Yenimahalle başkent Ankara’da CHP’nin kalesi olarak bilinen ilçelerden biri konumunda. 1980'lerden bu yana ilçe, bir dönem ANAP, bir dönem de AKP'li başkana sahip olmak dışında belediye başkanlarını hep CHP'den seçti.
İlçenin iki dönemdir belediye başkanlığını yürüten CHP’li Fethi Yaşar, şimdi üçüncü dönem için yeniden yarışıyor. Bu sefer karşısında iddialı ve Altındağ ilçesi belediye başkanlığı sırasındaki icraatlarıyla belirli bir seçmen kitlesini cezbetmeyi başaran bir aday var.
Altındağ’ın üç dönem belediye başkanlığını yapan ve hayata geçirdiği projelerle ilçe halkının büyük kesiminden beğeni toplayan AKP’li Veysel Tiryaki, şimdi Yenimahalle belediye başkanlığına aday.
AKP bu önemli ilçeye en iddialı adaylarından birini göstererek CHP’nin ‘kalelerinden’ birini yıkmayı hedefliyor. Ancak Fethi Yaşar da Yenimahalle’de oldukça tanınan ve sevilen bir isim ve yarışı kazanacağından da emin. Veysel Tiryaki’yse ‘’Altındağ’da yaptıklarım Yenimahalle’de yapacaklarımın referansı’’ mesajını veriyor, her kesimden oy alacağını savunuyor.
Biz de VOA Türkçe ekibi olarak başkentin sonucu merakla beklenen ilçelerinden biri olarak görülen Yenimahalle’de her iki adaya mikrofon uzattık, seçime 5 gün kala yarışın nabzını tuttuk.
“Altındağ’da yapılanın 10 katını 10 yılda yaptık”
Yenimahalle’nin belediye başkanı ve üçüncü dönem için yarışan Fethi Yaşar, Altındağ’da yapılanın en az 10 katını Yenimahalle’de 10 yılda yaptıklarını söyledi.
Yaşar, bu süre zarfında 674 projeyi hayata geçirdiklerini, hiçbir ilçe belediyesinin kendi kaynaklarıyla yapamayacağı işleri yaptıklarını belirtti.
Bir belediye başkan adayının kendi bölgesinde tanınmasının önemine vurgu yapan Yaşar, “Ben şimdi Altındağ'a gitsem kimi tanırım? Tayin yeri değil ki yerel yönetim, adı üstünde yerel yönetim yerel aday olacak sıkıntı burada. Yani biz kimi gösterirsek halk onu seçmek zihniyeti demokratik bir davranış da değil” diye konuştu.
Yaşar, Yenimahalle’nin bugün Ankara’daki her ilçeden göç alan bir ilçe konumunda olduğunu, suç oranının en düşük olduğu, eğitimin en güçlü geliştiği, kültür, sanat, yaşam, spor, sosyal dayanışmanın altyapısının tamamlandığı, en çok tiyatro salonunun bulunduğu ilçe olduğunu söyledi.
Bununla birlikte kentlerin de ‘çocuklara benzediğini’ kaydederek, ‘çocuğun sorunu nasıl bitmezse şehrin sorunu da bitmez’ diyen Yaşar, sorunların yüzde 90’ını çözdüklerini ama daha yapacaklarının olduğunu, öncelikle eğitime destek vermeye devam edeceklerini vurguladı. 8 tane etüt merkezi açtıklarını ve şu anda buralardan 3 bin 500 çocuğun yararlandığını, bu sayıyı 20 bine çıkarmak istediklerini anlatan Yaşar, Cumhuriyet’in 100’üncü yılının da bu döneme denk geleceğini, bu vesileyle Yenimahalle’de Cumhuriyet Akademisi kuracaklarını belirtti.
Yaşar, Yenimahalle’de gecekondu kalmayacağını, buralarda kentsel dönüşümde örnek teşkil edecek projeler hayata geçireceklerini söyledi, yeni kapalı yüzme havuzları, yeşil alanlar, yaşlı yaşam merkezi, engelli yaşam merkezi gibi 200’ün üzerinde daha projeyi planladıklarını anlattı.
Bütün ilçe belediye başkanları olarak birlikte uyum içinde çalışmanın ve birbirini engellemeye çalışmamanın önemine vurgu yapan Yaşar, “Ülkelerin başkentleri o ülkenin bütün halkları için simgedir. Cumhuriyet'in başkenti Ankara da Türkiye'nin simgesidir. Her tarafı güzel olursa biz bundan mutluluk duyarız” dedi.
Yaşar, adil bir seçim kampanyası atmosferinin yaşanmaması, medyada kendilerine eşit söz hakkı tanınmaması gibi şikayetlerini dile getirdi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kampanya sürecine aktif biçimde dahil olmasını, “Seçime Sayın Cumhurbaşkanımız mı giriyor başkası mı giriyor belli değil” sözleriyle eleştirdi.
“Bu seçimde Türk halkı kulak çekecek”
Ekonominin seçmenlerin oy tercihlerinde önemli rol oynadığına işaret eden Yaşar, “Bugüne kadar ekonominin kötü olduğu dönemlerde kaybetmeyen hiçbir iktidar yok. Ben 1965'ten beri siyaseti az çok takip eden bir vatandaşım. Rahmetli (Süleyman) Demirel'in bir sözü var; ‘tencere getirir tencere götürür iktidarları’ derdi. Bugün halk her gün ekmeği küçülüyor, yaşam sıkıntısı çekiyor, sanayici ürettiği malı satamıyor, satsa tahsil edemiyor, doların ne olacağı, yatırım diye hiç kimsenin kafasında bir düşünce yok çünkü önünü göremiyor. Onun için bu seçimde kesinlikle Türk halkı bir kulak çekme olayını yapacak” diye konuştu.
Çoğu Avrupa ülkesinde de büyük şehirleri muhalefetin aldığına dikkati çeken Yaşar, “Hiçbir kavga çıkmıyor. Çünkü hukuk devletini çalıştırırsanız, hukukun üstünlüğüne inanırsanız milli iradeye saygı göstereceksin kimi seçerse seçsin. Onları seçerse de biz saygı göstereceğiz bizi seçerse de onlar saygı gösterecek tam bunu oturtamadık. Yani onlar seçildiği zaman milli irade oluyor başkası seçildiği zaman bahane uyduruyorlar. Bu bahanelere bu sefer Türk halkının boyun eğeceğine inanmıyorum” diye konuştu.
Yaşar, kendi araştırmalarına dayanarak. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni Mansur Yavaş, Yenimahalle’yi de kendisinin kazanacağını, halkın kararını verdiğini savundu.
“Altındağ’da yaptıklarım Yenimahalle’de yapacaklarımın referansı”
AKP’nin adayı Veysel Tiryaki’yse Altındağ’daki başarılarının Yenimahalle’de yapacaklarının garantisi olarak görülmesi gerektiği görüşünde.
Ankara’nın merkez ilçelerinden biri olan Altındağ’ın 1940’lardan sonra gecekondularla işgal edildiğine işaret eden Tiryaki, “Bugün gelinen noktada çok önemli bir kısmı gecekondudan arındırılmış, modern yaşam alanları oluşturulmuş, büyük yeşil alanları, okulları, sosyal tesisleri, kültür-sanat merkezleriyle korunması gereken kültür varlıklarının restore edildiği, Ankara'da cazibe merkezi olan 10'dan fazla müze belediye tarafından açılmış, bugün yerel yönetimlerde isim olan bir belediyedir” diye konuştu.
Tiryaki, Altındağ’ın CHP’nin oy oranlarının yüksek olduğu bir ilçe olmasına karşın, kendisinin “toplumun her kesiminden, her farklı siyasi görüşten, düşünceden, inanç grubundan, farklı yaşam tarzlarını benimsemiş insanlardan çok rahatlıkla oy alabilen birisi” olduğunu, Yenimahalle’de de birçok kesimin oyunu alacağını savundu.
“Borcu olmayan tek belediye olduk”
Tiryaki şöyle konuştu:
“Bizim Altındağ'da neler yaptığımızı herkes biliyor. Biz Altındağ referansıyla geliyoruz buraya. Altındağ Türkiye'de isim yapan bir ilçedir ve Altındağ belediyesi sadece kendi görev alanında değil, kamu hizmetlerinin birçoğunu üstlenmiş bir belediyedir. Bunu hiç borçlanmadan, iyi yönetilerek, tamamen kendi kaynaklarıyla gerçekleştirmiştir. Altındağ'da okul ihtiyacı varsa belediye yapmıştır. Sağlık merkezi, hastane ihtiyacı varsa belediye yapmıştır. Kreş belediye yapmıştır. Bir tane değil onlarca, karakollarına, kamu binalarına kadar, yeşil alanları, kültür-sanat merkezleri onlarca yapılmıştır.
Yenimahalle Belediyesi’nde 40-50 yıldır Türkiye'deki geleneksel belediyecilikten öteye geçememiş bir belediyecilik anlayışı var. O nedenle belediyenin hizmet etme anlayışının yenilenmesine ihtiyaç var. Yenimahalle devasa bir yer, nüfusu çok kalabalık, sanayi bölgeleri var ama kendi içerisinde yönetilmeden tesadüfen büyüyen hantal bir yer. Burası günümüz 21'inci yüzyıl belediyeciliğiyle tanıştırılması gereken bir ilçe.”
Tiryaki, kariyeri boyunca ‘insanı merkeze alan’ bir yaklaşım sergilediğini vurgulayarak, “İnsanları mezheplerinden, siyasi düşüncelerinden, yaşam tarzlarından dolayı hiç ayırmadık. Olaya sadece insan gözüyle baktık, merkezimize insanı aldık, onun için belediyenin paralarını çarçur ettirmedik, birilerine dağıtmadık, rant belediyeciliği yapmadık sadece vatandaşın ihtiyaçları için harcadık. Onun için borcu olmayan tek belediyedir Altındağ Belediyesi” diye konuştu.
31 Mart yerel seçimleri kampanya döneminin sık sık genel seçim havasında geçtiği yönündeki izlenimlere ilişkin bir soru üzerine Tiryaki, bugüne kadar bütün seçim çalışmalarında bu seçimlerin genel değil yerel bir seçim olduğu temeli üzerinden hareket ettiğini vurguladı. Tiryaki, “Bu bölgenin kendi vergilerinden oluşan belediye bütçesini kullanacak kadrolarının seçildiği bir belediye seçimi olduğunu o nedenle de insanların kendi beldelerine en iyi hizmet edecek insanları seçmeleri gerektiği üzerine kurguladım şimdiye kadar bütün seçim kampanyamı, Yenimahalle'de de onu yapıyorum. Bu bir milletvekili seçimi değil, bir hükümet seçimi değil, bir belediye seçimi. İnsanlar kendi beldelerine en iyi hizmeti en adil bir şekilde, insanları ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, belediyenin imkanlarını kendi yandaşlarına vermeyen, ihaleleri düzgün yapılan, hak hukuka dikkat edilen, işi bilen, uzman, ehil, kenti tanıyan, şehrin yüzyıl sonrasının planlarını hesaplarını yapabilecek uzman bir kadroyu, uzman bir insanı işin başına getirmeleri gerektiğini söylüyorum. Kampanyamı bunun üzerine oturttum ve bu seçimin de genel seçim olmadığını her ortamda, her platformda özellikle dile getiriyorum” diye konuştu.
