Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kayseri’de katıldığı bir törende Rus S-400 sistemleri ve Gara operasyonu nedeniyle ABD ve AB’yi eleştirdi.
Hulusi Akar, Kayseri Orduevi'ndeki, şehit ve gazi çocuklarına tablet bilgisayarların verildiği törende yaptığı konuşmada, son dönemdeki gelişmeler doğrultusunda, Türkiye'ye yönelik artan risk ve tehditler nedeniyle hava savunma sistemleri temininin bir zorunluluk haline geldiğini vurguladı.
ABD’den Patriot, Fransa-İtalya’dan SAMP-T satın alma girişimlerine rağmen bunun mümkün olmadığını söyleyen Akar, "Bunun üzerine istediğimiz şartları sağlayan Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini satın aldık. S-400 milli bir meseledir, Türkiye bu tercihi ile egemenlik hakkını kullanmıştır" dedi.
Çözüm mektubuna ABD'den yanıt yok
Türkiye’nin son 10 yılda Patriot alımı konusunda fırsatı olmasına rağmen S-400 almayı seçtiği yönündeki ifadelerin gerçeği yansıtmadığını da söyleyen Akar, "10 yıl boyunca ABD tarafına sunulan tekliflerimizde vurguladığımız, teknolojik işbirliği, erken teslimat ve uygun fiyat beklentilerimize yeterli ve uygun cevaplar alınamamıştır. Problemlerin çözümü için muhataplarımıza yazdığımız mektuba da henüz yanıt verilmemiştir" diye konuştu.
ABD'nin teknik anlamda kaygısını ele almaya hazır olunduğunu defalarca belirttiklerine dikkat çeken Akar, "Israrla şunları söyledik: S-400 savunma sistemi, tehdit ve tehlikeye karşı ihtiyaç duyulduğunda kullanılır. Türkiye’ye karşı bir taarruz niyeti yoksa kimseye zararı yok. NATO üyesi bazı ülkelerde Rus menşeili sistemler; S-300 nasıl kullanılıyorsa, biz de S-400’ü aynı şekilde kullanabiliriz. Amacımız, ülkemizin ve 84 milyon vatandaşımızın füze ve hava savunmasıdır’’ ifadelerini kullandı.
S-400’leri NATO sisteminden bağımsız, müstakil olarak kullanacaklarını da açıklayan Akar, "Teknik çözümler mümkün, NATO’nun da dahil olabileceği ortak çalışma grubu teklifimiz masada, biz görüşmeye hazırız. S-400 meselesi üzerinden ülkemize F-35 başta olmak üzere birtakım kısıtlamalar uygulanması müttefiklik ruhuna uygun değil" mesajı verdi.
‘’TSK operasyonları artan bir şiddette devam edecek’’
TSK'nın halkın güvenliğini sağlamak için başta FETÖ, PKK/YPG ve IŞİD olmak üzere her türlü tehdit ve tehlikeye karşı azim ve kararlılıkla mücadele ettiğini vurgulayan Akar, "Bu çerçevede Suriye ve Irak’ın kuzeyinde başarılı harekatlar icra ettik, etmeye devam ediyoruz ancak, tüm komşularımızın da toprak bütünlüğüne saygılı olduğumuzun da herkes tarafından bilinmesi lazım’’ dedi. Akar, TSK operasyonlarının en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir şiddet ve tempoda devam edeceğini açıkladı.
13 Türk rehine ve 3 Türk askerinin öldüğü Gara operasyonuna da değinen Milli Savunma Bakanı, ‘’Gara’da olan PKK’nın caniliğini, alçaklığını herkes görmeli. Fakat içimizdeki ve dışarıdaki bazı gafil ve hainler bu gerçeği görmemekte ısrar ediyor. Yalanları sis perdesi ile kapatmaya çalışıyorlar ama güneş balçıkla sıvanmaz’’ dedi.
"Demokrasi havarileri ikiyüzlülüğü bırakmalı"
Bakan Akar, "Avrupa Birliği insan hakları diyor. Gara’da şehit edilen masum, silahsız vatandaşlarımızın yaşam hakkı ne olacak? Demokrasi havarileri artık ikiyüzlülüğü bırakmalı. Tüm dost ve müttefiklerimizden, insani değerleri savunan herkesten teröre ve PKK terör örgütüne karşı, 'ama'sız, 'fakat'sız bir irade sergilemelerini bekliyoruz" şeklinde konuştu.
ABD’nin IŞİD’le mücadele bahanesiyle YPG’ye destek vermesini yanlış bulduklarını tekrarlayan Milli Savunma Bakanı, "Çünkü PKK eşittir YPG, bunların hiçbir farkı yok. Adları değişse de hepsi terörist. Bunun son örneği Gara’da 16 şehidimizin katili sözde Kamışlı YPG sorumlusunun Gara’ya PKK sorumlusu olarak gelmesidir" ifadelerini kullandı.
"ABD’nin YPG değil Türkiye ile işbirliği yapması gerekirdi"
Bakan Akar, IŞİD ile esas mücadeleyi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yaptığını ve 3 bin 700 IŞİD teröristinin etkisiz hale getirildiğini de belirterek, ABD’nin YPG ile işbirliği yapmak yerine yaklaşık 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile işbirliği yapması gerektiğinin altını çizdi.
‘’Yunanistan’ın tacizleri kabul edilemez’’
Akar’ın gündeminde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta yaşanan gerilim ve sorunlar da vardı.
Diyalog için çabaladıklarını belirten Akar, ‘’Bu çerçevede komşumuz Yunanistan’la olan görüşmelerimiz devam ediyor. Tüm yapıcı yaklaşımlarımıza rağmen maalesef birtakım olumsuz açıklama, eylem ve tacizlerle de karşılaşıyoruz. Bu tehdit dili ve tacizler kabul edilemez ve hiçbir yere götürmez. Tehdit dili, provokasyon ve gerilimi artırıcı girişimlerin yanı sıra, silahlanma gayretlerinin en büyük zararının da Yunan halkına olacağı görülmelidir" dedi.
Ege’de bilimsel araştırma yapan TCG ÇEŞME gemisine Yunan F-16’ları tarafından yapılan tacizi hatırlatan Bakan Akar, ‘’Bu tutumun iyi komşuluk ilişkilerine uygun olmadığını bir kere daha ifade ediyoruz. Ayrıca Yunanistan, Türkiye ile problemlerini Türkiye-AB veya Türkiye-ABD problemi haline getirmeye çabalıyor. Bu durum ne hukuki ne de ahlaki. Israrla ifade ediyoruz ki bizim kimsenin hakkında, hukukunda, toprağında, suyunda gözümüz yok. Ancak kendi haklarımızdan da asla vazgeçmeyiz’’ şeklinde konuştu.
