KABUL, AFGANISTAN / İSLAMABAD PAKISTAN —
On yıldan fazla süren savaştan sonra Afgan halkını yine zorlu bir yıl bekliyor. 2014’te yabancı güçlerin Afganistan’dan tamamen çekilmesinin yanısıra yabancı ülkelerin yaptığı mali yardım da yavaş yavaş sona erecek. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, devam eden şiddet ve zayıf ekonomi, Afgan halkına bu yıl da çok sıkıntı çektirecek gibi görünüyor.
Nisan 2014’te yapılacak seçimler, Amerika’nın Taleban rejimini devirmesinden ve Hamid Karzai’nin cumhurbaşkanı olmasından buyana göreve gelen ilk hükümet olacak.
Karzai, güvenilir bir Amerikan müttefikiyken hem yabancı ortaklarını hem de ülke içindeki dostlarını hayal kırıklığına uğratan bir lider görünümü sergilemeye başladı. Ancak siyasi manevralarına rağmen Karzai yine de Afganistan’da devamlılığın simgesi oldu. Kabil gibi kentlerde yaşayan gençlerinse daha iyi bir gelecek beklentileri var.
Afganistan Uzmanları Birliği’nden Kate Clark’a göre iktidar çatışmaları ve hukuksuzluk, seçimlerin serbest ve adil olmayacağını gösteriyor: ”Herkesin üzerinde anlaştığı bir aday çıkması ideal olur, ancak bu çok zor. Afganistan’da çok fazla yolsuzluk yapılıyor. Kimseyi memnun etmek mümkün değil. Seçimler çok olaylı geçecek.”
Afganistan’daki Amerikan askerlerinin geleceği de merak konusu. Hamid Karzai, Afgan güçlerini eğitecek bir grup Amerikan askerinin ülkede kalmasına ilişkin ikili güvenlik anlaşmasını imzalamayı reddetti.
Güvenlik anlaşmasına destek veren aşiret liderlerini hiçe sayan Karzai, anlaşmanın seçimlerden ve Afganistan’da barış ve istikrar sağlanmasından sonra imzalanması gerektiğini savunuyor.
Güvenlik anlaşmasını reddeden bir başka taraf olan Taleban’la barış anlaşması yapılması da mümkün görünmüyor.
Eski Taleban üyesi olan Afgan Yüksek Barış Konseyi temsilcisi Abdül Hekim Mücahit’e göre Afganistan militanlarla anlaşma yapmazsa, karmaşaya sürüklenecek: ”Siyasi bir anlaşmaya varamadan genel seçimlere gidersek, sandıktan da siyasi anlaşmadan fazla emin olmayan bir cumhurbaşkanı çıkarsa, barış elde edemeden en az beş yıl kaybederiz. Afganistan’da çatışmalar ve kriz en az beş yıl daha sürer.”
Ülke çapında güvenliği sağlama görevini devralan Afgan güvenlik güçleri arasında ölüm oranı oldukça yüksek. Amerika Savunma Bakanlığı’nın Temmuz 2013 tarihli raporuna göre, Taleban’la mücadele döneminin başladığı Mart ayında 300’den fazla Afgan askeri öldürüldü.
Eski bakan Hamidullah Faruki, 2014‘ten sonra da ulusal güçlerin çok yardıma ihtiyacı olacağını söylüyor: ”Afgan güçlerinin dış destek olmadan bu ülkeyi savunup savunamayacağını bilemiyoruz. Ekonomimiz ve ulusal kaynaklarımız, güvenlikle ilgili ihtiyaçlarımızı karşılamak için yeterli değil.”
Yabancı ülkelerinse sabrı taşmak üzere. Uzmanlar, Amerika’nın tüm askerlerini ve yaptığı sekiz milyar dolarlık yardımı geri çekmesi durumunda Afganistan’ı son derece zor günlerin beklediği uyarısında bulunuyor.
Nisan 2014’te yapılacak seçimler, Amerika’nın Taleban rejimini devirmesinden ve Hamid Karzai’nin cumhurbaşkanı olmasından buyana göreve gelen ilk hükümet olacak.
Karzai, güvenilir bir Amerikan müttefikiyken hem yabancı ortaklarını hem de ülke içindeki dostlarını hayal kırıklığına uğratan bir lider görünümü sergilemeye başladı. Ancak siyasi manevralarına rağmen Karzai yine de Afganistan’da devamlılığın simgesi oldu. Kabil gibi kentlerde yaşayan gençlerinse daha iyi bir gelecek beklentileri var.
Afganistan Uzmanları Birliği’nden Kate Clark’a göre iktidar çatışmaları ve hukuksuzluk, seçimlerin serbest ve adil olmayacağını gösteriyor: ”Herkesin üzerinde anlaştığı bir aday çıkması ideal olur, ancak bu çok zor. Afganistan’da çok fazla yolsuzluk yapılıyor. Kimseyi memnun etmek mümkün değil. Seçimler çok olaylı geçecek.”
Afganistan’daki Amerikan askerlerinin geleceği de merak konusu. Hamid Karzai, Afgan güçlerini eğitecek bir grup Amerikan askerinin ülkede kalmasına ilişkin ikili güvenlik anlaşmasını imzalamayı reddetti.
Güvenlik anlaşmasına destek veren aşiret liderlerini hiçe sayan Karzai, anlaşmanın seçimlerden ve Afganistan’da barış ve istikrar sağlanmasından sonra imzalanması gerektiğini savunuyor.
Güvenlik anlaşmasını reddeden bir başka taraf olan Taleban’la barış anlaşması yapılması da mümkün görünmüyor.
Eski Taleban üyesi olan Afgan Yüksek Barış Konseyi temsilcisi Abdül Hekim Mücahit’e göre Afganistan militanlarla anlaşma yapmazsa, karmaşaya sürüklenecek: ”Siyasi bir anlaşmaya varamadan genel seçimlere gidersek, sandıktan da siyasi anlaşmadan fazla emin olmayan bir cumhurbaşkanı çıkarsa, barış elde edemeden en az beş yıl kaybederiz. Afganistan’da çatışmalar ve kriz en az beş yıl daha sürer.”
Ülke çapında güvenliği sağlama görevini devralan Afgan güvenlik güçleri arasında ölüm oranı oldukça yüksek. Amerika Savunma Bakanlığı’nın Temmuz 2013 tarihli raporuna göre, Taleban’la mücadele döneminin başladığı Mart ayında 300’den fazla Afgan askeri öldürüldü.
Eski bakan Hamidullah Faruki, 2014‘ten sonra da ulusal güçlerin çok yardıma ihtiyacı olacağını söylüyor: ”Afgan güçlerinin dış destek olmadan bu ülkeyi savunup savunamayacağını bilemiyoruz. Ekonomimiz ve ulusal kaynaklarımız, güvenlikle ilgili ihtiyaçlarımızı karşılamak için yeterli değil.”
Yabancı ülkelerinse sabrı taşmak üzere. Uzmanlar, Amerika’nın tüm askerlerini ve yaptığı sekiz milyar dolarlık yardımı geri çekmesi durumunda Afganistan’ı son derece zor günlerin beklediği uyarısında bulunuyor.