Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapıldığı Mayıs 2014’te seçildiklerinden bu yana gündemde kalmayı başaran ancak grup olamamanın yarattığı başta mali olmak üzere çok sayıda dezavantajı göğüslemek zorunda kalan Avrupa aşırı sağına üye parlamenterler artık bir siyasi grup çatısı altında toplandı. Fransız aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin lideri Marine Le Pen, 7 Avrupa Birliği ülkesinden 36 parlamenterin desteğini alarak Uluslar ve Özgürlükler Avrupası adlı bir siyasi grup kurdu.
Avrupa Parlamentosu kuralları gereği bir siyasi grup oluşturulabilmesi için 7 Avrupa Birliği ülkesinden 25 parlamenterin desteği gerekiyor. Le Pen’in 2014’teki grup kurma girişimi parlamenter sayısı açısından sorunla karşılaşmasa da 7 ülke kriterine takılmıştı. O dönemden bu yana “parlamenter avı” stratejisini sürekli canlı tutan Le Pen, son dönemde oluşan bazı fırsatların da etkisiyle İngiliz Avrupa karşıtı UKIP’ten atılan Janice Atkinson ile Polonya’daki aşırı sağ KNP’den Januzs Korwin-Mikke ve Stanislaw Zoltek’i gruba katılmaya ikna ederek ülke kriterini sağladı.
Yeni grup eşbaşkanlık sistemiyle yürütülecek ve bu görevleri Le Pen ile Hollandalı aşırı sağcı Marcel de Graaff yürütecek. Grubun bir yıllık çalışmanın ürünü olduğunun altını çizen ve Avrupa Birliği’ni “küresel magmada batan bir yapı” olarak tanımlayan Le Pen, Avrupa Parlamentosu’nda düzenlediği basın toplantısında “Avrupa Birliği Komisyonu ve onun adilikleriyle savaşacağız” dedi. Yeni gruba önemli destek sağlayan Hollanda’daki aşırı sağ Özgürlük Partisi’nin (PVV) lideri Geert Wilders da “Avrupa direnişinin sesiyiz. Ulusal kimliğimizi, refahımızı savunuyoruz ve egemenliğimizi savunacağız” ifadelerini kullandı.
Grupta FN ve PVV’nin yanı sıra Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), İtalyan Kuzey Ligi ve Belçika’dan Flaman Menfaati (Vlaams Belang) üyesi parlamenterler yer alıyor. Aşırı sağ ve Avrupa Birliği karşıtı görüşlerin omurgasını oluşturduğu grupta yer alan siyasi partilerin ülke farkı gözetmeksizin en belirgin ortak politikalarından birini de Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine net şekilde karşı çıkmaları oluşturuyor.
Grup oluşturulması aşırı sağın görünürlüğünü artıracağı gibi önümüzdeki dört yıllık dönemde yaklaşık 17.5 milyon Euro mali destek almasını da sağlayacak. Grubun eşbaşkanlarının Avrupa Parlamentosu Başkanlık Divanı toplantılarına katılımı ve çeşitli komisyon ve alt komisyonlarda başkanlık elde edilebilecek olması da grup kurmanın faydaları arasında yer alıyor.