Bu yıl Amerika’nın güney sınırını geçen göçmen ve sığınmacı sayısının rekor seviyeye ulaşması, ABD Sınır Devriyesi’ni zor durumda bıraktı. Texas’ın bir bölgesinde, tutuklanan göçmen aile sayısında yaklaşık yüzde 1,200’lük bir artış olması, Sınır Devriye personelinin ihtiyacın yoğun olduğu yerlere kaydırılmasına ve hayat kurtarmak için uygulanan acil durum prosedürlerinin değiştirilmesine yol açtı. Peki bu yıl sınırı geçmeye çalışan göçmenlerin karşı karşıya kaldığı tehlikeler neler?
Del Rio Bölgesi Sınır Devriyesi’nden Allen Vowell, “Burayı daha çok aileler kullanacak. Karşılarında kendilerini bekleyen bir sınır devriyesi bulacaklar” diyor.
Rio Grande’nin kuzeyinde tutuklanan göçmen ailelerin sayısı 2019’da rekor seviyeye ulaşınca, Texas’daki ABD Sınır Devriye yetkililerinin üzerindeki baskı arttı. Del Rio Bölgesi’ndeki yetkililer, Eagle Pass kentine çadırlar kurdular. Sahadaki bazı acil durum sağlık ekipleri, göçmen kayıt merkezlerine kaydırıldı. Ve Ağustos’ta, Sınır Devriye birimi kendi sağlık tesisini açtı.
Del Rio Bölgesi Sınır Devriyesi’nden Russell Church de “İlk değerlendirme burada yapılıyor. Buraya geliyor, muayene oluyorlar ve sağlık ekibi neye ihtiyaçları olduğunu değerlendiriyor. İlaç verebilirler mi, burada tedavi edebilirler mi, bunları değerlendiriyorlar. Eğer münkün değilse, başka bir sağlık tesisine gönderiyorlar” sözleriyle süreci özetliyor.
ABD Sınır Devriye Yetkilisi Allen Vowell, bölgesinde tutuklanan göçmenlerin 50’den fazla ülkeden geldiğini söylüyor. Birçoğu aşırı nem ve 42 dereceyi aşan sıcaklıklar yüzünden dehidrasyon yaşamış. Bazılarıysa buraya ulaşmayı başaramamış.
Uluslarası Göç Örgütü, 2019’da şimdiye kadar 500’den fazla göçmenin öldüğünü veya kaybolduğunu kaydediyor. Bu, son beş yılda kaydedilen en yüksek sayı. Ölüm veya kayıp vakalarının hemen
hemen yarısı, ABD-Meksika sınırında meydana gelmiş. Başlıca ölüm nedeniyse boğulma.
Vowell, “Akıntı sizi nehirde yarım ila bir mil aşağıya sürükleyebilir. Ve çoğu zaman, derme çatma sallar kullanılıyor. Bunlarla manevra yapmak çok zor. Akıntının insafına kalıyorsunuz” diyor.
Nehri geçmeyi başaranlar, yaşadıkları korkuyu unutamıyor.
Kongolu sığınmacı Julia da onlardan biri. Julia, “Kızım ağlıyordu. Su göğsüne kadar yükselmişti. Gözyaşları içindeydi. ‘Anne yapamam’ diyordu. Sonra diğer taraftan askerler ‘Hadi elinizi uzatın’ dediler” sözleriyle başından geçeni anlatıyor.
Öte yandan, göçmenler ve sığınmacılar nehri geçmenin ne kadar tehlikeli olduğunu bilseler de, alternatifin daha kötü olduğunu düşünüyor.
Honduraslı göçmen Marvin, “Eğer bir şey yapmamak ölmeniz veya başınıza bir şey gelmesi anlamına geliyorsa, her türlü riski göze alırsınız. Herkes en çok çocukları konusuna kaygılanıyor. En azından benim açımdan öyle. Onlar için her şeyi göze alırım” diyor.