IŞİD’in Irak ve Suriye’deki çekirdek yapılanmasına önemli darbe vurulsa da tüm dünyayı saran terör tehdidinde bir azalma olmuş değil. Hatta uzmanlar, terörle mücadelede taktiksel düzeyde başarı sağlansa da stratejik düzeyde daha yapılması gereken çok iş olduğunu söylüyor.
Diğer yandan, IŞİD’den geri alınan bölgelerde istikrarın sağlanması ve korunması da uluslararası koalisyonu bekleyen yeni kritik görev.
Tüm dikkatlerin IŞİD’e odaklanmasından istifade eden El Kaide de görece sessizliğinden uyanıp gücünü ‘tazelemiş’ şekilde dünya sahnesine geri gelme niyetinde.
İşte tüm bu konuları Washington’un en önde gelen terör uzmanlarından Bruce Hoffman’la konuştuk.
‘IŞİD bugünü önceden hesapladı’
Georgetown Üniversitesi Güvenlik Araştırmaları Merkezi Direktörü Bruce Hoffman, IŞİD’in geçmişte askeri yenilgiyi bile önceden hesapladığı ve ona uygun tedbirler aldığını söylüyor:
“IŞİD en baştan beri bu gelişmeyi de hesaplayarak, ömrünü uzatmak için elinden geleni yaptı. Mesela IŞİD devlet ve halifelik ilan etmeden bile önce, dış operasyon ağlarını zaten oluşturmuştu ve birçok ülkede altyapısını inşa etmeye başlamıştı. Hatta daha bir yıl önce, örgütün kurucusu ve lideri Ebu Bekir el Bağdadi, IŞİD’in takipçilerine savaşmak için Doğu Akdeniz ve Irak’a gelmemeleri, onun yerine örgütün dünyadaki kollarına katılmalarını istemişti. Dolayısıyla yalnız kurtlar, kollar ve IŞİD’in kendi dış operasyonlarını düşündüğünüzde, Musul’un hatta Rakka’nın düşmesi bile IŞİD’in sonu anlamına gelmeyecekti.”
‘Taktiksel olarak kazanıyoruz ama…’
Bruce Hoffman’a göre, Amerika ve uluslararası toplum taktiksel düzeyde terörle savaşı kazanıyor ancak stratejik düzeyde durum biraz farklı. Hoffman şöyle konuşuyor:
“Tek nedenle zorluklarla karşılaşıyoruz. IŞİD ve El Kaide dahil tarih boyunca teröristlerin her yerde uyguladığı strateji, bir yıpratma savaşı yürütmektir, siyasi kararlılığa zarar vermek, seçilmiş siyasi liderlere güveni zedelemek, toplumlar arasında derin bölünmeler yaratmak, normalde liberal olan toplumları güvenlik çıkmazlarını çözmek için liberal olmayan yöntemleri benimseye zorlamaktır. Bunların hepsini yaptıklarını görüyoruz. Dolayısıyla terörizme son vermek için gerçek anlamda bir birlik ruhuyla ve koordineli bir şekilde biraraya gelemezsek, terörün bittiğini görmemiz mümkün olmayacak.”
‘Bundan sonraki en büyük zorluk istikrarı sağlamak’
Hoffman, Amerika’yı IŞİD’i yenilgiye uğrattıktan sonra bölgede bekleyen en büyük zorluğun, istikrarı sağlamak olacağını belirtiyor.
“Bence Amerika açısından bölgedeki en büyük zorluk istikrarı sağlamak olacak, özellikle de IŞİD’den kurtarılan bölgelerde. Bir de Irak’ta El Kaide’nin yenilgiye uğratılmasından sonra onun küllerinden dünya için daha büyük tehdit ve sorun oluşturan yeni bir terör örgütünün ortaya çıkmasında olduğu gibi, yeni bir terör sarmalının içine girmemek. Dolayısıyla bence farklı sayıda hasımlardan kaynaklanan tehditlerin yanısıra, asıl zorluk yeni bir istikrar düzeyini elde etmeyi başarmak olacak.”
Bruce Hoffman da, diğer birçok uzman gibi El Kaide tehlikesine dikkat çekiyor. El Kaide’nin aslında hiçbir zaman ortadan kaybolmadığını ve dünyanın IŞİD’le meşgul olmasından iyi yararlandığını belirten Hoffman, bu örgütün de yakında tekrar bir tehdit olarak canlanacağı öngörüsünde bulunuyor.
