İktidardaki AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı’nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan (ABB) adayı Turgut Altınok, seçime iki hafta kala VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Son beş yılı eleştiren Altınok, önceki yıllara değinmedi. Ankapark’ın yeniden yeşilleneceğini söyleyen ABB adayı, Ankara’ya tropik alan vadetti.
Turgut Altınok, seçimlerde en çok büyük altyapı yatırımları vaatlerine güveniyor.
VOA Türkçe’ye verdiği mülakatta yıllarca karşı karşıya olduğu Melih Gökçek hakkında yorum yapmaktan kaçınan Altınok, Ankara’da musluktan su içilememesini eleştirdi.
Altınok, “baba mirası” olarak açıkladığı mal varlığıyla ilgiliyse, “Başkanlığımda azaldı” dedi.
Cumhur İttifakı’nın ABB Başkan adayı Turgut Altınok, 30 yıldır başkent siyasetinde önemli isimlerden birisi.
Ülkü Ocakları kökenli Altınok ilk kez 1994 Yerel Seçimleri’nde MHP’den Keçiören Belediye Başkanı seçildi. Alparslan Türkeş’in vefatı sonrası 18 Mayıs 1997’de yapılan Olağanüstü Kongre’de Tuğrul Türkeş’in Divan Başkanı adayıydı. Kongre olaylar nedeniyle ertelendi, bir sonraki kongrede Devlet Bahçeli MHP Genel Başkanı seçilince, 1999 Seçimleri’nde Keçiören’den aday gösterilmedi. Altınok, seçime Fazilet Partisi’nin adayı olarak girdi ve ezici çoğunlukla ikinci kez Keçiören Belediye Başkanlığı'nı kazandı.
2004’te bu kez AK Parti’den Keçiören Belediye Başkanı oldu. Altınok, 2009 seçimlerinde bu kez Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylığını ilan etti. Uzun zamandır anlaşmazlık yaşadığı dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile kamuoyu önünde söz düellosuna girdi. Ancak bir takım iddialar sonrası ne Ankara ne de Keçiören’den aday gösterildi.
Altınok, o dönem “Gören gözler var görmüyor, kulaklar var duymuyor, diller var konuşmuyor. Benim bütün mücadelem, Ankara’yı saran kravatlı keneler ve çetelerdir” diyerek bağımsız adaylıktan son anda vazgeçti.
2014’te Büyük Birlik Partisi adayı olarak girdiği seçimde yüzde 30 oy alsa da ikinci sırada kaldı. Ancak 2019 seçimlerinde döndüğü AK Parti’den Keçiören’de bir kez daha Belediye Başkanı olmayı başardı.
Daha önceki adaylıklarında Melih Gökçek engeline takılan Turgut Altınok, uzun yıllardır yönetmek istediği Ankara’da ilk kez seçmenin karşısına çıkıyor. VOA Türkçe’ye verdiği röportajda, Gökçek’in 23,5 yıllık başkanlığı ile ilgili herhangi bir eleştiri getirmeyen Altınok, Mansur Yavaş’ı başta ulaşım master planı, temiz su temini gibi konular olmak üzere altyapı sorunlarını giderememekle eleştirdi.
Mal varlığının ağırlıklı kısmının “miras” olduğunu vurgulayan Altınok, belediye başkanlığı döneminde mal varlığı artışı olanlara soru sormak gerektiğini belirterek, kendisinin mal varlığınınsa azaldığını söyledi.
Altınok, kente maliyeti 801 milyon dolar olarak açıklanan Gökçek’in Ankapark projesiyle ilgili “Sonuçta bu yapılmış” derken, Yavaş’ı parkı kullanmadığı için suçladı. Altınok, Gökçek yerine kendisinin ABB Başkanı olması halinde bu projeyi yapıp yapmayacağıyla ilgili soru üzerine, Keçiören’de tek bir metrekare yeşil alana zarar vermediğini anlatarak, “Biz orayı yeşillendireceğiz. Atatürk Orman Çiftliği ruhunu da orada yeniden yaşatacağız” dedi.
AK Parti ABB Başkan adayı Turgut Altınok, VOA Türkçe’nin sorularını şöyle yanıtladı:
“Rüşvet, israf, saltanat, kötü yönetim deliklerini kapatacağım”
VOA Türkçe: Öncelikle projelerden başlamak istiyorum. Özellikle de sosyal yardımlar alanında muhtarlara, öğrencilere, emeklilere karşılıksız nakdi yardım öngörüyorsunuz. Bu projelere nasıl maddi kaynak yaratacaksınız?
Turgut Altınok: En büyük kaynak belediyenin kendisidir. Kaynakların verimli kullanılması önemlidir. Mevcut kaynaklarınızı iyi değerlendirirseniz, başka bir yerden bu kadar büyük kaynak bulma imkanınız yok. Delikleri kapatacaksınız. Rüşvet, israf, saltanat, kötü yönetim. Biz bunu yıllardır yapıyoruz. 1994 yılında borçlu bir belediye almışız. Türkiye’nin parlayan yıldızı yapmışız. Bir sürü eserler, bir sürü hizmetler yapmışız. Türkiye’nin en zengin belediyesini bırakmışız. Ve muhalefette uzun yıllar görev yapmamıza rağmen şimdi yine gelmişiz. Çok borçlu bir belediye almışız, rekor yatırımlar yapmışız. Şimdi Atatürk Cumhuriyet Kulemizi açıyoruz. Yüzyılımıza baksanız şehirlere kazandırılmış olan en muhteşem eserlerden biridir. Tamamen Keçiören Belediyesi’nin öz kaynaklarıyla yaptığımız bir eser. En borçlu Ankara belediyesi iken kasasında para olan bir (Keçiören) belediye bırakıyoruz. Bunun anlamı şudur, temiz yönetim. Lafta değil, icraatta temiz yönetim.
“Ankara’nın ulaşım planını yapacağız, metro ağlarımız olacak”
VOA Türkçe: Ankara’nın aslında bir ulaşım planı yok. Özellikle toplu taşımacılık anlamında metro hatları dahil tam olarak çözümleriniz neler olacak, gördüğünüz eksiklikler neler?
T. Altınok: Ankara’nın ulaşım master planı yok, maalesef iptal edildi. Beş yıldır bir ulaşım master planı yapamayan bir Büyükşehir Belediyesi var. Biz bu planları yapacağız. Biz göreve gelir gelmez Ankaramızı metro ağlarıyla donatacağız. Projelerimiz hazır, akslar hazır. Dolayısıyla mevcut kaynağınızı düzgün kullanırsanız kaynak problemi yok. Bunların bir kısmını İstanbul’da şu an hükümetimiz, Ulaştırma Bakanlığımız yapıyor. Burada da bir kısmını Ulaştırma Bakanlığımız, bir kısmını Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak biz yapacağız. Ankara’da ulaşım ve trafik problemi var. Bunları kısa bir sürede çözdüğümüzü Ankaralı görecek. Tabii havaalanı metro projemiz var. Yine bir metro hattımızı, bu hatla beraber Siteler, Ulubey, Önder, Karapürçek’e kadar götüreceğiz. Dikimevi metrosunu NataVega’ya kadar götüreceğiz. Koru metrosundan sonra şu an orada ciddi bir ulaşım problemi var. Koru metrosunu Bağlıca’ya, Bağlıca’dan Etimesgut’a, Etimesgut’tan Sincan’a bağlayacağız. Bir taraftan Törekent metromuzu da Yenikent’e uzatacağız. Ayrıca Dikmen ve Gölbaşı’na da metro ağlarımız olacak.
“Ankara’mızda altyapıyla ilgili ne eksikse yapacağız”
VOA Türkçe: Elektrik ve doğalgaz bugün Ankara’da iki özel şirket eliyle yürütülüyor ve özellikle elektrik altyapısı konusunda ciddi şikayetler var. Doğalgaz konusunda da fiyat artışları şikayeti var. Elektrik ve doğalgaz başlıklarında neyi vaat ediyorsunuz? Doğalgazda afişlere yansıyan vaadiniz, 4 ay ücretsiz olması sağlanması yönünde.
T. Altınok: Şu an yapılıyor, 500 lira veriyor Büyükşehir Belediyesi, biz 1000 lira vereceğiz. Vatandaşımıza kart vereceğiz, gidip o kartla beraber 1000 liralık gazını dolduracak, hepsi bu. 500 lira değil, üç ay değil, dört ay 1000 lira. Elektrik özel dağıtım şirketleri, ihaleler yapılırken her biri ile ilgili bir şartnamesi vardır. Diyor ki işte bu kadar yıl, bu kadar yatırım yapacaksın, yap-işlet-devret. Dolayısıyla bu tabii belediyenin yetkisinde değil. Ama Ankara’mızda doğalgaz,, elektrik, kanalizasyon, su, atık su, yağmur altyapısıyla ilgili yapılması gereken ne varsa yapacağız. Hükümetimizin yapacağı varsa hükümetimiz, bakanlıkların yapacağı varsa bakanlıklarımız veya işi almış olan özel firmanın yapacağı sorumluluk, yükümlülük varsa herkes gereğini yerine getirecek.
Kızılırmak’ın suyu sorunu: “Ankaralı musluktan suyunu içebilecek”
VOA Türkçe: Kızılırmak’tan suyun içme suyu şebekesine karıştığı bilgisi var. Bunu farklı siyasi partilerden aktörler de ifade ediyor. Melih Gökçek döneminde de tartışılmıştı. Şimdi Mansur Yavaş döneminde de tartışılıyor. Çeşmeden su içebilecek miyiz, nasıl olacak, çözümünüz nedir?
T. Altınok: Olacak, Ankaralı çeşmeden su içecek. Tabii önce Ankara’nın su ihtiyacını karşılamak lazım. Maalesef Kızılırmak’tan şu an Ankara’ya su veriliyor. Dolayısıyla arıtma kapasitesinin arttırılması lazım. Aslında şu an Ankara’nın barajlarında yeterli su rezervimiz var. Kurtboğazı Barajı’nda Ankara’ya su veren iki borunun üzerine hafriyat dökülmüş. Ondan dolayı Büyükşehir şu an suyu veremiyor. Halbuki Kurtboğazı Barajı’nda yeterli su var. Verebilmiş olsa şu an Kızılırmak suyuna ihtiyaç yok. Biz Ankara’ya yeni temiz su kaynakları, içilebilir su kaynaklarının çalışmasını yapacağız. Gerede’den iki akstan hükümetimiz Ankara’ya su getirdi. Dolayısıyla yeni temiz su akslarını Ankara’ya kazandıracağız.
Mansur Yavaş’a: “Altyapı yatırımlarını yapsaydı, neden pet şişeden su içiyor?”
VOA Türkçe: Rakibinizin bir iddiası var, ‘İçme suyu yatırımlarını ve altyapı yatırımlarını en çok biz yapıyoruz ve biz planladık’ diyor. İşte Polatlı’ya bir içme suyu hattı gündemde. Bu çerçevede de ‘toprak altına yapılan yatırımlar gözükmediği için benden önceki 25 yılda yapılmamış’ diyor. Siz ne dersiniz?
T. Altınok: Doğruyu söylemiyor. Polatlı’ya yaptığı su yatırımına biz ABB Meclisi’nde kredi verdik. Yani AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi grubumuz çoğunlukta, vermesek yapamazdı. Biz bu krediyi verdiğimiz için yapabiliyor. Halen de suyu Polatlı’ya götüremedi. Sonuçta Ankaralı musluktan su içiyor mu içemiyor mu ona bakmak lazım. Yatırımı yapmış olsaydı musluktan su içerdik. Kendisine sormuşlar, ‘Başımda bir pet şişe duruyor’ demiş. Madem içilir, o zaman niye pet şişe bulunuyor? Bir dönem, ‘Bu zehirdir, bu Kızılırmak’ın suyu içilmez’ demiş. Birçok vatandaşımızda arıtma var. Ankaralı, menba suyu kalitesinde suyu bizimle beraber içecek.
“Yavaş döneminde selden yedi kişi öldü. ‘Altyapı 25 yıl yapılmadı, beş yılda mı yapayım?’ dedi ama Ankara’da 25 yılda selden kimse ölmedi”
VOA Türkçe: Ankara’da konuşulan ve deyimleşen“Ankara’nın Melih Gökçek hafızası" diye bir tabir var.. Bu tırnak içerisinde muhalefet cephesindeki seçmenin de Mansur Yavaş’a oy vermesinde en önemli etken olarak yorumlanıyor. Siz siyasette zaman zaman Melih Gökçek’le de rekabet eden, tartışan bir isim oldunuz. Ankara’nın Melih Gökçek hafızası için siz ne dersiniz?
T. Altınok: Ankara’da Sayın Yavaş döneminde yağan yağmurlardan oluşan selden yedi kişi öldü. ‘Altyapı 25 yıl yapılmadı, beş yılda mı yapayım?’ dedi. Ama Ankara’da 25 yılda selden kimse ölmedi. Burada tabi ızgara ve mazgalların temizlenmesi çok önemli, üç ayda periyodik ızgara ve mazgallar temizlenmeli. Hatta yağmur yağdığı gün ızgara ve mazgallar seri ve hızlı bir şekilde temizlenmeli. Uyarlarımızı dikkate almadılar. Ankara’da yedi kişi öldü. Dolayısıyla tabii herkesin bir yönetim tarzı var. Benim de bir yönetim tarzım var ama yani Ankara’mızın beş yılı maalesef boş yıl olmuştur. Ankara’ya Büyükşehir Belediye Başkanı hiç bir vizyon proje kazandıramamıştır. Yine diyor ‘Benim vizyon projem yok, büyük projem yok.’ Ankara büyük projeleri hak eden bir başkent. Ankara sıradan bir şehir değil, bir kasaba değil. Dünyada yaşanılabilir 100 şehir vardır. Ankara bunların arasında olmalı. Hakkı mıdır? Hakkıdır. Gücü var mı? Var. İmkanı var mı? Var. Finans var mı? Var. Ankara tarihi, kültürü, medeniyeti olan bir şehirdir. Derin zengin bir tarih ve kültür birikimine sahiptir. Tarımda, Konya’dan sonra Türkiye’nin ikinci büyük sınırına sahip olan ildir Ankara’mız. Bizim başkentimize, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’mizin başkentine çok projelerimiz ve eserlerimiz var. Ankara’yı bir dünya başkenti yapacağız.
Melih Gökçek’in Ankapark’ı: Yeniden yeşillendireceğiz, tropik bir dünya var edeceğiz
VOA Türkçe: Melih Gökçek de AK Partili bir isim, dolayısıyla o 25 yıla ilişkin bir ifade kullanmak istemiyorsunuz ama bir de Ankapark meselesi var. Ciddi bir harcama yapıldı ama işletilemedi. Neticede Atatürk Orman Çiftliği’nin ağaçları ve hayvanat bahçesi yok edilmiş bir alan var orada. Ankapark’a ne yapacaksınız? Siz eğer Ankara’yı daha önce yönetiyor olsaydınız, Ankapark’ı yapar mıydınız?
T. Altınok: Bu çok önemli bir soru. Türkiye’de en çok parkı olan şehir Keçiören’dir. Türkiye’de en çok spor tesisi olan şehir Keçiören’dir. Bir metrekare yeşil alanı ne ticarete ne konuta açmadık ama milyonlarca kamulaştırma yaptık, yeşil alanlar ve parklar yaptık. Şimdi yine yeşillendireceğiz. Fakat Sayın Mansur Yavaş da orada 6 bin ağacı kuruttu. Bakanlığımız kendisi hakkında suç duyurusunda bulundu; sulamadıkları için, oradaki otları temizlemedikleri için 6 bin anıt ağaç, acıdır kurudu. Orada milli servetimiz çürümüştür. Ankara’nın parası çürütülmüştür. Bundan da hesabı sormak lazım. Tamam sonuçta bu yapılmış. Ankaralıya Ankapark’ı sorduğunuz zaman da yüzde yetmişi ‘açılmalı’ diyor. Kendisi de ‘açacağım’ diyor fakat yani iki yıldır burayı çürüttünüz. Bir de buradaki bazı malzemeleri hurdacılara sattılar. Bunları böyle 1/10 fiyatına, 1/20 fiyatına sattılar. Orada ciddi bir kamu zararı oluştu. Dolayısıyla bu Ankapark’ın açılması lazım, açacağız. Orada eskiden doğal yaşam alanımız, bir hayvanat bahçemiz vardı.Bizim ise bütün tropik iklimlerdeki sebzeler, meyvelerin olduğu, insanlarımızın göreceği, dokunacağı, hatta yiyeceği, içebileceği büyük bir tropik sera projemiz var. Yine büyük bir akvaryum projemiz var. Keçiören’de var akvaryumumuz ama bunun çok büyüğü olacak. Dolayısıyla bütün okyanuslarda, denizlerde, nehirlerdeki canlıları Ankara’daki vatandaşlarımızın göreceği bir alan haline getireceğiz. Biz orayı yeşillendireceğiz. Atatürk Orman Çiftliği ruhunu da orada yeniden yaşatacağız.
Erdoğan’ın hizmet tehdidi: O zaman Yavaş da ilçelerdekileri tehdit ediyor
VOA Türkçe: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel seçimlerle ilgili bir ifadesi çok tartışıldı. Belediyeler bizden olursa, hizmet kolaylığı olur yönünde ifadeleri oldu. Muhalefet ‘bu tehdittir’ dedi. Siz ne dersiniz?
T. Altınok: Şöyle Sayın Yavaş da ilçelerde herkesi tehdit ediyor o zaman. Kızılcahamam’da diyor ki, ‘Cumhuriyet Halk Partisi’nin adayına oy vermezseniz ayağınıza pranga takarsınız.’ Bu çok ayıp bir şey. Gittiği ilçeleri tehdit ediyor. Bunlara ne demek lazım?
DEM Partililere kapısı açık mı?: Bölmek isteyenlerle olmaz. Ama biz kardeşiz
VOA Türkçe: Yerel seçimler tartışmasında bir başlık da, ‘DEM Partililere kapıyı açarım, açmam’ tartışması oldu. Bir belediye başkan adayı olarak ve mevcut Keçiören Belediye Başkanı olarak DEM Partililere ilişkin sizin görüşünüz nedir?
T. Altınok: Bizde önce vatan. Vatanım, ülkem, devletim, bayrağım diyen herkes, mevzubahis vatansa gerisi teferruattır diyen Atatürk. Vatan mevzubahis ise herkes siyasi hesabını bir kenara bırakacak. Belediye başkanlığı, iki-üç belediye fazla alayım meselesi vatanın birliği, beraberliği, bütünlüğü her şeyin üzerinde. Dolayısıyla ülkenin birlik ve bütünlüğü üzerinde hiçbir partinin bir anlaşma yapması doğru değildir. Partiler gider, kişiler gider, belediyeler gider. Baki olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü sarsmak isteyen, üniter yapıyı bölmek isteyen kimse ülkesini, vatanını, milletini sevenlerle aynı masada olamaz. Atatürk’ün partisi aynı masada hiç olamaz. Atatürk ruhu hiç olamaz. PKK başka ama hep şunu söylüyoruz biz ‘Hepimiz kardeşiz. Türk, Kürt, Alevi, Sünni kardeştir.' Dolayısıyla hepimiz bu ülkenin sahibiyiz.
“Ankara zaten Altınok’unmuş”a yanıtı: Mal varlığım miras, başkanlığımda azaldı
VOA Türkçe: Siyasetçilerden şeffaf olunması bekleniyor. Siz de bir mal varlığı açıklaması yaptınız ama şöyle bir ifade kullanıldı: Ankara zaten O’nunmuş. Siz buna nasıl yanıt vermek istersiniz?
T. Altınok: Önce şunu demeleri lazım, ‘bu mal varlığının tamamı belediye başkanı olmadan önce.’ Doğru mu? Tamam.
VOA Türkçe: Miras olarak yazdınız.
T. Altınok: Miras da belediye başkanı olmadan önce. Yani babam, Allah rahmet eylesin, 1986 yılında rahmetli oldu. Yeni değil.
“Bala’daki tarlalar Londra’da bir ev yapmaz, Mansur Yavaş’a sorun”
VOA Türkçe: Hepsi mi babadan miras?
T. Altınok: Dikkat ederseniz orada 1987 yılında alınan gayrimenkuller var. 1991 yılında, şu an Eskişehir Yolu’ndaki yerimiz, 1991 yılında satın almışım. Belediye başkanı değilken almışız bunları. Artısını söyleyeyim. Bir kere teşekkür etmeleri lazım ki, belediye başkanı olduğu zaman mal varlığı azalan bir adam var burada. Çoğalmamış, azalmış. Sattıklarım da var, ona baktınız mı? Sattığımız gayrimenkuller var, onları da açıklıyoruz. ‘Belediye başkanlığı maaşıyla ev aldım, araba aldım, çoluğumu, çocuğumu yurt dışına gönderdim, Londra’ya götürdüm veya Londra’dan ev aldım. Veya Londra’yı bırakın, bir gecekondu aldım. Efendim işte en uygun fiyatlı bir araba aldım’ diyen kim varsa doğru değil. Dolayısıyla Altınok’un para hırsı diye bir hırsı yok. Belediye başkanı seçildiğimde ne varsa hepsini devretmişim. Siyasetle ticareti birbirine karıştırırsanız çorba olur. Bana bunu sorana kadar Sayın Yavaş’a şunu sorsanıza ‘Londra’dan daire aldınız mı?’ Onun Londra’dan aldığı bir daireyle, Bala’da gördüğünüz bütün tarlaların hepsi Londra’da bir daire yapmaz. Veya başka büyükşehir belediye başkanları mal varlığını açıkladı. Onlara niye sormuyorsunuz? Senin belediye başkanı olmadan önce ne mal varlığın vardı? Şu an bu mal varlığın nasıl arttı? Hayır yapıyorsanız Allah için yapacaksınız. Altınok, aldığı maaşından çok fazlasını harcayan birisi. Saklayacak hiçbir şeyim yok.
STK’lar arasında ayrımcılık: Biz herkesi kucaklıyoruz
VOA Türkçe: Ankara’da muhalefet seçmeninde bir de laiklik endişesi var. Siz hem kent konseyi yapısı itibariyle hem de sivil toplumla ilişkileriniz anlamında nasıl bir belediye başkanı olacaksınız? Çünkü Melih Gökçek döneminin en çok eleştirilen konusu sivil toplum kuruluşları arasında bir ayrımcılık yapmasıydı.
T. Altınok: Biz herkesi kucaklıyoruz. Bizim kent konseyimiz var. Kent konseyimizde her partiye mensup olan arkadaşlarımız var, yani kadın kollarından var, gençlik kollarından hepsi var Keçiören’de. Ankara’da da aynı olacak.
Emeklilik planı: Siyaset bitince hayat bitmiyor, Ankara sokaklarını seviyorum
VOA Türkçe: Ankara siyasetinde siyasetçilerin emekli olduğunu pek görmüyoruz. Siz emeklilik düşünüyor musunuz?
T. Altınok: Emeklilik düşünüyor musunuz derken bu sözler böyle iddialı sözler. Sayın Yavaş ‘Bir dönem yapacağım’ demiş şimdi yine ‘Bir dönem yapacağım’ diyor. Bir insan bir söz veriyorsa o sözünün eri olmalı. Ben çalışkan bir adamım. Yani siyaset bittiği zaman hayat bitmiyor ki. Sokaklarda 10 yıl ara verdiğim zaman yalnız bir Altınok vardı. Sokakta yalnız gezen, her gün Kızılay’a yürüyen, her gün Bahçeli’ye yürüyen. Herkesin selam verdiği. Hangi partili olursa olsun buyur diye bize ikramlarda bulundukları bir yalnızlığı seven bir Altınok var, sokakları seven bir Altınok var. Biz yine Ankara’nın sokaklarında, Türkiye’de olacağız, Londra’nın sokaklarında değil.
Forum