İSTANBUL —
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısıyla ilgili yasa değişikliklerini veto çağrılarına rağmen onayladı. Gül, özellikle yargıyı yürütmenin kontroluna devrettiği tartışmaları yaratan maddelerle ilgili değerlendirmeyi Anayasa Mahkemesi’ne bıraktı. Ancak karar, muhalefetin büyük tepkisine yol açmış durumda. Uzmanlara göre Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la çatışmaya girmekten kaçınıyor.
Abdullah Gül, HSYK yasasını veto etmesi yönündeki çağrıları göz ardı etti. Adalet ve Kalkınma Partili çoğunluk tarafından kavgalı oturumlar sonucu Meclis’ten geçen yasa, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesini tehdit ettiği için ciddi eleştirilere maruz kalmıştı. Yasa Adalet Bakanı’na, yargı üyelerini atayan bu kurum üzerinde denetim kurmasını sağlıyor.
Cumhurbaşkanı Gül de, yasayı onaylamasına rağmen Anayasa’yı ihlal ettiği gerçeğini kabul ediyor. Ancak, daha önce gazetecilere açıklama yapan Gül, yasayı zaten veto etse de, Meclis’ten yine aynı haliyle geçeceğini söylüyor. Tüm bu koşullara rağmen, Habertürk yorumcusu Soli Özel, Cumhurbaşkanı Gül’ün bu yasaya müdahale etmiş olması gerektiği görüşünde. Cumhurbaşkanı görevinin sembolik olduğuna işaret etse de, kendisinin ‘devletin başı’ olduğunun altını çizen Özel, yaşananları ‘Türk devlet yapısına bir saldırı’ diye niteliyor. Özel, “Kamuoyunun cumhurbaşkanı, kamuoyunun kaygılarını dile getirmiyor” diye konuşuyor.
Gül bu ayın başında hükümetin internet üzerindeki denetimini de arttıran yasayı da onaylamıştı. Veto çağrılarına rağmen bu yasayı da onaylayan Abdullah Gül, hükümetin internet yasasındaki tartışmalı maddeleri yeniden reformdan geçireceğini umuyor.
Cumhurbaşkanı Gül, Adalet ve Kalkınma Partisi kurucularından ve Başbakan Erdoğan’ın yakın siyasi müttefiki. Milliyet gazetesinden Aslı Aydıntaşbaş’a göre Gül, ülkenin gidişatı konusunda kaygılarını da dile getirse, Başbakan Erdoğan’la doğrudan çatışmaya girmekten kaçınıyor. “Gül partiyi kontrol etmiyor. Eğer doğrudan ortaya çıkıp Erdoğan’a meydan okursa siyasi kariyeri biter” diyen Aydıntaşbaş, Başbakan Erdoğan’ın “ateşli bir sokak savaşçısı” olduğunu, Abdullah Gül’de bu özelliklerin bulunmadığını söylüyor. Aydıntaşbaş, Başbakan Erdoğan’ın gerekirse tüm elindeki gücü, medyayı, siyasi parti mekanizmasını Cumhurbaşkanı Gül’e açık bir saldırı aracı olarak kullanabileceğine dikkati çekiyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi Ağustos ayında doluyor ve yeni bir dönem şansı yok. Gözlemciler, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı emellerine ulaşması durumunda Abdullah Gül’ün de yeniden başbakanlık koltuğuna oturmak isteyebileceğine dikkati çekiyor. Ancak Soli Özel, Abdullah Gül’ün kamuoyu gözündeki imajının zedelendiğini savunuyor. Özel, Kamuoyu yoklamalarında Gül’e destek oranının yüzde 10 ve 17 arasında gezindiğini belirterek, kamuoyunun Gül’de bekledikleri liderliği göremediği görüşünü savunuyor.
Bununla birlikte uzmanlar, Cumhurbaşkanı Gül’ün siyasi geleceğini hala AK Parti’de gördüğüne ve partiye sadakatsiz davranmak istemeyeceğine de işaret ediyor. Aydıntaşbaş, gelecek ay yapılacak yerel seçimleri Gül’ün de dikkatle izleyeceğini belirtiyor. Başbakan Erdoğan da yerel seçimleri kendi hükümeti için bir tür referandum olarak görüyor. Aydıntaşbaş’a göre AK Parti yerel seçimlerde puan kaybederse bu durumda Cumhurbaşkanı Gül’e, devreye girip ortamı yumuşatma, hatta daha büyük sorumluluk üstlenme çağrıları artabilir. Ama tüm bunlar yerel seçimlerin sonuçlarına bağlı.
Bir siyasi yorumcu geçmişte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, avlanmaktan çok, avını kendi kurduğu ağında bekleyen bir örümceğe benzetmişti. Gül hakkındaki genel kanı, Başbakan Erdoğan’ın karizmasına sahip olamaması. Ama gözlemciler, Gül’ün karizmadaki açığını siyasi zekasıyla kapattığı görüşünde.
Abdullah Gül, HSYK yasasını veto etmesi yönündeki çağrıları göz ardı etti. Adalet ve Kalkınma Partili çoğunluk tarafından kavgalı oturumlar sonucu Meclis’ten geçen yasa, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesini tehdit ettiği için ciddi eleştirilere maruz kalmıştı. Yasa Adalet Bakanı’na, yargı üyelerini atayan bu kurum üzerinde denetim kurmasını sağlıyor.
Cumhurbaşkanı Gül de, yasayı onaylamasına rağmen Anayasa’yı ihlal ettiği gerçeğini kabul ediyor. Ancak, daha önce gazetecilere açıklama yapan Gül, yasayı zaten veto etse de, Meclis’ten yine aynı haliyle geçeceğini söylüyor. Tüm bu koşullara rağmen, Habertürk yorumcusu Soli Özel, Cumhurbaşkanı Gül’ün bu yasaya müdahale etmiş olması gerektiği görüşünde. Cumhurbaşkanı görevinin sembolik olduğuna işaret etse de, kendisinin ‘devletin başı’ olduğunun altını çizen Özel, yaşananları ‘Türk devlet yapısına bir saldırı’ diye niteliyor. Özel, “Kamuoyunun cumhurbaşkanı, kamuoyunun kaygılarını dile getirmiyor” diye konuşuyor.
Gül bu ayın başında hükümetin internet üzerindeki denetimini de arttıran yasayı da onaylamıştı. Veto çağrılarına rağmen bu yasayı da onaylayan Abdullah Gül, hükümetin internet yasasındaki tartışmalı maddeleri yeniden reformdan geçireceğini umuyor.
Cumhurbaşkanı Gül, Adalet ve Kalkınma Partisi kurucularından ve Başbakan Erdoğan’ın yakın siyasi müttefiki. Milliyet gazetesinden Aslı Aydıntaşbaş’a göre Gül, ülkenin gidişatı konusunda kaygılarını da dile getirse, Başbakan Erdoğan’la doğrudan çatışmaya girmekten kaçınıyor. “Gül partiyi kontrol etmiyor. Eğer doğrudan ortaya çıkıp Erdoğan’a meydan okursa siyasi kariyeri biter” diyen Aydıntaşbaş, Başbakan Erdoğan’ın “ateşli bir sokak savaşçısı” olduğunu, Abdullah Gül’de bu özelliklerin bulunmadığını söylüyor. Aydıntaşbaş, Başbakan Erdoğan’ın gerekirse tüm elindeki gücü, medyayı, siyasi parti mekanizmasını Cumhurbaşkanı Gül’e açık bir saldırı aracı olarak kullanabileceğine dikkati çekiyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi Ağustos ayında doluyor ve yeni bir dönem şansı yok. Gözlemciler, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı emellerine ulaşması durumunda Abdullah Gül’ün de yeniden başbakanlık koltuğuna oturmak isteyebileceğine dikkati çekiyor. Ancak Soli Özel, Abdullah Gül’ün kamuoyu gözündeki imajının zedelendiğini savunuyor. Özel, Kamuoyu yoklamalarında Gül’e destek oranının yüzde 10 ve 17 arasında gezindiğini belirterek, kamuoyunun Gül’de bekledikleri liderliği göremediği görüşünü savunuyor.
Bununla birlikte uzmanlar, Cumhurbaşkanı Gül’ün siyasi geleceğini hala AK Parti’de gördüğüne ve partiye sadakatsiz davranmak istemeyeceğine de işaret ediyor. Aydıntaşbaş, gelecek ay yapılacak yerel seçimleri Gül’ün de dikkatle izleyeceğini belirtiyor. Başbakan Erdoğan da yerel seçimleri kendi hükümeti için bir tür referandum olarak görüyor. Aydıntaşbaş’a göre AK Parti yerel seçimlerde puan kaybederse bu durumda Cumhurbaşkanı Gül’e, devreye girip ortamı yumuşatma, hatta daha büyük sorumluluk üstlenme çağrıları artabilir. Ama tüm bunlar yerel seçimlerin sonuçlarına bağlı.
Bir siyasi yorumcu geçmişte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, avlanmaktan çok, avını kendi kurduğu ağında bekleyen bir örümceğe benzetmişti. Gül hakkındaki genel kanı, Başbakan Erdoğan’ın karizmasına sahip olamaması. Ama gözlemciler, Gül’ün karizmadaki açığını siyasi zekasıyla kapattığı görüşünde.
