Senato tarihçisi Don Ritchie, yabancı liderleri Kongre’ye davet etmek için birçok neden olduğunu söylüyor.
Ritchie, ”Yabancı liderler bazen Birinci ve İkinci Dünya Savaşları gibi çok büyük olaylardan sonra, bazen de Amerika’daki kutlamalara katılmak için davet edilir. Amerika’nın kuruluşunun 200‘üncü yıldönümü için Washington’a gelen çok sayıda yabancı lider Kongre’de de konuştu. Bazen de acil durumlarda yabancı liderleri ağırladık, örneğin Pearl Harbor saldırısından sonra Aralık 1941’de Winston Churchill’in Kongre’ye hitap edişi gibi.” şeklinde konuşuyor.
Bu gelenek, 1824 yılında, Marquis de Lafayette’in Kongre’de konuşmak üzere davet edilen ilk yabancı olmasıyla başladı.
Ritchie, ”Marquis de Lafayette, Fransa’nın lideri değildi. Ancak Amerikan Devrimi sırasında önemli bir müttefikti ve Amerikalılar için savaşmıştı. Fransa, İngiltere’ye karşı verdiği savaşta Amerika’yı destekliyordu. Lafeyette, Amerikan Devrimi’nde General George Washington’un yanında görev yaptıktan 50 yıl sonra yaşlı bir adam olarak Kongre’ye hitap etmiş, büyük bir kahraman olarak karşılanmıştı.” dedi.
İkinci Dünya Savaşı sırasındaysa Çin’in first lady’si Soong May-Ling de Kongre’de bir konuşma yapmıştı. Konuşma, Amerikan halkının Çin’deki durumu daha iyi anlamasını ve Çin’in Amerika’dan daha çok askeri yardım almasını sağladı.
Şimdiye kadar 111 dünya lideri Kongre’de konuştu. Geçen ay da Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani Kongre’de konuşmuştu.
Şinzo Abe’nin konuşması, Japonya Amerika’nın müttefiki olduğu için önemli.
Ritchie'ye göre bu konuşmalar, yabancı olan ülkelerle bağları güçlendiriyor.
Kongre’de konuşmanın Japon Başbakanı için ayrı bir önemi vardı. Bunun nedeni, dedesi Kişi Nobusuke’nin de 1957’de Japonya Başbakanı olarak Kongre’ye hitap etmiş olması.
