Erişilebilirlik

Avrupa Birliği Yine Anlaşamadı


Mülteciler Avrupa Birliği topraklarına ulaşabilmek için canlarını tehlikeye atmayı sürdürürken Birlik ülkeleri gerekli önlemleri devreye sokamıyor.
Mülteciler Avrupa Birliği topraklarına ulaşabilmek için canlarını tehlikeye atmayı sürdürürken Birlik ülkeleri gerekli önlemleri devreye sokamıyor.

Göç krizi her geçen gün Avrupa Birliği açısından biraz daha içinden çıkılmaz bir hal alırken Birlik içişleri bakanları toplamda 160 bin mültecinin paylaşımı konusunda yine anlaşamadı

Her gün sınırlarına binlerce mülteci dayanan Avrupa Birliği son derece acil çözüm gerektiren sorunu giderme konusunda üye ülkeler arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle bir türlü ileri doğru adım atamıyor. Avrupa Birliği Dönem Başkanı Lüksemburg’un son gelişmeler ışığında yapılmasını talep ettiği acil nitelikli toplantıda bir araya gelen içişleri bakanları, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan öneri üzerinde anlaşamadı.

Geçtiğimiz aylarda İtalya ve Yunanistan’da bulunan mültecilerden 40 bininin diğer ülkelere gönüllülük bazında dağıtımına ilişkin planı devreye sokan Avrupa Birliği Komisyonu, bu ülkelere Macaristan’ı da ekleyip sayıyı 120 bin kişi daha artırma mnerisi yapmıştı. Avrupa Birliği Komisyonu, gönüllülük ilkesinin bekleneni vermemesi nedeniyle yeni planda toplamda 160 bin kişiyi kapsayacak mecburi dağıtım sisteminin benimsenmesini önerdi.

Sorun da bu öneriyle birlikte patlak verdi. Mülteci kabul etme konusunda zaten isteksiz olan bazı ülkeler zorunlu paylaşım ilkesine en başından itibaren sert muhalefet etmeye başladı. Bu ülkelerin başını Macaristan, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve Polonya çekti. Avrupa Birliği Komisyonu’nun önerisine tam destek verenler ise yükün büyük bölümünü sırtlayan ve diğer ülkelerden daha fazla dayanışma talep eden Almanya ve Fransa oldu.

Yoğun ve hararetli tartışamalara sahne olan toplantıda bu iki kamp arasındaki görüş ayrılıkları giderilemedi. Bunun üzerine karar 8 Ekim’de yapılacak toplantıya bırakıldı.

Sorunun ağırlığını hafifletecek somut bir formülü devreye sokmakta zorlanan Avrupa Birliği mevcut kuralları uygulamakta da zorlanmaya başladı. Mültecilere önce kapısını açan ancak ülkeye giriş yapan mülteci sayısı beklenenin çok üstüne çıkınca ek önlemleri devreye sokan Almanya’nın serbest dolaşıma olanak veren Schengen sistemini askıya alması deprem etkisi yarattı. Başta Avusturya olmak üzere benzer sorunlarla karşı karşıya olan bazı ülkelerin Berlin’in attığı adıma benzer adım atma niyetinde olduklarını beyan etmesi Schengen üzerindeki tartışmaları iyiden iyiye yoğunlaştırdı.

Almanya’nın kararı, göç akını nedeniyle yapılan ilk askıya alma olması açısından ayrı bir önem taşıyor. Schengen Bölgesi’ndeki ülkeler kamu politikası ya da iç güvenlik açısından tehdit oluşturan öngörülemeyen durumlarda bu yöntemi devreye sokma hakkına sahip. Avrupa Birliği kuralları, ilk etapta 10 günlük bir askıya almaya izin veriyor. Daha sonra bu süre Avrupa Birliği Komisyonu tarafından iki haftalık yenilemelerle toplamda 2 aya kadar uzatılabiliyor.

Avrupa Birliği Komisyonu göç krizi bağlamında mülteciler için güvenli kaynak ülkeler listesi hazırlamış ve Batı Balkan ülkeleriyle birlikte Türkiye’yi de buna dahil etmişti. Avrupa Birliği içişleri bakanları Batı Balkanlar konusunda sorun yaşamazken Türkiye konusunda uzlaşamadı. Ülkede yaşanan son gelişmeler nedeniyle çok sayıda Avrupa Birliği ülkesinin olumsuz görüş bildirmesi üzerine Komisyon’un olumlu görüşüne rağmen Türkiye’nin listeye dahil edilmemesine karar verildi.

Avrupa Birliği, göç sorunun Akdeniz ayağında ise mevcut stratejisini bir ileri aşamaya taşıyan bir adım attı. Akdeniz’de göçle mücadele stratejisinin bir parçası olarak mültecileri ticaret unsuru haline getiren ağlara karşı micadele amacıyla devreye sokulan EUNAVFORMED operasyonunda ikinci aşamaya yeşil ışık yakıldı. Bu da Avrupa Birliği’nin uluslararası sularda bu ağların kullandığı deniz unsurlarına el koyma ve gerekmesi halinde bunları imha etme amacıyla askeri operasyon düzenleyebileceği anlamına geliyor.

XS
SM
MD
LG