Başkan Donald Trump göreve gelir gelmez kampanya vaatlerinden birini hayata geçirdi. Trump, ABD'de doğan ancak anne ve babası yasal göçmen statüsüne sahip olmayan çocuklara doğrudan Amerikan vatandaşlığı verilmesini sonlandırmayı amaçlayan kararname imzaladı. Amerikan Medeni Özgürlükler Birliği ve 18 eyalet kararnameyi mahkemeye taşıdı.
Başkan Trump’ın imzaladığı ilk kararnamelerden biri, ABD'de doğan ancak anne ve babası yasal göçmen statüsüne sahip olmayan çocuklara vatandaşlık verilmesini sonlandırmayı amaçlıyor.
Kararname ne diyor?
Başkan Trump’ın imzaladığı kararnamenin adı, “Amerikan vatandaşlığının anlamı ve değerini korumak.”
Trump yönetiminden bir yetkili 20 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ABD Anayasası’nın 14. ek maddesine atıfta bulunarak, federal hükümetin ABD’de yasadışı olarak bulunan kişilerin burada doğan çocuklarına doğrudan vatandaşlık hakkını tanımayacağını söyledi.
Kararname metninde, “ABD vatandaşlığı ayrıcalığının paha biçilmez bir armağan olduğu” belirtiliyor.
Bu ayrıcalığın, ABD’de doğan kişinin annesinin yasadışı olarak Amerika’da bulunduğu ve babasının ABD vatandaşı veya doğum sırasında kalıcı oturma iznine sahip olmadığı durumları otomatik olarak kapsamadığı ifade ediliyor.
Doğrudan vatandaşlık hakkının, Amerika’da doğan kişinin annesinin doğum sırasında ABD’de yasal ama turist, öğrenci ya da geçici çalışma vizesiyle bulunduğu; babanın da doğum sırasında ABD vatandaşı ya da kalıcı oturma iznine sahip göçmen olmadığı durumları da kapsamadığı belirtildi.
Kararname 30 gün sonra yani 19 Şubat’ta yürürlüğe giriyor.
ABD Anayasası ne diyor?
Amerika’da doğanların doğrudan vatandaş olması, ABD Anayasası’nda güvence altına alınan bir hak.
Bu hak, 1898’de yani 125 yılı aşkın bir süre Anayasa Mahkemesi tarafından da onanmıştı.
Konunun 1898’de Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasına yol açansa Wong Kim Ark davası.
San Francisco’da Çinli göçmen bir ailenin çocuğu olarak doğan Amerikan vatandaşı Wong Kim Ark, Çin ziyaretinin ardından Amerika’ya alınmadı.
Federal hükümet Wong Kim Ark’ın Çin Dışlama Yasası uyarınca vatandaş olmadığını savundu.
1882’de Kongre tarafından kabul edilen bu yasa ABD’ye göç eden Çinli işçilere 10 yıllık bir yasağın getirilmesini öngörüyordu.
Anayasa’nın ilgili maddesi, Amerika’da doğmuş ya da sonradan vatandaşlığa kabul edilmiş ve Amerika’nın yargı yetkisine tabi olan herkesin ABD vatandaşı ve bulunduğu eyaletin vatandaşı olduğunu söylüyor.
Dava açanlar neyi savunuyor?
Donald Trump’ın yemin ederek göreve başlamasından saatler sonra, Amerikan Medeni Özgürlükler Birliği dahil, göçmen ve medeni hakları savunan gruplar, New Hampshire’daki federal mahkemede kararname aleyhinde dava açtı.
Boston’da bir anne adayı ve göçmen kuruluşları da kararnameye karşı dava açanlar arasında.
Her iki davada da davacılar, Başkan Trump’ın imzaladığı kararnamenin anayasaya aykırı olduğunu savunuyor.
Bu davalara ek olarak, 18 eyaletin başsavcıları da Trump’ın kararnamesinin uygulanmasını engellemek için yargıya başvurdu. Massachusetts eyaletindeki Federal Bölge Mahkemesi’nde açılan davaya, San Francisco ve başkent Washington da davacı olarak dahil oldu.
California ve Massachusetts eyaletleriyle birlikte girişimin öncülüğünü yapan New Jersey eyaletinin başsavcısı Matthew J. Platkin, davacı eyaletlerin Trump’ın Amerika’da doğanlara doğrudan vatandaşlığı sınırlandıran kararını “olağandışı ve aşırı” olarak gördüklerini belirtti.
Platkin açıklamasında, “Başkanlar güçlüdür ama o (Trump) bir kral değil. Bir kalem darbesiyle Anayasa’yı tekrar yazamaz” ifadesini kullandı.
Beyaz Saray'dan açıklama
Beyaz Saray basın sözcüsü yardımcısı Harrison Feilds açılan davaların ardından yaptığı açıklamada, "Radikal Solcular akıntıya karşı yüzmeyi tercih ederek halkın ezici iradesini reddedebilir ya da Başkan Trump'ın destek gören gündemini ilerletmek için Başkan Trump'la birlikte çalışabilir" ifadelerini kullandı.
Feilds, bu davaların Sol'un direnişinin bir uzantısından ibaret olduğunu savundu; "Trump yönetimi mahkemede onlarla karşı karşıya gelmeye hazır" dedi.
Haberdeki bazı bilgiler AP ve Reuters’dan alınmıştır.
Forum