Çocuk göçmenlerin ortadan kaybolmasını araştıran sınır ötesi gazetecilik projesi "Lost in Europe" tarafından yapılan özel bir araştırmanın sonuçlarına göre, Avrupa genelinde 51 bin 433 refakatsiz göçmen çocuk ve genç, 2021 ile 2023 arasında gittikleri ülkelerde kayıtlara geçip, devlet himayesine girdikten sonra kayboldu. Günde ortalama 47 göçmen çocuğun kaybolduğunu belgeleyen araştırmaya göre yetkililer, söz konusu çocukların nerede olduklarına dair hiçbir bilgiye sahip değil.
Avrupa’ya geldikten sonra kaybolan çocuk ve genç sayısının 2021'deki son araştırmadan bu yana iki kattan daha fazla arttığını duyuran "Lost in Europe,"Alman Federal Kriminal Polis Dairesi'nin verilerine göre Almanya'da 2 bin 5 reşit olmayan mültecinin kayıp olduğunu, bu sayının 3 yıl önce 792 şeklinde tespit edildiğini açıkladı.
"Lost in Europe" tarafından yapılan açıklamada, araştırmanın, kayıp mülteci çocuklarla ilgili verilerin toplanmasında önemli eksiklikler olduğunu ortaya koyduğu da belirtildi ve eksik bilgiler nedeniyle gerçek sayının daha yüksek olabileceği ifade edildi. Avrupa'da göçmenlerin gittiği 31 ülkedeki sorumlu makamlardan sadece 15'inin konuyla ilgili sorulara yanıt verdiğini duyuran kuruluş, İtalya’nın 22 bin 899, Avusturya’nın ise 20 bin 77 kayıp göçmen sayısı ilettiği bilgisini verdi. İspanya ve Yunanistan gibi bazı ülkelerde refakatsiz çocuk ve gençlerle ilgili hiçbir bilgi bulunmaması ise kuruluş tarafından eleştirildi.
Verilere göre, 2021-2023 arasında Avrupa'da kaybolan her üç refakatsiz çocuktan biri Afgan. Ağustos 2021'de Taliban'ın iktidarı ele geçirmesinin ardından Afganistan'dan gelen çocukların sayısının rekor düzeyde arttığı vurgulanırken, kayıp çocukların geldikleri ülkeler arasında Suriye, Tunus, Mısır ve Fas da bulunuyor.
Organ ve fuhuş mafyaları devrede
Refakatsiz mülteci çocukların akıbetine ilişkin kayıt ve bilgi alışverişi için Avrupa çapında geçerli bir kural ya da yönetmelik bulunmuyor. Örneğin Almanya’ya giriş yapan ve kayıtlara geçen refakatsiz 18 yaş altındakiler, başvurularının ardından sığınma merkezlerine yönlendiriliyor.
Çoğunlukla kimlik belgeleri olmadan seyahat eden çocuk ve gençlerin bazıları, mahremiyet olmadan yaşamak zorunda bırakıldıkları sığınmacı merkezilerinden izinsiz ayrılarak, Almanya’nın diğer yerlerindeki akrabalarının yanına gidiyor. Bazıları ise suç örgütleri ya da organ ve fuhuş mafyalarının eline düşüyor. Avrupa Polis Teşkilatı Europol’un verilerine göre, çok sayıda çete ve suç örgütü çocukları sığınma merkezlerinden uzaklaştırmak için psikolojik veya fiziki baskı uygulayarak fuhuşa zorluyor, bazı çocukların da uyuşturucu kaçakçılığında kullanıldığına yönelik bilgiler bulunuyor.
Refakatsiz çocuklar sömürülüyor
Konuyla ilgili VOA Türkçe’ye konuşan "Alman Çocuk Kurumu" yetkilisi Theresia Kiel, kayıp çocuk sayısının artmasını hükümet ve yetkililerin ilgisizliği ile gerekçelendiriyor.
Kiel, "Refakatsiz çocuklar şiddet, cinsel istismar, insan ticareti ve sömürü gibi birçok tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Mevcut sistem çocuklara sahip çıkmak yerine onları yalnız bırakıyor. Almanya'ya gelen çocuklar bazen ilk mülakatlarını yapmadan, yerel makamlara dağıtılmadan ve eğitime erişimleri sağlanmadan önce çok uzun süre beklemek zorunda kalıyor. Bu sonu gelmeyen süreçte suç örgütlerinin eline düşebiliyor ya da cinsel istismara maruz kalabiliyorlar. Çocuklar bu tehlikelerden korunmalı" şeklinde konuşuyor.
Önleyici uygulamalar ne olabilir?
Uzmanlar, kaybolan çocukların akıbeti hakkındaki belirsizliğin ortadan kalkabilmesi için uluslararası işbirliğinin önemine işaret ederken, refakatsiz çocuk mülteciler için Avrupa çapında geçerli olacak standart bir kayıt sistemi uygulamasını öneriyor. Diğer öneriler ise, 18 yaş altındakilere hitap eden iyi donanımlı çocuk ve gençlik sığınma merkezlerinin oluşturulması, okul eğitimine erişim, düzenli sağlık hizmeti ve aile birleşimi olanaklarının da genişletilmesi.
Forum