Erişilebilirlik

ABD'nin En Zenginleri Vergi Ödemekten Nasıl Kaçınıyor?


Bill Gates, Warren Buffett ve Jeff Bezos
Bill Gates, Warren Buffett ve Jeff Bezos

Binlerce Amerikalı'nın vergi beyannamelerinin basına sızdırılması, ABD'de gelir eşitsizliği tartışmasını bir kez daha alevlendirdi. Ancak, vergi reformu destekçileri zenginlerin vergi ödemekten nasıl kaçındıklarının daha iyi anlaşılmasının, vergi yasalarında değişiklikle yol açacağı konusunda umutlu.

Kar amacı gütmeyen gazetecilik kuruluşu ProPublica'ya sızdırılan ve 15 yıldan uzun süreyi kapsayan veriler, ABD'deki en zengin binlerce kişinin vergi beyannamelerine ilişkin ayrıntılı bilgiler içeriyor.

ProPublica, bu verileri kullanarak çok düşük oranda gelir vergisi ödeyen ya da hiç vergi ödemeyen ABD'deki en zengin kişilerin nasıl olağanüstü imtiyazlı ve lüks yaşantılar sürdüğünü gözler önüne serdi.

Yayınlanan verilere göre Forbes dergisinin dünyanın en zengin insanı olarak nitelediği online perakende devi Amazon'un kurucusu Jeff Bezos, 2007 ve 2011 yıllarında hiç gelir vergisi ödemedi. Warren Buffett, Mark Zuckerberg, George Soros, Michael Bloomberg ve Carl Icahn gibi çok sayıda başka Amerikalı milyarder de mal varlıklarını milyarlarca dolar arttırdıkları yıllarda bile federal hükümete ya çok az vergi ödedi ya da hiç ödemedi.

ABD'de vergi toplamaktan sorumlu kurum olan İç Gelir Dairesi'nin (IRS) vergi mükelleflerinin doldurması için hazırladığı beyanname formlarından biri.
ABD'de vergi toplamaktan sorumlu kurum olan İç Gelir Dairesi'nin (IRS) vergi mükelleflerinin doldurması için hazırladığı beyanname formlarından biri.

Gelir ve servet arasındaki fark nedir?

ABD’deki vergi yasaları açısından gelir ve servet arasındaki farkı iyi anlamak gerekiyor. Bir mükellef, vergi beyannamesini doldurduğunda hükümet, kişinin gelir miktarını ölçüyor. Bu gelir; maaşı, mevduat faizi ve iş faaliyetlerinden elde edilen karı kapsıyor. Buna karşılık servet ya da zenginlik ise bunların yanı sıra hisse, tahvil, emlak gibi sermaye birikimini kapsıyor. Bu varlıklar, değeri zaman içinde çok yükselse bile satılmadığı sürece gelir getirmiyor.

ProPublica'da yayınlanan habere göre veriler, 2014-2018 yılları arasında ABD'deki en zengin 25 kişinin varlıklarının toplam 401 milyar dolar arttığına işaret ediyor. Ancak bu zaman zarfı içinde bu en zengin 25 Amerikalı, sadece 13,6 milyar dolar vergi ödedi. Ya da bir başka deyişle 401 milyar dolarlık toplam varlık kazanımının sadece yüzde 3,4'ünü vergi olarak hükümete verdi. Bunun nedeni, bu kişilerin sadece gelir olarak sayılan parasının vergilendirilmesi. Çoğu durumda gelir, aynı zaman dilimi içinde bu kişilerin toplam varlıklarının değerinin sadece çok küçük bir kısmını temsil ediyor.

Buna karşılık diğer vergi mükellefleri, her yıl yıllık gelirlerinin yaklaşık yüzde 14'ünü gelir vergisi olarak federal hükümete ödüyor. ProPublica'nın araştırmasına göre 2014-2018 yılları arasında orta sınıf mensubu bir Amerikan ailesinin serveti yaklaşık 65 bin dolar arttı. Bu artışın çoğu, yükselen konut fiyatlarını yansıtıyor. Varlık miktarındaki bu artış, ailelerin o yıllar içinde ödediği 62 bin dolarlık vergiyle neredeyse eşit dengeye oturuyor.

Oracle CEO'su Larry Ellison 10 milyar dolarlık kredi limitine sahip.
Oracle CEO'su Larry Ellison 10 milyar dolarlık kredi limitine sahip.

Gerçekleşmemiş kazanımları paraya çevirmek

ProPublica'nın yayınladığı veriler, en zenginlerin gelirlerini asgari seviyede tutarken nasıl savurgan biçimde para harcamaya devam edebildiklerini gözler önüne seriyor.

Bunun yolu, bu kişilerin servetlerini teminat olarak göstererek borç alma stratejisinden geçiyor. Örneğin bilgisayar yazılımı firması Oracle'ın kurucusu Larry Ellison, 10 milyar dolarlık kredi limitine sahip. Ellison, bu kredi limitine teminat olarak sahip olduğu Oracle firmasının hisselerini gösteriyor. Çekilen kredi gelir değil, borç olarak değerlendirildiği için Ellison, aldığı kredi üzerinden vergi ödemiyor.

Uzmanlar, teoride ve büyük olasılıkla pratikte, Ellison ve diğer zenginlerin yaşadıkları süre boyunca borç ödemelerini ertelediklerini, kredilerin faiz maliyetlerini karşıladıklarını, ancak teminat gösterdikleri varlıkları hiçbir zaman satmadıklarını söylüyor.

ProPublica'nın yayınladığı veriler, bireylerin vergi beyannamelerine ilişkin verilerin Maliye Bakanlığı tarafından çok gizli tutulması ve kamuoyuna hiç açıklanmaması nedeniyle, ırtaya çıktığında şaşkınlık yarattı. Ancak vergi yasaları üzerinde çalışmalar yapanlar için en zenginlerin vergi ödemekten kaçınmak için başvurdukları yöntemler şaşırtıcı değil.

Yale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Profesörü Zackary D. Liscow, en zenginlerin nasıl vergi ödemekten kaçındıkları hakkında, "Vergi uzmanları, zenginlerin büyük servete sahip olduğunu ve avantajları çok yüksek olduğu için borç aldıklarını biliyordu. Hisse satışları, kamuya açık veridir. Çok fazla satış yapmadıklarını görüyoruz. Buna rağmen lüks yaşantılarını sürdürüyorlar. Bu da, borç aldıklarını gösteriyor" diyor.

Washington'daki Vergilendirme ve Ekonomik Politikalar Enstitüsü'nden federal vergi politikaları başkanı Steve Wamhoff, ProPublica'da yayınlanan veriler hakkında, "Bu bir alarm zili. Vergi uzmanlarının uzun zamandır zaten bildikleri gerçekleri bize anlatıyor. Farklı olan ve bizim normalde göremediğimiz ise verilerin yüksek miktarda ayrıntı içermesi ve belirli isimlerin açıklanması. Çok zenginlerin vergi ödemekten kaçınmak için birçok yola başvurduklarını bilsek de isimlerin ve sparasal miktarların gözönüne serilmesi, insanlara, bunun nasıl bir sorun olduğunu ve bu sorunu çözmek için neler yapabileceğimizi düşündürüyor" şeklinde konuşuyor.

Hisse satışı yapmamanın nedeni

Hisse sahiplerinin bunları satarak nakit paraya çevirmeyi tercih etmemesinin çok açık nedenleri var. Hisselerin satılarak paraya çevrilmesi gelir elde edilmesi sayılacağı için vergiye tabi tutuluyor. Bu da bu kişilerin servetinin büyük bir kısmının bir anda yok olması anlamına geliyor.

Ancak eğer bir zengin, sahip olduğu hisseleri ölünceye kadar satmazsa varisleri, bu hisseleri o anki değerinden miras olarak devralıyor. Bu uygulama, ölen kişinin zaman içinde değer kazanan hisseleri üzerindeki vergi yükümlülüğünü ortadan kaldırıyor.

Bu senaryoda varisler, hisselerin bir kısmını satıyor ancak bu, satışı yapan varisler için gelir elde edilmesi anlamına gelmiyor. Satış sonucu ölen kişinin borçları ya da veraset vergileri ödeniyor ve süreç yeniden işlemeye başlıyor.

Berkeley'deki California Üniversitesi'nden ekonomistler Emmanuel Saez ve Gabriel Zucman, en zengin Amerikalılar'ın 2 trilyon 700 milyar dolarlık nakitleştirilmemiş sermaye gelirine sahip olduğunu söylüyor.

2 trilyon 700 milyar dolarlık nakitleştirilmemiş sermaye geliri, Başkan Joe Biden yönetiminin önerdiği yüzde 39,6 oranından gelir vergisine tabi tutulsa, bu, federal hükümetin 1 trilyon dolardan fazla vergi geliri elde etmesi anlamına geliyor.

Yale Üniversitesi'nden Zackary Liscow, "Bu miktar, federal bütçenin büyük bir bölümünü oluşturur. Bu paranın fonlayabileceği alanlar ya da orta sınıf ailelere sağlayabileceği vergi indirimleri çok büyük olur" diyor.

Vergi önerileri

Ancak bu paranın nasıl elde edilebileceği, tam olarak net değil. Siyasetin sol kanadındakilerin ilgilendiği varlık vergisi uygulamasının, örneğin Fransa gibi bazı gelişmiş ekonomilerde çok karmaşık olması sebebiyle gerçekleştirilmesinin imkansız olduğu anlaşılmıştı.

Varlık vergisi dışındaki diğer seçenek, zenginlerin, gösterdikleri teminatlar karşılığında aldıkları borçlar üzerinden vergilendirilmesi. Ancak bunun için vergi yasalarında çok ciddi değişiklikler yapılması gerekiyor. Zenginlerin daha çok vergi ödemesini destekleyenler, ProPublica'da yayınlanan verilerin, en zenginlerin varislerinin sermaye kazancı vergisi ödemekten kaçınmasını sağlayan uygulamanın kaldırılması için yapılan baskılara ivme kazandırmasını umuyor. Biden yönetimi de bütçe tasarısı kapsamında en zenginlerin sermaye kazancı vergisi ödemesine ilişkin öneriler sunmuştu.

Ancak, ProPublica'nın haberinin, vergi politikalarında büyük değişikliklere ön ayak olma ihtimalini düşük görüyor.

Zackary Liscow ve Michigan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Profesör Edward G. Fox, Mayıs ayında 5 bin kişinin katılımıyla yaptıkları bir ankette, ABD'nin yatırımları vergilendirme politikaları hakkındaki kamuoyu görüşlerini araştırdı. Anket, katılımcıların çoğunun, varlıkların nakit paraya dönüştürülmesinden sonra vergilendirilmesi gerektiğini desteklediğini ortaya koydu.

Ankete katılanların çoğu, zenginlerin hisse teminatı karşılığı borç alması şeklindeki senaryoda bile borcun vergilendirilmesi fikrini desteklemediklerini kaydetti.

XS
SM
MD
LG