Almanya’nın Solingen kentinde bir apartmanda çıkan ve dört kişilik Türk ailenin tüm fertlerinin öldüğü yangının kundaklama nedeniyle çıktığı kesinleşti. VOA Türkçe’ye bilgi veren Wuppertal Savcılığı, şu ana kadar yangının "yabancı düşmanlığı" nedeniyle çıkarıldığına dair herhangi bir kanıta ulaşılmadığını ancak tüm ihtimallerin soruşturulduğunu belirtti.
Solingen’de 24 Mart'ı 25 Mart'a bağlayan gece çıkan yangında ölenlerin apartmanın dördüncü ve son katında yaşayan Bulgaristan vatandaşı Türk aile olduğu açıklanmıştı. Olayda 29 yaşındaki İsmail isimli baba, 28 yaşındaki Kıymet isimli anne ve üç yaşındaki Gizem ve beş aylık Elis isimli iki çocuk yaşamını yitirdi.
Yangında en az ikisi ağır olmak üzere toplam 21 kişi de yaralanmıştı.
Kundaklama, 31 yıl önce aynı kentte beş Türk vatandaşının, yine yangın çıkartılarak öldürüldüğü olayı hatırlattı.
Yangınla ilgili soruşturmayı üstlenen Wuppertal Savcılığı, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Polonyalı bir kadına ait olan apartmanda oturanların hepsinin yabancı göçmen olduğunu, kimliği belirsiz kişi veya kişiler hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Savcılık, itfaiyenin verdiği bilgilerden yola çıkarak, kundaklamanın 24 Mart'ı 25 Mart'a bağlayan gece saat 01.30 ile 03.00 arasında yapıldığından yola çıkıldığını, bu zaman diliminde yangının çıktığı bina çevresinde olağandışı bir şey fark edenlerin mümkün olan en kısa sürede polise başvurmalarını talep etti.
Savcılık sözcüsü, yangınla ilgili olarak bir telefon hattı ve çevrimiçi bir site oluşturulduğunu da aktardı.
"Aile, dairedeki duman dedektörünün alarm vermesiyle hemen evden çıkmış. Ama yangının her yeri sarması nedeniyle kaçmayı başaramamış. Cesetlerin bulunma şekli bunu gösteriyor" şeklinde görüş bildiren savcılık, şu ana kadar yangının "yabancı düşmanlığı" nedeniyle çıkarıldığına dair herhangi bir belirti olmadığını, ancak soruşturmanın her yönde devam ettiğini açıkladı.
Kundaklama kanıtı: Ateş hızlandırıcı izler
Alınan bilgilere göre, 100 yıllık binanın giriş katında merdiven boşluğunda başlayan yangın, ahşap yapıda kısa bir süre içince çatıya kadar yayıldı. Savcılık, merdiven boşluğunda “ateş hızlandırıcı” izler bulunduğu duyurdu ve bu bulgulara dayanarak, yangının “kasıtlı bir kundaklama” olduğunu doğruladı.
Olayda yaşamını yitirenlerin ve yaralananların dumandan zehirlendiklerinden yola çıkıldığı da belirtildi, ancak ağır yaralanan iki kişinin yangından kaçmak için üçüncü kattan sokağa atlayan Bulgaristan kökenli Türk bir babayla, sekiz aylık bebeği olduğu da öğrenildi. Bu arada binada, daha önce de kundaklama girişimi olduğu ve merdiven boşluğuna bırakılan bir bebek arabasının ateşe verildiği öğrenildi.
Solingen’in bağlı bulunduğu, Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul, hastaneye giderek yaralıları ziyaret etti ve yangın gecesi hakkında bilgi aldı. Ali İhsan İzbul, yetkililerle ilişki içinde olduğunu ve olayın faillerinin yakalanması ve açıklığa çıkartılması için tüm olanakların seferber edildiğini söyledi. Başkonsolos, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) görevlilerinin, olayda yaşamını yitirenlerin yakınları ve yaralananlara yönelik yardım ve danışma işlerini hızla üstlendiğini de açıkladı.
1993’de Solingen’de beş Türk öldürülmüştü
Solingen'de 29 Mayıs 1993'te Türkler’in yaşadığı ev, Neo-Naziler tarafından kundaklanmış ve aileden beş kişi ölmüştü. Son yangından sonra da hemen "yangını yine ırkçılar mı çıkardı?" sorusu gündeme geldi.
O tarihte, gece yarısı Amasyalı Genç ailesinin yaşadığı evi ateşe veren dört ırkçı Alman genci aynı aileden Gürsün İnce, Hatice Genç, Hülya Genç, Saime Genç ve Gülistan Öztürk’ü öldürmüştü.
23 Kasım 1992'de ise Mölln kentindeki Türklerin yaşadığı bir ev kundaklanmıştı. 51 yaşındaki Bahide Arslan, 10 yaşındaki torunu Yeliz Arslan ve 14 yaşındaki yeğeni Ayşe Yılmaz yaşamını yitirdi.
Batı ve Doğu Almanya'nın birleşmesinden kısa bir süre sonra yaşanan bu iki kundaklama olayı, Almanya'nın göçmen tarihine kara leke olarak geçerken, o dönemde Almanya'nın dört bir yanında ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı gösteriler düzenlenmiş, ışık zincirleri oluşturulmuştu.
Forum