WASHINGTON —
Birleşmiş Milletler’in son verilerine göre Amerikalılar, dünyada herkesten daha çok et tüketiyor. Ancak dünyanın geri kalanının ete olan talebi artarken Amerikalılar’ın et sevdasının yavaş yavaş azalıyor.
Washington’daki Juice Joint Cafe’de öğle yemeği saati. Joe Yonan, kafenin sağlıklı çorbalarına hayran.
Sertifikalı barbekü uzmanı Yonan artık eskisi kadar çok et tüketmiyor: ”Et çok lezzetli olabilir. Ama ben artık et yemek istemiyorum.”
Bu sözlerin Amerika’nın en büyük ve etkili gazetelerinden Washington Post’un ödüllü yemek ve gıda editörü Yonan’dan gelmesi oldukça çarpıcı.
Çok fazla et tüketen Yonan, sağlık nedenleriyle artık vejetaryan olmuş.
Yonan, vejeteryan olma kararını açıkladığı yazısının birçok çevrede olumlu karşılandığını söylüyor: ”Vejeteryan olmayan ancak evde daha çok sebze tüketmeye çalışan kişilerden de birçok mektup aldım.”
Günümüzde vejeteryan yemek deneyenlerin sayısı artıyor. Amerikan Hükümeti’nin verilerine göre 2006‘dan 2010’a kadar kişi başına düşen et tüketimi miktarı yüzde altı oranında azaldı.
Bunun bir nedeni, ekonominin gerilemesi ve et fiyatlarının artması.
Earth Policy Enstitüsü’nden çevre araştırmacısı Lester Brown’a göreyse artık devir değişti: ”Eski nesiller et ve patatesle büyüdü. Günümüz gençleriyse et ve patatesi sevmiyor.”
Bir başka etken, sağlık. Birçok araştırmaya göre aşırı miktarda kırmızı et tüketimi kalp krizi, felç ve kansere yol açıyor.
Lester Brown, ”Çok fazla kırmızı etin zararlı olduğunu anlamaya başladık,” diyor.
Restoranlar da bu akıma etsiz yemeklerle katılıyor. Washington’daki Nage Bistro’nun şefi Christopher Robertson, herkesi haftada en az bir kez et yememeye çağırıyor. Bu günün adı, Etsiz Pazartesi.
Robertson, ”Sıska bir şefe güvenmeyin denir, ben ise şişman şefe güvenmeyin yoksa sizi kendisine benzetir diyorum,” diyor.
Amerika’da etsiz yemekler rağbet görürken gelişmekte olan ülkelerde refah düzeyinin yükselmesiyle ete olan talep hızla artıyor.
Lester Brown, ”Gelişmekte olan ülkelerde et tüketimi hızla artıyor. Brezilya buna iyi bir örnek. Çin’deyse et tüketimi son 20 yılda çok fazla arttı,” şeklinde konuşuyor.
Brown, sığır beslemenin çok büyük miktarda su ve tahıl gerektirmesinin çevre için risk oluşturduğu görüşünde: ”Eğer tüm dünya Amerika’nın tükettiği miktarda tahıl tüketse bu gezegen gibi iki tane daha gezegene ihtiyacımız olur.”
Hamburger hala en sevilen yiyeceklerden biri olsa da sebzeli burger iyi bir alternatif olmaya aday.
Washington’daki Juice Joint Cafe’de öğle yemeği saati. Joe Yonan, kafenin sağlıklı çorbalarına hayran.
Sertifikalı barbekü uzmanı Yonan artık eskisi kadar çok et tüketmiyor: ”Et çok lezzetli olabilir. Ama ben artık et yemek istemiyorum.”
Bu sözlerin Amerika’nın en büyük ve etkili gazetelerinden Washington Post’un ödüllü yemek ve gıda editörü Yonan’dan gelmesi oldukça çarpıcı.
Çok fazla et tüketen Yonan, sağlık nedenleriyle artık vejetaryan olmuş.
Yonan, vejeteryan olma kararını açıkladığı yazısının birçok çevrede olumlu karşılandığını söylüyor: ”Vejeteryan olmayan ancak evde daha çok sebze tüketmeye çalışan kişilerden de birçok mektup aldım.”
Günümüzde vejeteryan yemek deneyenlerin sayısı artıyor. Amerikan Hükümeti’nin verilerine göre 2006‘dan 2010’a kadar kişi başına düşen et tüketimi miktarı yüzde altı oranında azaldı.
Bunun bir nedeni, ekonominin gerilemesi ve et fiyatlarının artması.
Earth Policy Enstitüsü’nden çevre araştırmacısı Lester Brown’a göreyse artık devir değişti: ”Eski nesiller et ve patatesle büyüdü. Günümüz gençleriyse et ve patatesi sevmiyor.”
Bir başka etken, sağlık. Birçok araştırmaya göre aşırı miktarda kırmızı et tüketimi kalp krizi, felç ve kansere yol açıyor.
Lester Brown, ”Çok fazla kırmızı etin zararlı olduğunu anlamaya başladık,” diyor.
Restoranlar da bu akıma etsiz yemeklerle katılıyor. Washington’daki Nage Bistro’nun şefi Christopher Robertson, herkesi haftada en az bir kez et yememeye çağırıyor. Bu günün adı, Etsiz Pazartesi.
Robertson, ”Sıska bir şefe güvenmeyin denir, ben ise şişman şefe güvenmeyin yoksa sizi kendisine benzetir diyorum,” diyor.
Amerika’da etsiz yemekler rağbet görürken gelişmekte olan ülkelerde refah düzeyinin yükselmesiyle ete olan talep hızla artıyor.
Lester Brown, ”Gelişmekte olan ülkelerde et tüketimi hızla artıyor. Brezilya buna iyi bir örnek. Çin’deyse et tüketimi son 20 yılda çok fazla arttı,” şeklinde konuşuyor.
Brown, sığır beslemenin çok büyük miktarda su ve tahıl gerektirmesinin çevre için risk oluşturduğu görüşünde: ”Eğer tüm dünya Amerika’nın tükettiği miktarda tahıl tüketse bu gezegen gibi iki tane daha gezegene ihtiyacımız olur.”
Hamburger hala en sevilen yiyeceklerden biri olsa da sebzeli burger iyi bir alternatif olmaya aday.