KABİL —
Afgan gazeteciler her geçen gün yeni tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Yeni bir basın yasasıysa gazetecilerin zaten çok zor olan çalışma şartlarını iyice zorlaştırabilir.
Afganistan’da bağımsız basın tehdit altında.
Basını takip altına almak için hükümete bağlı bir komisyon oluşturulmasını öngören yasa tasarısı, sansür kapısını açayabilir.
Afgan medya patronu Saad Muhsini’nin Tolo News gazetesinde çalışan Saliha Soadat, mevcut yasalar altında bile nüfuzlu siyasi liderlerin baskısı altında olduklarını söylüyor: ”Eski bir siyasetçinin kardeşi bir kıza tecavüz edip öldürdü. Kızın ağabeyi ve avukatıyla konuştum, ama sanık benimle konuşmayı reddetti. Daha sonra da basın komisyonundan beni sorgulayacaklarına dair bir mektup aldım.”
Afganistan’da bazıları siyasetçilere, bazıları da bağımsız çok sayıda gazete, radyo istasyonu ve televizyon kanalı var.
Hükümetin basını denetlemesi gerektiğini savunanlar, medyanın ülkede istikrarsızlığı körüklediğini söylüyor.
Basın özgürlüğü savuncusu Abdül Mucip Kalvatgar, 12 yıllık medya sektörünün bazı hatalar yaptığını kabul ediyor ancak hükümet kontrolunun buna çözüm getirmeyeceğini savunuyor: ”Afgan siyasetçiler İran ya da Çin’deki siyasetçilerin yöntemlerini uygulamaya çalışıyor. Biz bunu kabul edemeyiz.”
Haşt-e-Subh gazetesinin merkez ofisi, geçen yıl bir toprak gaspı skandalını ortaya çıkardığı için silahlı saldırıya uğramıştı.
Amerikan yardımının kısmen finanse ettiği gazetenin editörü Perviz Kawa’ya göre, durum çok ciddi: ”Şu anda savaş halindeyiz. Ön cephedeyse bağımsız basın var. Bu ülkede demokrasi, sivil toplum, insan hakları ve uluslararası toplum tarafından benimsenen başka birçok ortak değer için savaş veriyoruz.”
Yabancı güçlerin 2014’te Afganistan’dan ayrılmasından sonra basın özgürlüğünün daha da büyük derbe yemesinden ve Saliha Soadat gibi gazetecilerin bundan etkilenmesinden korkuluyor.
Perviz Kawa, ”Kadın ve erkek medya çalışanları üzerindeki baskılar artıyor. Elde ettiğimiz veriler, gazete, radyo ve televizyonlardaki kadın elemanların işlerinden ayrılarak başka seçenekleri değerlendirmeye çalıştığını gösteriyor,” şeklinde konuşuyor.
Yasa tasarısının yeniden gözden geçirilmesini sağlamanın yollarını arayan gazeteciler, genel yayın yönetmenleri ve bağımsız basın savunucuları, davalarını gerekirse sokaklara taşıyacaklarını söylüyor
Afganistan’da bağımsız basın tehdit altında.
Basını takip altına almak için hükümete bağlı bir komisyon oluşturulmasını öngören yasa tasarısı, sansür kapısını açayabilir.
Afgan medya patronu Saad Muhsini’nin Tolo News gazetesinde çalışan Saliha Soadat, mevcut yasalar altında bile nüfuzlu siyasi liderlerin baskısı altında olduklarını söylüyor: ”Eski bir siyasetçinin kardeşi bir kıza tecavüz edip öldürdü. Kızın ağabeyi ve avukatıyla konuştum, ama sanık benimle konuşmayı reddetti. Daha sonra da basın komisyonundan beni sorgulayacaklarına dair bir mektup aldım.”
Afganistan’da bazıları siyasetçilere, bazıları da bağımsız çok sayıda gazete, radyo istasyonu ve televizyon kanalı var.
Hükümetin basını denetlemesi gerektiğini savunanlar, medyanın ülkede istikrarsızlığı körüklediğini söylüyor.
Basın özgürlüğü savuncusu Abdül Mucip Kalvatgar, 12 yıllık medya sektörünün bazı hatalar yaptığını kabul ediyor ancak hükümet kontrolunun buna çözüm getirmeyeceğini savunuyor: ”Afgan siyasetçiler İran ya da Çin’deki siyasetçilerin yöntemlerini uygulamaya çalışıyor. Biz bunu kabul edemeyiz.”
Haşt-e-Subh gazetesinin merkez ofisi, geçen yıl bir toprak gaspı skandalını ortaya çıkardığı için silahlı saldırıya uğramıştı.
Amerikan yardımının kısmen finanse ettiği gazetenin editörü Perviz Kawa’ya göre, durum çok ciddi: ”Şu anda savaş halindeyiz. Ön cephedeyse bağımsız basın var. Bu ülkede demokrasi, sivil toplum, insan hakları ve uluslararası toplum tarafından benimsenen başka birçok ortak değer için savaş veriyoruz.”
Yabancı güçlerin 2014’te Afganistan’dan ayrılmasından sonra basın özgürlüğünün daha da büyük derbe yemesinden ve Saliha Soadat gibi gazetecilerin bundan etkilenmesinden korkuluyor.
Perviz Kawa, ”Kadın ve erkek medya çalışanları üzerindeki baskılar artıyor. Elde ettiğimiz veriler, gazete, radyo ve televizyonlardaki kadın elemanların işlerinden ayrılarak başka seçenekleri değerlendirmeye çalıştığını gösteriyor,” şeklinde konuşuyor.
Yasa tasarısının yeniden gözden geçirilmesini sağlamanın yollarını arayan gazeteciler, genel yayın yönetmenleri ve bağımsız basın savunucuları, davalarını gerekirse sokaklara taşıyacaklarını söylüyor