Terörle mücadele ekipleri Kocaeli’nde 14 akademisyenin evlerine şafak saatinde baskın düzenledi. Gün boyunca farklı illerde tutuklamalar devam etti. Tutuklanan akademisyenler, hükümetin PKK’ye yönelik operasyonları durdurması ve tekrar barış sürecine dönmesi çağrısı yapan bildiriyi imzalayan 1100’ü aşkın öğretim görevlisi arasında yer alıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye uzmanı Emma Sinclair-Webb, tutuklamaların son derece endişe verici olduğunu söyledi.
Sinclair-Webb durumun, yepyeni bir eşiğin aşıldığı anlamına geldiğini söylüyor. Askeri seçenekler yerine, PKK’yla siyasi müzakere yapılması için yapılan en yumuşak çağrıya bile hoşgörü gösterilmediğini belirten uzman, Türkiye’de çok uzun süredir akademisyenlerin bu şekilde hedef alınmadığına dikkat çekiyor. Sinclair-Webb gelişmeyi “Son derece sarsıcı ve korkutucu” olarak nitelendiriyor.
Akademisyenler devletin bütünlüğünü tehdit etme ve terör propagandasıyla ilgili yasalar çerçevesinde gözaltına alındı. Savcılar, İstanbul’da bildiriyi imzalayan 130’dan fazla akademisyene yönelik soruşturma başlattı.
Ülke çapında da benzer soruşturmalar başlatıldı. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) imza veren akademisyenler aleyhine disiplin soruşturması başlatılacağını açıkladı. Muhalefet, gözaltıları kınadı. CHP, gelişmeleri Türk demokrasisi için kara bir leke olarak nitelendirdi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşuğlu ise uygulamayı son derece açık bir biçimde savundu.
Hiçbir ülkenin bir terör örgütüne desteği ya da işbirliğini ifade özgürlüğü olarak değerlendirmeyeceğini söyleyen Çavuşoğlu, teröre mali ya da siyasi destek vermek arasında fark olmadığını söyledi.
Tutuklamalar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bildiriyi imzalayanları terörü destekleyen “hainler” olarak nitelendirmesinin ardından geldi.
Bildiriye imza atan akademisyenleri “Aydın müsveddesi, karanlık ve cahil” olarak nitelendiren Erdoğan’a karşılık, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, gözaltıları kınadı ve bu eylemlerin Türk toplumu içinde meşru siyasi söylem üzerinde soğuk duş etkisi yaptığını ifade etti.
Birçok uzman, tutuklamaların amacının da tam olarak bu olduğunu, hükümetin PKK’ya karşı mücadeleyi eleştiren kesimlere bir mesaj göndermek istediğini söylüyor.
