı, 7 kişilik DEM Parti heyeti üçüncü kez İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan’la görüştü. Bu görüşme sonrasında, 1999'dan beri İmralı Adası'nda bulunan PKK liderinin hazırladığı mektup, İstanbul’da kamuoyuyla paylaşıldı.
Önce, seçildiği halde görevden alınarak yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, mektubu Kürtçe olarak okudu. Ardından, Van Milletvekili Pervin Buldan da mektubun Türkçe metnini okudu.
Öcalan: “Çağrının tüm tarihi sorumluluğunu üstleniyorum”
“Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” başlıklı mektubunun sonunda Abdullah Öcalan, 1978 yılında kurulan PKK'ya kendisini feshetmesi çağrısında bulundu.
Öcalan, mektubunda şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyetin ikinci yüzyılı ancak demokrasiyle taçlandırıldığında kalıcı ve kardeşçe bir sürekliliğe sahip olabilecektir. Sistem arayışları ve gerçekleştirmeler için demokrasi dışı bir yol yoktur. Olamaz. Demokratik uzlaşma temel yöntemdir. Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
Öcalan’ın metin dışı paylaştığı mesajı Sırrı Süreyya Önder aktardı: “PKK’nın kendini feshi, demokratik siyasetin ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir”
Öcalan’ın metninde silah bırakma için herhangi bir koşul ya da pazarlık sürecine dair bir vurgu bulunmuyordu. Ancak toplantıyı yöneten TBMM Başkan Vekili ve İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Öcalan’ın metinde yer vermediği ancak toplantının sonunda kendisinden kısa bir mesaj paylaşılmasını istediğini belirtti.
Önder, “Dört saat süren toplantıdan şu notu da paylaşmak istiyorum. Bu perspektifi ortaya koyarken şüphesiz pratikte silahların bırakılması ve PKK’nın kendini feshi, demokratik siyasetin ve hukuki boyutun tanınmasını gerektirir notunu da bizlere iletti. Onu da sizinle paylaşmış olayım” şeklinde açıklama yaptı.
“Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır; tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir”
Öcalan, 338 kelimeden oluşan açıklamasının başında PKK’nın hangi koşullarda doğduğuna dair bir analiz yaparak, "kapitalist modernitenin" 1000 yıllık Türk-Kürt ittifakını bozmayı amaçladığını belirtti ve Cumhuriyet’in tek tipçi anlayışının da bu süreci hızlandırdığını vurguladı.
PKK lideri, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Kapitalist modernitenin son 200 yılı, bu ittifakı parçalamayı esas gaye edinmiştir. Etkilenen güçler, sınıf temelleriyle birlikte buna hizmeti esas bellemişlerdir. Cumhuriyetin tek tipçi yorumlarıyla birlikte bu süreç hızlanmıştır. Günümüzde çok kırılgan hâl alan tarihsel ilişkiyi, kardeşlik ruhu içinde inançları da göz ardı etmeden yeniden düzenlemek esas görevdir. Demokratik toplum ihtiyacı kaçınılmazdır. Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olan PKK’nin; güç ve taban bulması, demokratik siyaset kanallarının kapalı olmasından kaynaklanmıştır. Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır. Kimliklere saygı, kendilerini özgürce ifade edip, demokratik anlamda örgütlenmeleri, her kesimin kendilerine esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaları ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür.”
Basın toplantısında kürsüde, Öcalan’ın mesajlarını paylaşan isimlerin yanısıra, DEM Parti Eşbaşkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, DEM Parti İstanbul Milletvekili ve eski HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek ve Öcalan’ın avukatlarından Faik Özgür Erol da yer aldı.
Saruhan Oluç: “Devletin de aynı çizgide olduğunu göstermesi lazım, tutuklularla ilgili ve birtakım hukuki düzenlemelerde adım atabilir”
Toplantıda yer alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç, bu açıklamadan sonra artık sıranın devlette olduğunu söyledi.
VOA Türkçe’ye konuşan Oluç, “Barış için uğraşmak gerekiyor, kendi kendine ilerlemiyor maalesef süreçler. Herkesin barıştan yana olması lazım. Buradan iyi bir barışı çıkarabiliriz. Abdullah Öcalan çok önemli bir açıklama yaptı bugün. Bu açıklamanın hangi çevrelerde nasıl yankılanacağını göreceğiz. Ama artık devletin de aynı çizgide olduğunu göstermesi lazım. Tutuklularla ilgili cezaevlerindeki durumla ilgili adım atabilir. Yahut birtakım hukuki düzenlemeler yapabilir, yapmalı. Bekleyip göreceğiz” dedi.
1978’de Abdullah Öcalan tarafından kurulan PKK, 1984’ten itibaren Türkiye’ye karşı silahlı eylemlerine başladı. Resmi verilere göre, örgüt bu tarihten itibaren 40 binden fazla insanın ölümüne neden oldu. Saldırılarda 8 binden fazla asker ve polis hayatını kaybederken, 5 binden fazla sivil öldü. PKK, Türkiye’nin yanısıra Avrupa Birliği ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor.
Forum