Almanya’da erken genel seçimlerin ardından Hristiyan Birlik Partileri CDU/CSU ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında başlatılan görüşmeler olumlu neticelendi. Yapılan açıklamalara göre taraflar, resmi koalisyon görüşmelerine başlama konusunda anlaşma sağladı.
Birlik Partileri ile Sosyal Demokrat Parti‘nin, ortak ilkeler üzerinde uzlaşmaya varması sonrasında, kamuoyu ile paylaşılan 11 sayfalık ön anlaşma belgesinde göç politikaları, ekonomik reformlar ve sosyal yardımlara yönelik düzenlemeler yer aldı.
Uzlaşıya göre yeni hükümetin oluşması sonrasında, Almanya'nın sınır kontrolleri arttırılacak, iltica politikası sıkılaştırılacak ve asgari ücret saat başına 15 Euro’ya çıkarılacak. Ayrıca, vatandaşlık geliri yerine yeni bir temel gelir modeli oluşturulacak ve sanayi elektriği fiyatlarının düşürülmesine yönelik adımlar atılacak.
Göç politikalarında yeni dönem
Muhtemel yeni hükümetin göç politikaları, CDU lideri Friedrich Merz’in seçim kampanyası sürecinde vadettiği sert önlemleri içeriyor.
CDU/CSU ve SPD arasında varılan uzlaşmaya göre, Almanya’ya düzensiz göçü engellemek amacıyla sınır kontrolleri arttırılacak. Özellikle Polonya, Fransa ve Avusturya üzerinden gelen ve sınır kapılarında sığınma başvurusunda bulunmak isteyen kişiler geri çevrilecek. Koalisyon görüşmelerinde hazırlanan belgede, sınırda geri çevirmelerin “hukukun üstünlüğü çerçevesinde” ve “Avrupa’daki komşularla sıkı işbirliği içinde” yürütüleceği vurgulanıyor. Bu bağlamda, Almanya’ya yönelik düzensiz göçün büyük ölçüde sınırlandırılması hedefleniyor.
Güvenli ülke olarak tanımlanan ülkelerinin sayısının arttırılması amaçlanırken, Almanya’nın Afganistan’daki diplomatik temsilciliklerinde ve geçmişte askeri misyonlarında çalışanların Almanya’ya getirilmesine yönelik mevcut uygulamaya son verilecek. Sığınma talepleri kabul edilmeyen sığınmacılar için ülkelerine geri gönderilmeleri için uçak seferlerinin arttırılması planlanıyor.
Öte yandan, federal polisin sınırdışı konusundaki yetkileri genişletilecek. Sığınmacılara nakit para yerine yalnızca temel ihtiyaçlarını karşılamalarına olanak tanıyan bir ödeme kartı sistemi getirilecek. Mevcut hükümet döneminde uygulanan geçici koruma statüsüne sahip kişilerin aile birleşimi hakkı askıya alınacak.
Ancak tüm bu hedeflerin hayata geçirilebilmesinde, Avrupa Birliği ile işbirliği yapılması gerektiği ve Fransa ile Polonya'nın onayı olmadan bu politikaların uygulanmasının zor olabileceği değerlendiriliyor. Ayrıca, sığınmacıların doğrudan sınırdan geri çevrilmesinin Avrupa Birliği hukukuyla çelişebileceği belirtiliyor.
Ekonomi ve sosyal politikalarda sert önlemler
CDU lideri ve başbakan olması beklenen Friedrich Merz, Almanya ekonomisinin yeniden büyüme rotasına sokulmasını koalisyonun ana hedefi olarak tanımladı. Taraflar, ekonomik istikrarı sağlamak ve düşük gelirli grupları desteklemek amacıyla bir dizi reform üzerinde anlaştı.
Buna göre, restoran ve kafelerdeki KDV oranı yüzde 19’dan yüzde 7’ye düşürülecek, fazla mesailerden vergi alınmayacak ve emeklilik yaşı 67’de sabit tutulacak. Emeklilik sonrası çalışmaya devam edenlere ise ayda 2 bin Euro’ya kadar vergiden muaf kazanç sağlama imkânı tanınacak.
Elektrikli otomobil satın alacak vatandaşlara devlet teşvikleri sunulacak, işletmelerin enerji maliyetlerini azaltmak için enerji vergisinde kilovat başına 5 centlik indirim uygulanacak. Annelere yönelik “anne emekliliği” hakkının genişletileceği ve çocuk emekliliği olarak adlandırılan yeni bir sistemle, doğan her çocuk için açılacak hesaplara devlet tarafından düzenli emeklilik katkıları yapılacağı açıklandı. Ayrıca, dar ve orta gelirli vatandaşların vergi yükünün hafifletilmesi planlanıyor.
Koalisyon ortakları, sosyal yardımlar konusunda da önemli değişiklikler üzerinde uzlaştı. Buna göre, yurttaş parası sisteminde reform yapılarak, kendilerine sunulan iş fırsatlarını kabul etmeyen kişilerin ödemeleri kademeli olarak azaltılacak ve sürekli olarak çalışmayı reddedenlerin yardımları tamamen kesilecek.
Savunma ve altyapı yatırımlarına 900 milyar Euro ayrılacak
Almanya’nın savunma ve altyapı harcamalarını arttırmak için geniş kapsamlı bir fon oluşturulması planlanıyor. CDU/CSU ve SPD’nin mutabık kaldığı plana göre, önümüzdeki 10 yıl boyunca ülkenin çökmekte olan altyapısını iyileştirmek ve Alman ordusunun bütçesini arttırmak amacıyla 900 milyar Euro tutarında özel bir fon kurulacak.
CDU lideri Friedrich Merz, haftasonunda yaptığı açıklamada, savuma bütçesi konusunda aciliyet olduğunu vurgulayarak, savunma harcamalarının arttırılmasının Almanya’nın Avrupa’daki güvenlik politikaları açısından kritik önem taşıdığını söyledi. Bu fonun hayata geçirilebilmesi için ülkenin mevcut borçlanma kurallarının gevşetilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak, bu düzenlemenin hayata geçmesi için Anayasa’da değişiklik yapılması gerektiği için hükümetin Yeşiller Partisi’nin desteğine ihtiyacı var.
Muhalefet tepkili
CDU/CSU ve SPD arasındaki koalisyon görüşmelerinde sağlanan uzlaşmalar, muhalefet partileri tarafından çeşitli eleştirilere maruz kaldı. Göçmen karşıtı Almanya için Alternatif (AfD) partisi, özellikle göç politikalarının yetersiz olduğunu ve Almanya’nın sınır güvenliğini tam anlamıyla sağlamayacağını savundu. Sol Parti ise sosyal harcamalarda beklenen iyileştirmelerin yapılmadığını belirterek, dar gelirli kesimler yararına daha fazla önlem alınması gerektiğini ileri sürdü. Yeşiller Partisi ise hükümetin planladığı dev borçlanma paketini eleştirerek, ekonomik sürdürülebilirliğin tehlikeye girdiğini iddia etti.
CDU/CSU ve SPD liderleri, koalisyon görüşmelerinin nihai anlaşmaya varılmadan önce Yeşiller Partisi ile önemli müzakereler yapacaklarını duyurdu. Borçlanma kurallarının değiştirilmesi için gerekli anayasa değişikliği, Yeşiller’in desteği olmadan hayata geçirilemeyeceği için hükümetin önümüzdeki günlerde Yeşiller Partisi ile görüşmelere ağırlık vermesi bekleniyor. Taraflar, nihai anlaşmanın Nisan ayı ortasına kadar tamamlanmasını ve hükümetin Paskalya tatilinden önce yemin ederek göreve başlamasını bekliyor.
Forum