Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, beklenen Osman Kavala kararını verdi. Komite, AİHM'in serbest bırakılmasını istediği işadamı Osman Kavala'yı serbest bırakmayan Türkiye hakkında "ihlal prosedürünün" başlaması kararı aldı.
Kavala dosyasını görüşen Bakanlar Komitesi delegeleri, Eylül ayında aldığı "ihlal prosedürü" kararını, bir ara kararla onayladı. Bu karar karşısında Türkiye'ye 6 hafta süre tanıması beklenen Komite, bu tarihi, Kavala duruşmasından sonraya erteledi.
Türkiye'ye 2 Şubat'a kadar son şans
Komite, 17 Ocak'ta görülecek Kavala duruşmasının sonrasına, 19 Ocak tarihine kadar Türkiye'ye süre verdi. Bu süre içinde Kavala serbest bırakılırsa, Komite ihlal prosedürünü başlatmayacak.
Bakanlar Komitesi, 2 Şubat'ta Kavala dosyası için yeniden toplanacak. Eğer Kavala bu tarihe kadar serbest bırakılmamışsa, o zaman "ihlal prosedürünü" başlatmak için son kararını verecek.
Süreç, dosyanın AİHM'e yeniden gönderilmesiyle başlayacak. Komite, AİHM'den "Kavala hakkındaki kararın uygulanmadığının resmen belilrlenmesini" isteyecek. AİHM, resmi kararını yeniden Komite'ye iletecek ve bu aşamadan sonra, Türkiye hakkında "oy hakkını askıya almaktan, ihraca kadar bir dizi yaptırım" gündeme gelecek.
Avrupa Konseyi bu kararı daha önce yalnızca Azerbaycan için uygulamıştı.
Bakanlar Komitesi'nin kararının ardından, Kavala'nın avukatları, müvekkillerinin tahliyesini isteyebilecek. Bu süreç, Komite gündeminde bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için de emsal oluşturabilecek.
Türkiye: "Komite, tarafgir ve seçici tutumunu bırakmalı"
Kararın ardından Dışişleri Bakanlığı yazılı bir açıklama yayınlayarak Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Kavala konusundaki duruşunu eleştirdi. Bakanlık, Komite'yi, "tarafgir ve seçici tutumunu bırakıp, AİHM kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele alması" çağrısında bulundu.
"Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi bugün ülkemizin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Kavala kararını uygulayıp uygulamadığının tespiti hususunu AİHM'e havale etme niyetini içeren bildirimde bulunmuştur" ifadesiyle başlayan açıklamada, "Ülkemizde devam eden yargı sürecine saygı ilkesi uyarınca, AK’yı bağımsız yargıya müdahale niteliği taşıyacak bu kararın devamını getirmekten kaçınmaya davet ediyoruz. Başta AK Bakanlar Komitesi olmak üzere herkes, bağımsız ve tarafsız mahkemelerce yürütülen yargı sürecine saygı ve güven duymalıdır" denildi.
Açıklamada, Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi olan Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden kaynaklanan sorumluluklarının bilincinde olduğu vurgulanarak, bu yıl içinde 128, bugüne kadar ise toplam 3674 AİHM kararının Türkiye tarafından uygulandığı hatırlatıldı.
"Avrupa Konseyi kendi itibarını zedeliyor"
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında şöyle devam edildi:
"AİHM kararlarının icrasını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin gündeminde halen çok sayıda karar bulunmaktadır. Kavala kararından daha eski olan ve başka ülkeler hakkında ve konularda da uygulanmayan kararlar varken, özellikle Kavala kararının sürekli olarak gündemde tutulmasını tutarsız bir yaklaşım olarak görüyoruz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi sistemindeki mevcut mekanizmaların hukuki ve adil bir anlayışa göre değil de, siyasi mülahazalar üzerinden belirli ülkeler aleyhinde işletilmesi her şeyden önce Avrupa Konseyi’nin kendi itibarını zedelemektedir. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, insan hakları sisteminin etkinliğini sürdürmek istiyorsa tarafgir ve seçici tutumunu bırakıp, AİHM kararlarının uygulanmasını tüm üye ülkeler yönünden tarafsız bir yaklaşımla ele almalıdır."