Amerikan seçimlerinin sonuçları hemen herkes için olduğu gibi Avrupa Birliği için de sürpriz oldu. Sürprizin olumlu hava yarattığını söylemek ise pek kolay değil. Avrupa Birliği içindeki genel havayı tedirginlik kelimesiyle tarif etmek mümkün.
Sonuçların netleşmesinin hemen ardından Avrupa Birliği’nden bir dizi açıklama yapıldı. Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker yaptıkları ortak açıklamada, zorlukların ancak birlikte çalışılarak aşılabileceği vurgusunu öne çıkardılar.
Açıklmada, “Avrupa Birliği ve ABD arasındaki stratejik ortaklık, özgürlük, insan hakları, demokrasi ve ortak pazar inancı gibi ortak değerlere dayanıyor. Avrupa Birliği ve ABD, vatandaşlarımız ve dünyanın farklı noktalarındaki herkese barışı ve refahı sağlamak için yıllardır birlikte çalışıyor. Bugün, transatlantik ilişkilerimizi güçlendirmek hiç olmadığı kadar önemli,” denildi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da açıklamasında, ABD’deki seçmenlerin kararına saygı duyulması gerektiğini belirterek Trump’ın milyonlarca Amerikalının korku ve sıkıntılarının bayraktarı olmayı başardığını belirterek, “Bu kaygılarla, güvenilir politikalar ve tekliflerle ilgilenilmek zorunda. Bu kampanya, Amerika’nın en iyisi olarak anımsanmayacak. Sert eleştiri ve kutuplaşma bu seçimle ilgili çekişmenin yakıtı oldu. Başkan Trump’ın bölünmüş bir milleti bir araya getirmek gibi göz korkutucu bir vazifesi olacak” dedi.
Dış ilişkilerin geleceğine de değinen Schulz, “Suriye, Irak, Ukrayna, Libya, Trump’ın diplomaside rolü ve anlaşma yapma yeteneği gibi konular başkanlığın birinci gününde test edilmeye başlanacak. Bu konular, sorumluluk, itidal ve liderliğin doğru oranda karışımını gerektiriyor" ifadelerini kullandı. Küresel politikanın ABD’nin devamlı angajmanına ihtiyaç duyduğunu vurgulayan Schulz, yeni dönemden beklentisini de ‘dışa dönük ABD’ olarak özetledi.
Avrupa Parlamentosu’ndaki siyasi grupların liderlerinden gelen bazı açıklamalar ise oldukça sertti.
Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük grup olan Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) lideri Manfred Weber, mesajın açık olduğunu ve her şeyin Avrupa’ya bağlı olduğunu belirterek, “Kendimize daha fazla güvenmeli ve daha fazla sorumluluk üstlenmeliyiz. ABD’den ne umacağımızı bilmiyoruz,” dedi.
İkinci büyük grup olan Sosyalistler ve Demokratlar’ın (S&D) lideri Gianni Pittella ise Trump için ‘virüs’ benzetmesi yaparak, “Amerikan halkının oyuna saygı duyuyoruz bununla birlikte bugün üzücü bir gün. Tüm dünya için üzücü bir gün. Donald Trump, toplumlarımızı, sadece ABD’de değil Avrupa’da da derinden etkileyen bir virüsün dışavurumu,” ifadelerini kullandı.
Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt ise Trump’ın seçilmesini alarm zili olarak değerlendirerek, “Donald Trump, bizim önceliklerimizin kendisinin öncelikleri olmadığını defalarca beyan etti. Artık ABD’ye bağımlı olamayız. Kendi kaderimizin yükünü üstlenmeliyiz,” dedi.
Trump’ın oldukça tartışmalı çıkışlar yaptığı NATO’nun mesajı ise Genel Sekreter Jens Stoltenberg aracılığıyla verildi. Stoltenberg, “Başkan seçilen Trump ile çalışmak için sabırsızlanıyorum,” derken ABD'nin liderliğinin her zamanki gibi önemli olduğunu vurguladı. Stoltenberg, “Güçlü bir NATO, ABD için de Avrupa içinde iyi. NATO, yeni güvenlik durumuna kararlılıkla karşılık verdi. Ancak, daha fazlasını yapmamız gerekiyor," ifadelerini kullandı.
Trump, gelecek yıl yaz aylarında Brüksel’de yapılması öngörülen NATO Zirvesi’ne katılacak. Avrupa Birliği’nden de Avrupa Birliği – ABD Zirvesi daveti geldi.