Erişilebilirlik

Amerikalı Türkler Seçimde Kime Oy Verecek?


Amerikalı Türkler Seçimde Kime Oy Verecek?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:55 0:00

Amerika’da 3 Kasım seçimlerine artık günler kaldı. Birçok gözlemci bu seçimleri Amerikan siyasi tarihinin belki de en önemli seçimlerden biri olarak görüyor. Başkan Donald Trump epey hareketli ve tartışmalarla dolu geçen bir 4 yıldan sonra yeniden başkan seçilebilecek mi? Yoksa tecrübeli siyasetçi, yıllarca Senato’da görev yaptıktan sonra eski Başkan Barack Obama yönetiminde 8 yıl boyunca başkan yardımcılığı yapan Joe Biden mı Beyaz Saray’ın yeni ev sahibi olacak? Seçimlerin sonucuna etki edecek kritik bir seçmen grubu da göçmenler. Biz de VOA Türkçe olarak mikrofonu Amerika’da yaşayan ve seçimlerde oy kullanacak Türk kökenli Amerikalılar’a uzattık. Farklı yaş ve meslek gruplarından Türkler, hem seçimlerin önemi hem de adaylarla ilgili düşüncelerini bizimle paylaştı.

Başkent Washington civarında yaşayan Türk-Amerikan toplumunun farklı yaş ve meslek gruplarından 4 üyesi konuğumuz oldu. Onlara hem bu seçimlerin neden kendileri açısından önemli olduğunu sorduk hem de hangi adayı desteklediklerini ve bu kararlarını verirken hangi faktörlerin en fazla etkili olduğu sorusunu yönelttik, birbirinden farklı yanıtlar aldık.

Şebnem Şahin 2006 yılında Amerika’ya gelmiş. OECD, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler gibi kurumlarda görev yapmış, şimdi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı için çalışıyor. Amerikan seçimleri için ilk kez oy kullanacak olan Şahin henüz oy tercihini belirlememiş ama kararını vermede konuya mesleğine göre baktığını anlatıyor.

“Ben profesyonel olarak olaya baktığımda iki partinin ekonomik programlarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türk vatandaşı olarak baktığımda Türkiye için çok özel anlamı olduğunu düşünüyorum, Amerika için de çok çok kritik. İlk defa oy kullanacağım Amerika'da. Son dakikaya kadar da herhalde fikrim değişebilir. Benim yaklaşımım tamamiyle profesyonel, iki partiyi de anlamaya çalışıyorum. Ben öncelikle dünya ekonomisini öne koyuyorum. Hangisi dünya ekonomisi için daha yararlı olacak diye düşünüyorum. İkincisi şu anda BM Kalkınma Programı'nda Afganistan için çalışıyorum. İki kere gittim geldim. Amerika'nın dünyadaki rolü ne olacak? Ve hem Amerika hem dünya için hangisi daha iyi? Onu biraz tartıyorum. Üçüncüsü mutlaka Türkiye. Hangisi Türkiye'ye daha yakın davranacak? Biraz daha olumlu bakacak? Bunlar önemli. Ancak dört ya da beşinci sırada kişisel olarak vergiler artacak mı artmayacak mı...Şu anda bir danışmanlık şirketim de var, küçük boyutlu bir işverenim. Tabii onları da düşünüyorum ama çok daha arkalarda.”

Güney Topçu 20 yıldan uzun süredir Amerika’da yaşıyor. Ailece Amerika’ya göç etmişler. Mesleği yazılım-işletme müdürlüğü. Topçu seçimlerde Başkan Donald Trump’ı desteklediğini söylüyor. 2016 seçimlerinde seçmenin geleneksel politikacılara tepki olarak farklı bir kişi olarak gördükleri Trump’ı seçtiğine, bu yılki seçimlerin de o sürecin bir uzantısı olduğuna inanıyor. Topçu oy tercihinde ilk belirleyici etkenin ailesinin geleceği olduğunu belirtiyor.

“Önce ben kendime bakıyorum, çekirdek aileme bakıyorum ana faktörler bu oluyor. Yani demek istediğim seçimin sonuçları beni, ailemi, karımı, kızımı, annemi, babamı nasıl etkileyecek? Geleceği nasıl etkileyecek? Benim çocuğuma bırakmak istediğim geleceği nasıl etkileyecek? Ona bakıyorum. Tabii ki Türk olmamızdan dolayı seçimin sonuçlarının Türkiye'ye nasıl etki edeceği de önemli ama benim bakış açımdan bakarsam hani bunun önemi bir 15-20 yıl daha sonra belki çocuğum daha büyüdüğünde. Bu seçim kesinlikle bir önceki seçim kadar önemli. Şimdi oy vermeye gittiğimde kesinlikle ve kesinlikle ilk düşüneceğim şey, hangi aday geldiğinde benim cebimden vergi olarak daha az para çıkacak. İkincisi, bunu çok içten söylüyorum, kızım büyüdüğünde ya da büyürken bir tuvalete gittiğinde tuvalete giren kişinin cinsiyetinden şüphesi olmasını istemiyorum. Bu ayrımı bu şekilde korumamız gerektiğini düşünüyorum. Ben Trump'a Trump olduğu için oy veriyorum Cumhuriyetçi ya da liberal olduğu için değil. Ben zaten şöyle inanıyorum; Trump gençliğinde şundan bir 10-15-20 sene önceye gittiğimizde kendisinin aslında daha çok Demokrat olduğunu düşünüyorum. Fakat şartlar Cumhuriyetçi ağzıyla konuşmasını gerektiriyor kendisinin.”

Tuğçe Kandemir genç seçmenlerden, 24 yaşında, Amerika’ya iki yıl önce gelmiş. 2 aydır emlak sektöründe çalışıyor. Kandemir’e göre, seçimlerin sonucunu iki ana konu belirleyecek, birincisi ekonomi, ikincisi pandemi. Seçimlerin galibinin kim olacağı da, seçmenin kafasında bu iki konudan hangisinin daha çok öne çıkacağına bağlı olacak. Kandemir, oy tercihinde şu anda Biden’ın daha ağır bastığını söylüyor.

“Eğer Amerikalılar için birinci olan şey, ki insanların çoğunun aklına Amerika deyince ekonomi gelir, ekonomiyse eğer gerçekten benim görüşüm Trump'ın kazanma ihtimali daha büyük bir olasılık çünkü kendisi zaten ekonomi geçmişi olan bir insan. Hani Joe Biden'a baktığımızda işte hukuk okumuş, 47 yıldır bir politik geçmişi var tamam ama ekonomi birinci sıraya geldiği zaman Trump'a yönelecektir. Ama diğer taraftan baktığımızda pandemi sürecinin bu boyutlara gelmesi, 200 bin kişinin ölmüş olması ya da hala milyonlarca vakanın her gün deli gibi sayılarla artıyor olması, bunu düşününce insanlar sağlık sektörünün öneminin de aslında bu ülkede ne kadar büyük bir açığının olduğunu tekrar gördüğü için bunu düşünen insanın da Joe Biden'a oy vereceğini düşünüyorum. Kendi adıma konuşmak gerekirse tabii ki de önce ülkemin çıkarlarını düşünüyorum çünkü ben ne olursa olsun Türkiye'de doğmuş büyümüş bir insanım, Türkiye'de yetiştirilmiş bir insanım ve benim için en azından birinci öncelik Türkiye olması gerekiyor. Diğer bir açıdan düşünürsek ben bir göçmenim, ikinci noktam da göçmenlere olan yaklaşımları olması gerekecektir. Ondan sonra gerçek hayata döndüğümüzde Amerika'da yaşamak dediğimiz zaman ekonomi ve sağlık bu az önce söylediğim şeyler başta geliyor. O yüzden dediğim gibi öncelikle Biden ve Trump'ı kıyaslarken tabii ki de dış politika benim için önemli bir şey ama Trump'ı düşünürsek daha kestirilebilir belli bir kalıbı var ama Joe Biden'ı düşünürsek dış politikada Türkiye'ye de ya da zamanında Irak savaşında vs. ona buna yaptığı tavırlardan sonra biraz daha tehlikeli geliyor mu bence evet. Yaklaşım konusunda göçmenlere olan tavırlarını düşünürsek Trump daha keskin, daha milliyetçi yaklaştığı için açıkçası şu an burada bulunan göçmenlere belgesiz göçmenlere özellikle ya da göçmek isteyen insanlara büyük sıkıntılar çıkarabilir. Ama Biden'a baktığımızda evet ben öncelikle buradaki önce belgesiz illegal 11 milyon göçmeni bu topluma kazandırmak istiyorum diyor, önce bunun sözünü veriyor böyle bakarsak bu konuda kendisi daha güvenilir geliyor. Bu ilk iki şeyi (ekonomi ve pandamı) baz alırsak Biden daha yakın geliyor.”

Cem Dermen 1969 yılından bu yana Amerika’da yaşıyor. Mesleği mühendislik ama farklı meslekler yapmış. Dermen, her ne kadar Biden’ı çok ideal bir başkan olarak görmese de prensip olarak Trump’a oy vermeyeceğini belirtiyor çünkü Trump’ın ülkeyi tehlikeli noktalara sürüklediği görüşünü dile getiriyor. Cem Dermen, Türk kökenine rağmen oy tercihini belirlerken öncelikle bir Amerikalı olarak karar verdiğini de söylüyor.

“Prensip olarak Trump'a oy vermem, çünkü kaba bir insan ve halkını hiçe sayıyor ve ikilemci ve tahmin ediyorum kendisi eğer biraz daha kalırsa isyana yol açacak. Özellikle bu milislerden dolayı, beyaz milisler bayağı kuvvet kazanmaya başladı ve hiçbir zaman da bunları kınamıyor. Sürekli yuvarlıyor laflarını. Ben bağımsızım, yani müstakil oy veriyorum her zaman. Ne yazık ki Uncle Joe'ya gelince, konuşmaktan aciz. Bu memleketi geleneksel olarak başkanlar yönetmiştir ve başkan yardımcısı sadece bir sembolik bir yedektir. Hayır işlerine gider şunu yapar bunu yapar, ama kendisinin hiçbir şekilde yaptırımı yoktur. Her şeyden haberi vardır çünkü yedektir. Amerikan tarihinde ilk defa galiba başkan yardımcısı Amerika'yı yönetecek. Her şeyimize aykırı Amerikalı olarak. Sistem değişiyor. Kararlıyım oy vermeye her zaman oy verdim ne yazık ki Biden'e vereceğim. Ve bunu ne yazık ki diyerek söylüyorum. Çünkü Kamala Harris'in tecrübesi yok bu memleketi yönetecek, Biden'ın da yok. Biden çok güzel bir yardımcı. Benim aslım Türk, aslımla gurur duyuyorum ama ben bir Amerikalı'yım, Amerika'nın çıkarına bakarım. Türkiye'deki ilişkilerle Amerika'nın ilişkileri o kadar değişik yönlere gidiyor ki bir kere bu Ortadoğu'da olan Suriye'deki dalaşmalar, Türkiye'nin Rusya'dan silahları alması, bu sondaj neticeleri Yunanistan'la sürtüşmeler soğuk savaş, bir sürü şeyler var ama o Türkiye'nin kendi halledebileceği bir şey, bizi Amerikalı olarak ilgilendirmez bize dokunmadığı müddetçe. Biz dünyanın polisi değiliz. Olmamamız da gerekir.”

Amerikan halkı özellikle son yıllarda birçok konuda etkisini giderek arttıran keskin bir kutuplaşma içinde. İdeoloji ve yaklaşım farklılıkları toplumun her kesiminde görüldüğü gibi bu durum Türk-Amerikan toplumu için de geçerli. Konuştuğumuz Türk-Amerikalılar arasında bu çeşitliliği gördük. Her ne kadar ABD’deki Türkler’in genel nüfusa oranı Avrupa ülkelerindeki kadar olmasa da, kimi seçim bölgelerinde adayların oy oranları arasında çok az fark olması her bir oyu değerli kılıyor. Bu anlamda Amerika’daki Türkler’in de Amerika’nın bir sonraki başkanını seçmede küçümsenmeyecek bir rolleri olduğunu söylemek mümkün. Şimdi herkesin gözü 3 Kasım’da sandıktan kimin çıkacağında.

XS
SM
MD
LG