Erişilebilirlik

Suriyeli Sığınmacılar Türkiye'yi Zorluyor


Ramazan'da kurulan iftar sofralarında dağıtılan yiyecek kutularından almak için çabalayan Suriyeli çocuklar
Ramazan'da kurulan iftar sofralarında dağıtılan yiyecek kutularından almak için çabalayan Suriyeli çocuklar

Türkiye, komşusu Suriye’deki iç savaştan kaçanlara kucak açmış durumda; ancak birkaç şehirde düzenlenen şiddetli protestolar, Türkler’in bir milyon sığınmacıya ev sahipliği yapmaktan rahatsız olduğunu gösteriyor

Yetkililer, şu an zor koşullarda sokaklarda yaşayan ve toplumsal bir sorun haline gelen Suriyeli sığınmacıların yakında kamplara konulabileceğini belirtiyor.

Geçen hafta Kahramanmaraş’ta düzenlenen bir protestoda “Suriyeliler’i istemiyoruz!” diye sloganlar atıldı, sığınmacılara verilen haklar eleştirildi.

Hayatı boyunca çok çalıştığını, vergisini verdiğini söyleyen kızgın protestoculardan biri, bu ülkeye hiçbir şey vermemiş olan Suriyeliler’in devletin imkanlarından daha fazla faydalandığını ve Türk vatandaşlarından daha iyi muamele gördüklerini söylüyor. Sakin başlayan protesto, kısa sürede ortamın gerilmesiyle şiddetleniyor.

Suriyeli sığınmacıların bulunduğu birkaç kentte daha benzer protestolar düzenlendi.

Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) adlı kuruluşun yöneticiliğini yapan Sinan Ülgen, bu protestoların hükümete ciddi bir uyarı olduğunu belirtiyor.

Bunun artan sosyal gerilimin belirtilerinden sadece biri olduğunun altını çizen Ülgen, protestoların hükümete Suriyeli sığınmacıların geleceğini daha dikkatli düşünmesi için bir “uyarı alarmı” olarak algılanması gerektiğini belirtiyor. Türkiye’de 1,2 milyondan fazla Suriyeli sığınmacı bulunduğunu belirten Ülgen, bunlardan sadece 220 bin kadarının Güneydoğu’daki kamplara yerleştirildiğine dikkati çekiyor. Sinan Ülgen, geri kalanların başta İstanbul olmak üzere birçok şehre dağıldığını ve artık yaşamlarını devam ettirebilecek ekonomik güce sahip olmadıklarını söylüyor.

Resmi rakamlara göre İstanbul’da yaşayan Suriyeli sayısı 100 bin ancak kentteki insani yardım dernekleri ve kuruluşlarına göre gerçek sayı bunun iki katı.

İstanbul’da hemen her yerde Suriyeli mültecilere rastlamak mümkün. Parklarda, cami avlularında yatan Suriyeli aileler geçinebilmek için çoğu zaman dileniyor. Kamuoyunun artan tepkisi nedeniyle bir açıklama yapan İstanbul Valisi Avni Mutlu, sığınmacıların gerekirse zorla kamplara gönderilebileceklerini ifade etti.

Suriyeli sığınmacılar için yapılan harcamalar milyarlarca doları bulmuş durumda. Gözlemciler, ilk etapta inşa edilen kampların Suriye’deki iç savaşın kısa sürede biteceği düşünülerek yapıldığını ancak savaşın uzaması nedeniyle buraların yetersiz kalmaya başladığını ve bu nedenle de tercih edilmediğini belirtiyor.

İstanbul’da sokakta yaşayan Abdullah ve ailesi kampları tercih etmeyen ailelerden biri. Çocuklarının dilenerek topladıkları parayla geçinmeye çalışan aile, bu durumu kamplara tercih ettiklerini belirtiyor.

Birçok mültecinin İstanbul’u tercih etmesi nedeniyle buraya geldiklerini söyleyen Abdullah, sokakta yaşamanın zor olduğunu ancak daha önce yaşadıkları kamp koşullarının hapishane ortamından pek farklı olmadığını belirtiyor. Abdullah, en azından burada özgür olduklarını ve çalışma fırsatı bulduklarını söylüyor.

Arapça konuştukları için bazı sığınmacılar turizm alanında iş bulabilmiş ama birçoğu için iş bulmak hayal bile edilemez bir durum.

Sinan Ülgen, Ankara’nın ülkedeki bu sığınmacı sorunuyla artık yüzleşmesi gerektiği görüşünde; “Bu insanlar daha uzun bir süre ülkelerine geri dönemeyecekler. Bu nedenle Batılı ülkelerin de yardımıyla, hükümetin onlara daha uzun vadeli bir yardım programı tasarlayıp, işgücü piyasasına uyum sağlayacakları eğitim ve dil programları başlatmaları gerekiyor. Bu soruna daha başka bir çözüm düşünemiyorum.” diye konuşuyor.

Ankara, giderek artan mültecilerin sorunlarına çözüm için Avrupa’dan yardım bekliyor ancak şu ana kadar yapılan insani yardımları takdir etmekten başka Avrupa’dan gelen herhangi bir somut gelişme yok. Uzmanlar Avrupa’nın “takdirinin” daha ne kadar süreceği belli olmayan mülteci sorununu tek başına omuzlamaya devam eden Türk halkı için pek de bir şey ifade etmediği görüşünde.

XS
SM
MD
LG