Alman Federal Meclisi’nin Suriye konusundaki özel oturumunun başlangıcında konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Suriye'de yeni oluşan süreçte, "hükümete giden yola tüm etnik grupların dahil edilmesi" gerektiğini söyledi.
Bakan Baerbock, özellikle ülkenin kuzeyindeki Kürtler‘e dikkat çekti ve "Almanya, Türkiye'nin güvenlik kaygılarını anlıyor, ancak bu kaygıların, sivillere zarar veren askeri operasyonlarla giderilmesi, bölgedeki barış ve istikrarı daha da zorlaştırır" şeklinde görüş belirtti.
"Kürtler hâlâ Türkiye tarafından hedef alınıyor" diyen Baerbock, bölgedeki Kürtler‘in Almanya gibi IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyonun bir parçası olduğunu söyledi.
"Bu yüzden Suriye'deki sürece tüm grupların dahil edilmesinin bizim kendi ulusal güvenlik çıkarlarımız açısından da önemli olduğunu bu Cuma günü Türkiye'yi ziyaretimde çok net bir şekilde dile getireceğim" diyen Bakan
Baerbock, "Farklı partnerlerle birlikte aynı hedefe yönelmek zorundayız. Farklı yönlere gidersek, barış yolunun hiçbir şekilde açılabileceğini sanmıyorum" şeklinde konuştu. Baerbock, Türkiye’nin uluslararası hukuka uygun davranması gerektiğini söyledi.
Annalena Baerbock’un, Federal Meclis’teki konuşması öncesinde, aynı konuda sosyal medya hesabı X’ten açıklama yapması da dikkat çekti.
Omurgasını Türkiye’nin PKK'nın Suriye uzantısı olarak gördüğü YPG’nin oluşturduğu SDG kontrolündeki Ayn el-Arab'a ilişkin ve Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye’deki varlığına yönelik açıklama yapan Baerbock, "Kobane, Kürtler‘in IŞİD'e karşı verdiği cesur mücadelenin bir sembolüdür. Daha fazla kan dökülmesi, 14 yıllık savaşın ardından halkın yaşaması gereken son şeydir. Türkiye'nin Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve barış umudunu koruma sorumluluğu da vardır" ifadelerine yer verdi.
Bakan Baerbock, geçen Pazartesi günü de Türkiye ve İsrail'e, Suriye'de gerçekleşmekte olan barışçı siyasi geçiş sürecini tehlikeye sokmama çağrısında bulundu. Baerbock, Almanya'nın Suriye'de barışçı bir geçiş süreci için çaba sarfedeceğini ifade eden ve "Suriye'nin içindeki diyalog sürecinin dışarıdan baltalanmasına engel olmak zorundayız" diye konuşan Baerbock, "Güvenlik çıkarlarını öne süren Türkiye ve İsrail hükümetleri gibi komşular süreci tehlikeye sokmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Muhalefetteki Hristiyan Birlik Partisi CDU'nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt da, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri faaliyetlerinin bölgesel istikrara zarar verdiğini öne sürdü. Hardt, "Türkiye'nin güvenlik çıkarlarını savunma hakkı vardır, ancak bu hakkın, diğer halkların güvenliğini riske atmadan gerçekleştirilmesi gerekmektedir" dedi.
CDU’lu bir diğer siyasetçi Roderich Kiesewetter da, Almanya'nın Türkiye ile diplomatik ilişkilerini sürdürürken, Türkiye'yi Suriye’de Kürtler‘in de dahil olduğu bir siyasi çözüm sürecine saygı göstermeye teşvik etmesi gerektiğini söyledi.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la Suriye'deki gelişmeler hakkında bir telefon görüşmesi yapmış, ardından Berlin’den yapılan açıklamada, "Her iki lider, diktatör Esat rejiminin düşüşünün çok olumlu bir gelişme olduğu konusunda hemfikir" denilmişti.
Scholz’un sözcüsü, Erdoğan ve Scholz’un, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğinin korunması gerektiği konusunda hemfikir olduklarını ve bu hedeflere Avrupa Birliği'ndeki ortaklarla ve bölgedeki ülkelerle birlikte çalışarak ulaşılmasının planlandıklarını kaydetti.
Forum