KABİL —
Afganistan’da kadınlar, 2014 yılı sonunda NATO birliklerinin ülkeyi terketmesinden sonra kendilerini bekleyen gelecekten kaygılı. Uluslararası topluluk 2001 yılında Taleban’ın devrilmesinden sonra kadınların kazandıkları hakların korunmasından yana. Ancak Afgan kadınlar, ülke siyasetine ve siyasetçilerine bakarak, kadın haklarının bu grup ve isimler için öncelik taşımayacağını söylüyor ve bu durumdan kaygı duyuyor.
Bir grup yerel yönetim üyesi kadın, merkezi hükümetin politikalarından rahatsız ve bunu belli etmekten kaçınmıyor. Bunlardan biri de, Sovyet işgalinden bu yana, can güvenliğini sağlamak için erkek kıyafetleriyle dolaşmayı tercih eden Akmina: “Kadınların güvenliği hiç kimsenin umurunda değil. Ne askeri yetkililer, ne milletvekilleri, ne de başka bir grup kadınların haklarıyla ilgileniyor. Kadınlara son derece kötü davranıyorlar.”
Taleban döneminde, kadınlar burka giymeye zorlandı. Kız çocuklarının okula gitmesi yasaklandı.
Şimdi, kadın konsey üyeleri ve milletvekilleri, bu erkek egemen toplumda daha fazla hak edinme çabasında.
Kadınlar, hükümetin, çocuk evliliklerini de yasaklayan “Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi” yasasını uygulamadığını söylüyor.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’ne göre, Afganistan’da kadınları karanlık bir gelecek bekliyor. Ahlaki suç işledikleri gerekçesiyle hapse atılan kadın ve kız çocuklarının sayısında büyük bir artış var. Evden kaçmak veya evlilik dışı ilişki kurmak bu suçlar arasında yer alıyor.
BM Afganistan Sözcüsü Nilab Mubarez, kadın haklarını korumanın ve kadına karşı şiddeti önleyen yasaları uygulamanın Afganistan’ın yardım alması için şart olduğunu söylüyor: “Eğer kadınları koruyan yasa uygulanmaz veya değiştirilirse, dış yardımlar bundan olumsuz etkilenir. Biz bu mesajı veriyoruz.”
Kadınların %90’ı hala okuma yazma bilmiyor. Kırsal kesimde bu oran daha da yüksek.
Kabil Üniversitesi Hukuk Profesörü Wadir Safi’ye göre, toplumda kadınlara karşı hala büyük önyargılar mevcut: “Okulumuzun öğrencilerine, mezunlarına ve hatta akademisyenlerine Hindistan veya Türkiye’ye gidip orada eğitim almalarını tavsiye ediyorum. Bu öğrenciler bana gelip ‘İzin vermiyorlar, ailem izin vermiyor, gidemiyorum’ diyerek ağlıyor. Bazı ailelerde erkek kardeş izin vermiyor. Bu, şehirlerdeki durum, kırsal bölgeleri düşünemiyorum bile.”
Kadınlar evlerinden çıkıp, okula veya işe gidebilseler haklarını daha iyi arayabileceklerini söylüyor. Ancak bu biraz da 2014 sonrasında neler yaşanacağına ve Taleban’ın hükümette ne kadar söz sahibi olacağına bağlı.
Bir grup yerel yönetim üyesi kadın, merkezi hükümetin politikalarından rahatsız ve bunu belli etmekten kaçınmıyor. Bunlardan biri de, Sovyet işgalinden bu yana, can güvenliğini sağlamak için erkek kıyafetleriyle dolaşmayı tercih eden Akmina: “Kadınların güvenliği hiç kimsenin umurunda değil. Ne askeri yetkililer, ne milletvekilleri, ne de başka bir grup kadınların haklarıyla ilgileniyor. Kadınlara son derece kötü davranıyorlar.”
Taleban döneminde, kadınlar burka giymeye zorlandı. Kız çocuklarının okula gitmesi yasaklandı.
Şimdi, kadın konsey üyeleri ve milletvekilleri, bu erkek egemen toplumda daha fazla hak edinme çabasında.
Kadınlar, hükümetin, çocuk evliliklerini de yasaklayan “Kadınlara Karşı Şiddetin Önlenmesi” yasasını uygulamadığını söylüyor.
İnsan Hakları Gözlem Örgütü’ne göre, Afganistan’da kadınları karanlık bir gelecek bekliyor. Ahlaki suç işledikleri gerekçesiyle hapse atılan kadın ve kız çocuklarının sayısında büyük bir artış var. Evden kaçmak veya evlilik dışı ilişki kurmak bu suçlar arasında yer alıyor.
BM Afganistan Sözcüsü Nilab Mubarez, kadın haklarını korumanın ve kadına karşı şiddeti önleyen yasaları uygulamanın Afganistan’ın yardım alması için şart olduğunu söylüyor: “Eğer kadınları koruyan yasa uygulanmaz veya değiştirilirse, dış yardımlar bundan olumsuz etkilenir. Biz bu mesajı veriyoruz.”
Kadınların %90’ı hala okuma yazma bilmiyor. Kırsal kesimde bu oran daha da yüksek.
Kabil Üniversitesi Hukuk Profesörü Wadir Safi’ye göre, toplumda kadınlara karşı hala büyük önyargılar mevcut: “Okulumuzun öğrencilerine, mezunlarına ve hatta akademisyenlerine Hindistan veya Türkiye’ye gidip orada eğitim almalarını tavsiye ediyorum. Bu öğrenciler bana gelip ‘İzin vermiyorlar, ailem izin vermiyor, gidemiyorum’ diyerek ağlıyor. Bazı ailelerde erkek kardeş izin vermiyor. Bu, şehirlerdeki durum, kırsal bölgeleri düşünemiyorum bile.”
Kadınlar evlerinden çıkıp, okula veya işe gidebilseler haklarını daha iyi arayabileceklerini söylüyor. Ancak bu biraz da 2014 sonrasında neler yaşanacağına ve Taleban’ın hükümette ne kadar söz sahibi olacağına bağlı.