ARLINGTON, VA —
Amerikalılar ülkelerindeki sağlık sisteminin dünyanın en iyisi olduğunu düşünür. Ancak Merkezi İstihbarat Teşkilatı CIA tarafından açıklanan son rakamlara göre Amerika ortalama yaşam uzunluğu bakımından dünyada 51. sırada yer alıyor. Buna karşın, Amerikalılar sağlık hizmetleri için İngiltere ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerdeki vatandaşlardan en az iki kat daha fazla para ödüyorlar. Yüksek sağlık masrafları da en çok sigortasız Amerikalıları etkiliyor. Amerika’nın Sesi’nden Carla Babb hastaneden hastaneye değişen tedavi ücretleri konusunda detaylı bir haber hazırladı.
Rickey Dana, kronik hastalığa sahip milyonlarca Amerikalıdan biri: “Gece uyanıyor ve ne yediysem çıkartıyordum. Korkunçtu.”
Dana’ya keneden bulaşan bir bakteri olan kronik Lyme hastalığı teşhisi koyulmuş. Ancak sigorta şirketleri depresyon hastası olan Dana’yı sigortalamayı reddetmiş veya ödeyemeyeceği poliçeler teklif etmiş. Sonuçta Dana’nın sağlık faturaları kabarmış.
Doktoru Dana’ya değişik ilaçlar vermiş ve dinlenmesi gerektiğini söylemiş. Ancak Dana’nın tek düşündüğü işini kaybettikten sonra nasıl geçineceği ve onbinlerce doları bulan tedavi masraflarını nasıl ödeyeceği olmuş.
Rickey Dana, “Kiramı ödemem gerek. Doktor hayatımda stres olmaması gerektiğini söylüyor ama 30 dakikalık seans için 400 dolar istiyor” diyor.
Hükümetinin yayınladığı son rapora göre sağlık masrafları hastaneler arasında büyük farklılık gösteriyor. Örneğin aynı tedavi Arkansas’ta 12,000 ila 37,000 dolar, California hastanelerinde 35,000 ila 100,000 dolar, Virginia’daysa 14,000 ila 32,000 dolar arasında değişiyor.
Johns Hopkins Hastanesi’nin Finans ve İdari Direktörü Doktor Gerard Anderson hastanelerin son 30 yılda çok fazla zam yaptığını ve artık fiyatların gerçek hizmet tutarıyla alakası olmadığını söylüyor: “Bu fiyatlar hemşire, doktor veya yapılan tedavinin tutarı değil. Hastanelerin faturaya yansıtmak istediği tedavi ücretleri.”
Hemşire ve sağlık hizmetleri danışmanı olan Michelle Katz bu fiyatlandırmaların adil olmadığını söylüyor: “Tedavi ücretlerinin bir yönetmeliğe bağlanması gerek, şeffaflık gerek. Hastaneye gittiğim için borca girmeyeceğimi bilmem lazım.”
Dana gibi milyonlarca Amerikalı, Obama yönetiminin gelecek yıl yürürlüğe girecek sağlık reformunun bu fahiş hastane fiyatlarını da düzeltmesini umuyor. Ödenebilir Tedavi Sözleşmesi’yle on milyonlarca Amerikalı sağlık hizmetlerine erişim imkanı yakalayacak. Ancak Dr. Anderson fiyatlarda düşüş olmayacağını savunuyor.
Dr. Anderson, “Yeni sözleşme fiyatları makul bir seviyeye çekmeyecek, ancak artış oranını sınırlayacak” diyor.
Dana finansal yardım için başvurmuş ve faturaları 40,000 dolardan 10,000 dolara inmiş.
Rickey Dana, “Hastane yetkilileri harikaydı, mücadele etmem gerekmedi” diyor.
Fatura indirimi yapılsa da ödemesi gereken tutar hala çok yüksek olduğu için Dana’nın bulunduğu evden daha ucuz bir yere taşınmaktan başka çaresi yok.
Rickey Dana, kronik hastalığa sahip milyonlarca Amerikalıdan biri: “Gece uyanıyor ve ne yediysem çıkartıyordum. Korkunçtu.”
Dana’ya keneden bulaşan bir bakteri olan kronik Lyme hastalığı teşhisi koyulmuş. Ancak sigorta şirketleri depresyon hastası olan Dana’yı sigortalamayı reddetmiş veya ödeyemeyeceği poliçeler teklif etmiş. Sonuçta Dana’nın sağlık faturaları kabarmış.
Doktoru Dana’ya değişik ilaçlar vermiş ve dinlenmesi gerektiğini söylemiş. Ancak Dana’nın tek düşündüğü işini kaybettikten sonra nasıl geçineceği ve onbinlerce doları bulan tedavi masraflarını nasıl ödeyeceği olmuş.
Rickey Dana, “Kiramı ödemem gerek. Doktor hayatımda stres olmaması gerektiğini söylüyor ama 30 dakikalık seans için 400 dolar istiyor” diyor.
Hükümetinin yayınladığı son rapora göre sağlık masrafları hastaneler arasında büyük farklılık gösteriyor. Örneğin aynı tedavi Arkansas’ta 12,000 ila 37,000 dolar, California hastanelerinde 35,000 ila 100,000 dolar, Virginia’daysa 14,000 ila 32,000 dolar arasında değişiyor.
Johns Hopkins Hastanesi’nin Finans ve İdari Direktörü Doktor Gerard Anderson hastanelerin son 30 yılda çok fazla zam yaptığını ve artık fiyatların gerçek hizmet tutarıyla alakası olmadığını söylüyor: “Bu fiyatlar hemşire, doktor veya yapılan tedavinin tutarı değil. Hastanelerin faturaya yansıtmak istediği tedavi ücretleri.”
Hemşire ve sağlık hizmetleri danışmanı olan Michelle Katz bu fiyatlandırmaların adil olmadığını söylüyor: “Tedavi ücretlerinin bir yönetmeliğe bağlanması gerek, şeffaflık gerek. Hastaneye gittiğim için borca girmeyeceğimi bilmem lazım.”
Dana gibi milyonlarca Amerikalı, Obama yönetiminin gelecek yıl yürürlüğe girecek sağlık reformunun bu fahiş hastane fiyatlarını da düzeltmesini umuyor. Ödenebilir Tedavi Sözleşmesi’yle on milyonlarca Amerikalı sağlık hizmetlerine erişim imkanı yakalayacak. Ancak Dr. Anderson fiyatlarda düşüş olmayacağını savunuyor.
Dr. Anderson, “Yeni sözleşme fiyatları makul bir seviyeye çekmeyecek, ancak artış oranını sınırlayacak” diyor.
Dana finansal yardım için başvurmuş ve faturaları 40,000 dolardan 10,000 dolara inmiş.
Rickey Dana, “Hastane yetkilileri harikaydı, mücadele etmem gerekmedi” diyor.
Fatura indirimi yapılsa da ödemesi gereken tutar hala çok yüksek olduğu için Dana’nın bulunduğu evden daha ucuz bir yere taşınmaktan başka çaresi yok.