Modacı Barbaros Şansal, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçunu işlediği gerekçesiyle İstanbul 14. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Metris Cezaevi’ne gönderile Şansal, Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesi uyarınca 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.
Yaklaşık 1,5 yıl önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yerleşen modacının, yeni yılın ilk saatlerinde twitter hesabından paylaştığı mesajı, sosyal medyada tepki çekti. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı Emniyet Genel Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarına söz konusu paylaşımı ihbar etti.
KKTC’den sınır dışı edilen Şansal, Atatürk Havalimanı apronunda darp edildi
Türkiye’de tepkilerin artması üzerine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Barbaros Şansal’ı sınır dışı etti. Lefkoşa Emniyet Müdürlüğü polisleri refakatinde İstanbul’a gelen modacıyı Atatürk Havalimanı’nda ellerinde gözaltı kararı bulunan Güvenlik Şube polisleri karşıladı.
Ancak apronda başkaları da vardı. Türk Hava Yolları’nın yer hizmetleri şirketi TGS’de çalıştıkları iddia edilen kişilerin de aralarında yer aldığı bu kişiler önce Şansal’a “vatan haini” diye tempo tuttu, ardından aralarından bazıları polis koruması altındaki modacıyı hırpaladı. Saldırı sonrası modacının vücudunda ezikler ve çizikler oluştu.
Avukat Bolaç: “Linç girişimine göz yumuldu”
Barbaros Şansal’ın avukatı Efkan Bolaç Amerika’nın Sesi’ne bu yapılanların linç girişimi olduğunu söyledi.
Bolaç, “Önce Anadolu Ajansı yayınladığı haberinde uçağın kalkış saatini verdi. Ardından bazı twitter kullanıcıları Lefkoşa’dan havalanan uçağın uçuş numarasını paylaştılar. Daha sonra yer hizmetleri görevlerinin örgütlü bir şekilde apronda biriktiler. Yurtdışından gelen uçaklar normalde körüğe girer, körüğe girmezse hem ön hem arka kapısı açılır.Ancak körüğe girmediği gibi tek kapısı açılmış. Bunlar normal değil. Bu linç girişimine göz yumulmuş” dedi.
Gece İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifadede “kesinlikle ayrımcı bir nefret dili” kullanmadığını söyleyen modacı, Salı sabahı İstanbul Adliyesi’ne götürüldü. Savcı tarafından tutuklanma talebiyle 14. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen modacı, hakimin “adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağının anlaşılması” hükmüyle tutuklandı.
Bolaç: “Barbaros Şansal’ın tutuklanması herkese gözdağı”
Efkan Bolaç, tutuklamaya gerekçe olan üç twitter mesajından birinin sahte diğerlerinin de TCK 216’ya aykırı olduğunu savundu.
Şansal’ın avukatı, “Bir suçun TCK 216’dan yani halkı kin ve düşmanlığı tahrik veya aşağılama”dan oluşması için elverişli araçlarla yapılmış olması lazım. Twitter elverişli araç değil. Burada bir talimat yargılaması var. Barbaros Şansal iktidar istedi diye tutuklandı. Bu bir burun sürtmedir, herkese gözdağı vermektir” dedi.
Şansal’a saldıran TGS personeli: Milli duygularımıza hakim olamadık
Türk Hava Yolları’nın yer hizmetleri şirketi TGS de olaya karışan 12 kişinin ifadesi alındı. Hürriyet gazetesinin haberine göre, ifadesi alınan kişilerden biri, “Milli duygularımıza hakim olamadık. Bağırdık. Polis kalkanından dolayı da herhangi bir şey yapmadık” dedi.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi de bir açıklama yayınlayarak olayın soruşturulduğunu duyurdu.
Açıklamada “sıkı güvenlik tedbirlerinin her zaman çok titiz bir şekilde uygulandığı Atatürk Havalimanı uçak park alanlarına, yolcu ve görevlilerin haricinde kimsenin ulaşmasına imkân bulunmamaktadır. Nitekim bu darp girişimi esnasında da aprona dışarıdan kimsenin girmediği tespit edilmiştir. Bu olayda, Genel Müdürlüğümüzün faaliyetleri kapsamında herhangi bir ihmal ve zafiyet kesinlikle söz konusu değildir” dendi.
KKTC Cumhurbaşkanı sınır dışı kararından rahatsız
Akşam saatlerinde bir başka açıklama da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden geldi. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Şansal’ın sözlerini onaylamadığını vurgulasa da İçişleri Bakanlığı’nın eski bir karar uyarınca modacıyı sınır dışı etmesinin düşündürücü olduğunu söyledi.
Akıncı, “Bu olay ülkemizde yaşanmamış olabilir. Ne var ki, nefret, kin ve linç kültürünün tohumlarının kendi ülkemiz ve toplumumuzda da yeşertilmeye çalışıldığını büyük bir kaygıyla izliyorum. Nefret, kin ve linç kültürüne fırsat vermemeliyiz. İfade özgürlüğünün sınırlarının hem koruyucusu hem belirleyicisi hem de geliştirilmesinin dayanağı hukuktur. Hukukun yerine linç kültürünün geçmesi, çok sesli demokratik çoğulcu toplum hayatının en büyük düşmanıdır. Siyasal linç kültürü ülkemizin taşıyamayacağı kadar ağır bir yüktür” dedi.
