Türkiye’de “polis devleti” kurulması açısından yasal altyapıyı oluşturacağı gerekçesiyle muhalefet partilerince eleştirilen ‘İç Güvenlik Paketi’, TBMM’de son iki haftadır gündeme alınmıyordu ancak AKP ve Hükümet cephesi bu hafta yasalaştırma sürecine başlayacaklarını duyurdu.
İç Güvenlik Paketi, TBMM’de İçişleri Komisyonu aşamasından itibaren CHP, MHP ve HDP’nin “anayasa aykırılık” gibi itirazlarına rağmen TBMM Genel Kurulu gündemine taşındı. Muhalefet partileri, AKP Hükümeti’ne paketi geri çekme çağrısında bulunurken, AKP’nin sayısal çoğunluğu nedeniyle kontrolü elinde tuttuğu TBMM’de görüşülmesi son iki haftadır ertelendi.
Ancak AKP cephesi, paketi yasalaştırmak üzere TBMM’deki görüşmeleri de planlamaya başladı ve 132 maddelik paketi temel kanun olarak beş bölümde görüştürmeyi öngördü. AKP’nin yaklaşımına göre, paketi en geç 3 haftada yasalaştırmak mümkün ama CHP, MHP ve HDP ise her maddede söz haklarını en uzun şekilde kullanmayı ve yasayı bloke etmeyi amaçlıyor. Bu arada toplumsal muhalefet de tepkisini haftalardır dile getirirken, Türkiye genelinde barolardan temsilciler Ankara’da protestoda bulunacak. Ankara’da Adalet Sarayı’ndan TBMM’ye yürünmesi ve Meclis önünde basın açıklaması planlanıyor
Avukatlar yürüyebilecek mi?
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Ankara Barosu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Canduran, Başkent’te Türkiye’deki tüm barolardan gelecek temsilcilerle eylemi gerçekleştireceklerini söyledi. Ankara Valiliği ve Emniyeti’nin Kızılay Meydanı’ndan TBMM'ye yönelik yürüyüşlere izin vermediğini hatırlattığımız Canduran, “Polis müdahalesi olmadan yürüyebileceğinizi düşünüyor musunuz?” sorumuzu şöyle yanıtladı:
“Düşünüyoruz. Biz gayet masum bir eylem ortaya koyacağız. Cübbelerimizle Adliye’den Meclis’e yürüyeceğiz. Anayasa 34’ncü maddede yer alan sessiz, silahsız, zararsız bir eylem gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Zaten eğer bizlere polis müdahalesi olursa bunun anlamı ‘İç Güvenlik Paketi’nin yasalaşmadan uygulanmasıdır. Silahsız yürüyen cübbeli avukatlara polis müdahalesinde bulunulmasına gerek duyulmamasını bekliyoruz. Bizler sadece anayasal haklarımızı kullanmak istiyoruz.”
Ankara Valiliği ile irtibat kurmadıklarını da belirten Canduran, Anayasa’nın vatandaşlara toplumsal protesto hakkı tanıdığını ve bunu kullanmak için resmi kurumlardan izne hukuken gerek olmadığını söyledi. En azından İç Güvenlik Paketi öncesi yapılacak yürüyüşte Hükümet’in sivil toplumun protesto hakkına yaklaşımını göreceklerini kaydeden Canduran, “Eğer biber gazı sıkılırsa, engelleme olursa, şiddet olursa bizim iddia ettiğimiz üzere İç Güvenlik Paketi yasalaşmadan uygulandığı ve bunun sonuçları görülecektir. Zaten biber gazından Güvenpark’ta kuşlar gibi hayvanlar da sıkıntı yaşıyor. Umarız böyle olmaz” dedi.
Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu atıştı
Türkiye’de acaba İç Güvenlik Paketi’nden geri adım mı atılacak sorusu konuşuluyordu ancak Başbakan Ahmet DavutoğluSivas’taki açıklamasıyla yasalaştırma kararlığını ifade etti.CHP’nin 7 Haziran seçimleri sonrasında Türkiye’yi kaosa götürmek istediği için pakete karşı çıktığını savunan Davutoğlu, TBMM’de İç Güvenlik Paketi’ni engelleyeceklerini açıklayan CHP ve MHP’ye seslendi ve “Meclis’te bu yasayı engellemeye kalkarlarsa onların hepsine bonzai taraftarları diyeceğiz. Bonzai Bahçeli, bonzai Kılıçdaroğlu, molotof Bahçeli, molotof Kılıçdaroğlu. Ünvanları bu olacaktır. Neyi savunduklarını bilmeleri gerekiyor” dedi. Davutoğlu, diğerleri gibi pakete karşı olan HDP’yi eleştirmemesi ise dikkat çekti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, Davutoğlu’na Pazar günü yanıt verdi ve “Direnme hakkı. Evrensel bir haktan söz ettim vay efendim teröristleri CHP koruyor. Hayatımda duyduğum en saçma, en düzeysiz en ahlaksız eleştiridir. Ne zamandan beri biz molotof kokteyli savunduk, ne zamandan beri biz yüzünü kapatan insanları savunduk ki zaten suç bunlar Terörle Mücadele Yasası’nda. Biz suç, niye gözaltına almıyorsun diye söylüyoruz ama niye çünkü Hükümet yok ki. Hükümet boşluğu var. Şimdi yeni yasa, yeni yasakları getirecekler hırsız var demek yasak ayakkabı kutusu göstermek yasak herkesi tutup içeri atacaklar” dedi.
Kandil de mi muhalefet etti?
‘İç Güvenlik Paketi’ ile ilgili günün en dikkat çekici gelişmesi ise, İmralı’da tutuklu PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan ile görüştükten sonra Kandil’de PKK-KCK yönetimiyle buluşan HDP Heyeti’nin yazılı açıklaması oldu. HDP Heyeti’nin Kandil’in görüşlerini yansıtan bugünkü yazılı açıklamasında, ‘İç Güvenlik Paketi’ nedeniyle çözüm sürecinde ilerleme sağlanamayacağı mesajı şu ifadelerle verildi:
“Bu paket ile AKP’nin tüm toplumsal muhalefeti tamamen sindirmek istediği belirtilmiştir. İç güvenlik paketini çıkarmanın müzakere sürecini de tehlikeye atacağı, paket zihniyetinin müzakereye gelmeme zihniyeti olduğu net olarak ifade edilmiştir. Bu anlayışın demokratikleşme yerine, daha fazla otoriterleşme anlamına geleceği ifade edilerek, demokratikleşmeyi ortadan kaldıracak bu anlayışın ise, kabul edilmesinin mümkün olmadığı ifade edilmiştir. Sivil toplum örgütlerinin ve Türkiye halkının büyük bir kesiminin, bu pakete karşı tepki göstermesinin anlamlı olduğu, pakete karşı tüm demokratik çevrelerin mücadele birliği içerisinde olmasının önemli olduğu vurgulanmıştır.”
MHP-CHP-HDP, TBMM’de rest çekti
Davutoğlu ile Kılıçdaroğlu’nun karşılıklı açıklamaları öncesinde TBMM’de ise, sert ifadeler dile getirildi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, AKP eğer ‘İç Güvenlik Paketi’ni yasalaştırmakta ısrar ederse Meclis’te kavga yaşanabileceğini “darp” ifadesiyle vurguladı. Gasp ile beraber darpa da çok meraklı bir hükümet bulacağız bu paketle beraber onun için her şeyi yapacağız süre veriyorum bu paket en az iki ayda geçer” diye konuştu.
MHP ve HDP ile birlikte tüm muhalefet ayakta olacaklarını kaydeden Altay, “Hepimiz tam bir mutabakat halindeyiz. Eskiden böyle olumsuz kanunlar geldiğinde ya MHP ya HDP, Hükümet’in yanında olurdu. Böylece kendine psikolojik bir dayanak da sağlamış olurdu AKP. Ama ilk kez AKP yalnız kalacak. 4+4+4 eğitim sisteminde bile HDP sessiz kalarak AKP’ye örtülü bir destek vermişti. AKP önemli bir sınav verecek meclisteki tüm muhalefeti tam cephe almış olarak bu yasayı geçirmeyi deneyecek” diye rest çekti.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise, “Kenan Evren nasıl askeri darbeci ise (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan da sivil darbecidir” diyerek başkanlık sistemi için ‘İç Güvenlik Paketi’ ile toplumsal muhalefete darbe vurulacağını savundu.
Ankara’da kelepçelendiği sırada kalp krizinden ölen kameraman Yılmaz Koçyılmaz olayını anımsatan Vural, “İç Güvenlik Yasası, terör örgütleriyle değil milletle mücadele etmek için çıkarılmıştır İç güvenlik yasası daha çıkmadan keyfî uygulamalar başlamıştır. Bunun ilk meyvelerini gördünüz. Makul şüpheli olarak görülen kameraman keyfî şekilde durdurulmuş, tansiyon hastası olduğunu söylemiş ama polis memurunun dinlememesi üzerine kalp krizi geçirmiş ve vefat etmiştir. Gaziantep’te esnafa orantısız müdahalede bulunulmuştur. Gazı sıkmak istemeyen polis memuru, amiri tarafından, ‘Sık ulan sık’ denilerek, zorla vatandaşın üzerine gaz sıkmıştır. Hangi ülkede yaşıyoruz? Milletin can ve mal güvenliği yok. ‘İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın’ diyenler insanı bu anlayışla nasıl yaşatacaklar? Esnafa acımasızca gaz sıkılması emrini veren amir, bu cesareti nereden almıştır?” dedi.