Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve üçüncü haftaya giren savaş süreci, Almanya’da ekonomi çevrelerinde büyük endişeye yol açıyor. Ekonomistler ve sanayi çevrelerinden uzmanlar, Rusya’ya yönelik yaptırım kararlarının artan enerji fiyatları, yüksek enflasyon ve ekonomik durgunluk göstergeleriyle, Alman ekonomisini de vuracağını belirtiyor.
Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (DIW), Ukrayna’daki savaşın sürmesi ve yaptırımların daha da sertleştirilmesi durumunda, enflasyon oranının yüzde 10’ları bulabileceğinden yola çıkıyor. DIW, Ukrayna’daki savaşın sonucu olarak piyasaya yansıyan fiyat artışları ve yüksek maliyetlerin tüketimi olumsuz etkileyeceğini ve enflasyonun önümüzdeki haftalarda hızla artmasına yol açacağını öne sürüyor.
Ekonomistler, Almanya’nın Rusya’yla olan enerji bağlantısına dikkat çekiyor. Berlin‘in ithal ettiği doğalgazın yüzde 55'i, kömürün yaklaşık yarısı ve petrolün yaklaşık üçte biri Rusya'dan karşılanıyor. Rusya’yla ilişkilerin daha da gerginleşmesi ve savaşın uzun sürmesi durumunda, enerji fiyatlarının hızlı bir şekilde artması bekleniyor. Enerji fiyatlarındaki artışın kendini kısa vadede lojistik masraflarında hissettireceği, üreticilerin artan masraflarını doğrudan tüketiciye yansıtacağı ifade ediliyor.
Başbakan Olaf Scholz, diğer yaptırımlara rağmen, Rusya’dan doğalgaz ve petrol alımının sürdürüleceğini açıklamış ve Almanya’nın Rusya’dan gelen enerji tedarikini bilinçli olarak yaptırımlardan muaf tuttuğunun altını çizmişti. Uzmanlar savaşın yanısıra Corona virüsü salgını nedeniyle tedarik zincirinde yaşanan aksaklıkların da ekonomiyi olumsuz etkilediğine işaret ediyor.
Dünyanın en büyük bankalarından Deutsche Bank da 2022 için Almanya’daki enflasyon tahminini arttırarak yüzde 5,5'e çıkardı. Banka, 2021'de yüzde 3,1 enflasyon oranından sonra bu yıl yüzde 4,2 oranında enflasyon öngörmüştü. Bankadan yapılan açıklamada, Rusya’nın Almanya’ya sattığı doğalgaz ve petrolü kesmesi durumunda, enflasyonun yüzde 6,5 ila 7,0 seviyesine yükselebileceği belirtildi.
Schröder-Putin görüşmesi
Öte yandan Almanya’nın Rusya’nın saldırılarını sona erdirmesi yönündeki girişimlerine eski Başbakan Gerhard Schröder’in de dahil olduğu yönündeki haberler Berlin’de tepkiyle karşılandı.
Schröder’in Perşembe akşamı Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le biraraya geldiği haber verilmişti. Schröder’in bu buluşma öncesinde Alman hükümetini bilgilendirmediği ve kendi başına hareket ettiği belirtildi.
Schröder’in devreye girmesini ve arabuluculuk etmesini Ukrayna’nın istediği ileri sürüldü. Ukrayna’nın Berlin Büyükelçisi Andrij Majnik, Schröder’in arabuluculuk yapabileceğini gündeme getirmişti. Alman basınında çıkan haberlerde, Schröder’in geçen Pazartesi günü İstanbul’da gizli tutulan bir toplantıda Ukraynalı diplomatlarla görüştüğü, ardından Moskova’ya uçarak dün Putin’le biraraya geldiği bildirildi.
1998’den 2005 yılına kadar Almanya Başbakanı olan Schröder’in Putin’le olan görüşmesinin ayrıntılarıysa basına yansımadı. Paris’te düzenlenen Avrupa Birliği (AB) zirvesine katılan Olaf Scholz, Schröder’in görüşmesinden haberdar olmadığını söyledi ve konuyla ilgili yorum yapmayacağını belirtti.
Scholz, daha önce yaptığı bir açıklamada eski başbakanın Putin’le olan yakın ilişkisini eleştirmişti. Schröder, uzun bir süredir Rusya lobicisi ve ‘Putin dostu’ olarak tanınıyor. Başbakanlık koltuğunu Angela Merkel’e kaptırdıktan sonra milletvekilliğinden de istifa edip aktif siyasetten çekilen Schröder, 2006 yılında Rus doğalgaz devi Gazprom’a ait NEGO Company’nin Denetleme Kurulu Başkanlığı'nı üstlendi. Sonraki yıllarda Vladimir Putin’le özel dostluk da kuran Schröder, Rusya-Almanya arasındaki doğalgaz boru hattını inşa eden Kuzey Akım’ın yönetimine girdi ve Rus petrol şirketi Rosneft’in denetleme kurulu başkanı oldu.
Schröder, geride kalan yıllarda yaptığı açıklamalarla, Putin’e ve politikalarına açık bir şekilde destek vermiş, hatta 2014’de Kırım’ın işgalinden sonra Rusya liderini "Kusursuz bir demokrat" olarak tanımlamıştı.
