Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurul Çalışmalarına eşlik eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, ABD Ticaret Odası, Turkish Heritage Organization, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğiyle New York'ta düzenlenen, ‘Türkiye'nin Finansal Reformları ve Türk Ekonomisi’ konulu konferansta Amerikan iş dünyası temsilcilerine hitap etti.
Albayrak, ihtiyaç halinde bankalara destek olmaya hazır olduklarını belirterek, Türkiye’de bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle ihtiyaç oluşması durumunda Türk hükümetinin bankalara gereken desteği vermeye hazır olduğunu söyledi. Konferansa Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’da katıldı.
Yeni ekonomi programını anlattı
Albayrak, konuşmasında, geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Bakan Albayrak, Türkiye'nin borçlanma bakımından diğer yükselen piyasa ekonomileri ve dünya ortalamasından daha iyi durumda olduğunu öne sürdü. Albayrak, "Her şeyi hesaba kattığımızda, Türkiye kamu ya da hane halkı veya özel sektör borçları noktasında spesifik hiçbir sorunla karşı karşıya değildir. İhtiyaç halinde bankalara desteğe hazırız" dedi.
Türkiye'nin, dünyanın yüzyıllardır en zorlu bölgelerinden birinde en istikrarlı ülke olarak öne çıktığını belirten Albayrak, “ekonomi alanında son 16 yılda büyük bir başarı hikayesi yazıldı” dedi. Albayrak, ihracattan altyapı yatırımlarına kadar birçok alanda ciddi gelişme kaydedilen bu 16 yılda, AK Parti hükümetleri için ekonominin her zaman birinci öncelik olduğunu söyledi.
‘Darbe girişiminin ardından önceliğimiz ulusal güvenlik oldu’
Hükümetin, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından önceliği ulusal güvenliğe vermek zorunda kaldığını belirten Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben Eylül 2011 döneminde New York'ta yaşıyordum. Bu nedenle Amerikalıların 11 Eylül saldırıları sonrasında nasıl bir travma yaşadığını iyi biliyorum. Bu empatik yaklaşımla sizler, 11 Eylül'de yaşadığınız acının, onlarca, hatta yüzlerce katını tecrübe ettiğimizi bilmelisiniz. 15 Temmuz'da sadece yüzlerce insan ölmedi, binlerce kişi yaralanmadı. Ayrıca, milyonlarca Türk vatandaşı, gecenin bir yarısında demokrasinin yanı sıra çocuklarının geleceğini savunmak için sokaklara döküldü. Bu çerçevede son iki yılda hem terör örgütleri FETÖ ve PKK'ya karşı savaşıldı. İç tehditler ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Yaşanan tüm zorluklara rağmen Türk halkı AK Parti'yi desteklemekten vazgeçmedi. 24 Haziran'da güçlü bir çoğunlukla büyük bir zafer kazandık" dedi.
Albayrak, zaferle çıkılan seçim sonrasında hayata geçen yeni hükümet yapısı kapsamında bakanlık sayısının 16'ya indirilmesinin hem bütçe disiplini hem de kalkınma bakımından önem taşıdığını vurguladı. Yeni dönemde bütçe disiplini ve fiyat istikrarının, ekonomi politikalarının ana sütunlarını oluşturmaya devam edeceğini söyledi.
‘Yeni ekonomi programı etkisini gösterdi’
Albayrak, ”Böylelikle Türkiye’nin Merkez Bankası'nın bağımsızlığına yönelik spekülasyonların da son dönemde atılan güçlü para politikası adımlarıyla sona erdi. Türkiye ekonomisinde YEP ile hedeflenen dönüşümün aslında Temmuz ayı itibarıyla başladığına işaret ederek, son verilerin bunu desteklediğini kaydetti.
Türkiye'nin makroekonomik göstergeler noktasında çok rahat olduğunu belirten Albayrak, şöyle devam etti: "Geçen yılın Temmuz ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 58,7 iken, bu oran Temmuz 2018'de yüzde 70,1'e yükseldi. Ağustos rakamları daha da iyi geldi. Ağustos 2017'de yüzde 69,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın ağustos ayında yüzde 83,3'e çıktı.
Biz rakamlardan bahsedildiği zaman çok rahatız. Kamu, hane halkı, bankaların ve özel sektörün borçlarına baktığımızda, Türkiye'nin gayet parlak bir performansa sahip olduğunu görüyoruz. Türkiye'de kamu borcunun GSYH'ye oranı yüzde 28, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerin ortalaması yüzde 30, küresel ortalama ise yüzde 70 civarında. Bu demek oluyor ki Türkiye, kamu borcu alanında gayet iyi durumda. Hane halkı borçlanmasının GSYH'ye oranı, Türkiye'de yüzde 16, yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 39 ve küresel ortalama yüzde 60. Türkiye bu alanda da iyi" diye konuştu.